Beş Günlük Sanat Olayı
“Bkz Amok” Sona Erdi
Antakya, geçtiğimiz hafta içinde sıra dışı bir sanat olayı ile son derece anlamlı ve etkileyici günler yaşadı. Bir grup performans sanatçısının bir araya gelerek hazırladığı beş günlük sanat olayı “Bkz Amok” başlıklı etkinliklerde,
24-28 Mayıs 2017 tarihleri arasında Antakya Pinhan Cafe’de birbirinden ilginç performans gösterimleri gerçekleşti. Antakya’da performans sanatına dair uygulamalarda yepyeni kapılar aralayan ve bu alanda öncü bir rol üstlenen “Bkz Amok” performans gösterimlerine ilgi beklenenin de üzerinde oldu.
Bir kısmı hemşerimiz, bir kısmı da il dışından olan Bkz Amok Sanatçıları şu isimlerden oluşuyor:
Emrah Gökdemir, Mehmet Fahracı, Kenan Nuraydın, Sinan Seyfittinoğlu, Pınar Derin Gençer, Pawel Korbus.
Son yıllarda yaşanan kaosu dikkate alarak, toplumsal ve bireysel anlamda yaşanagelen görece bir “Amok” durumunu sorgulayarak yola çıkan sanatçılar; Beden, mekan, zaman, izleyen ve uygulayan arasındaki ilişki üzerinden yaratıcılıklarını çarpıcı örneklerle ortaya koydu. Sanatçıların hazırladığı bilgilendirici metinde, Amok şu şekilde tanımlanıyor:
“Bir hastalık veya kültüre özgü sendrom (gözü kara, hiddetle saldıran ve öldüren), Malezya kültüründe katletmeye yönelik çılgınlık durumunu tanımlar. Filipinler’de juramentado olarak bilinir. Cinnet halinde olma, sonuçlarını hesap edemeden şiddet kullanma durumudur. Psikoloji biliminde, Amok, derin bir düşünce döneminin sonrasında gelen şiddet ve bazen cinayet ile sonuçlanan atakların görüldüğü disosiyatif bir tablodur. Durum, erkekler arasında yaygın ve bir hakaret sonrasında başlama eğilimindedir. Bireyde, kötülüğe uğradığına ya da uğrayacağına dair sanrılar bulunmaktadır. Psikiyatride ender görülen kültüre özgü sendromlar arasında geçen “Amok” durumunun Malezya kültürüne özel olabileceği ve kültüre özgü sendromlara örnek gösterilebileceği ifade edilmektedir. Bazı kaynaklar ise günümüz toplumu ve “Amok” durumunun tarihsel ilişkisini tartışarak modern endüstri toplumunda da benzer bir tablonun görülebileceğini ileri sürmektedir. Bu özel durum altında olan; ister silahla, ister bir araçla suç işleyen, toplu öldürme ya da yaralamalarda bulunan kişilere Amok Koşucusu adı verilmektedir. Bu elbette, ilkel dönemlerdeki atalarımızdan bize miras kalan, ehlileştiremediğimiz duygudan ve ya arzudan bağımsız okunamaz.”
Performans günlerinin ilki 24 Mayıs 2017 Çarşamba günü saat 18:30’da Pinhan Cafe’de gerçekleşti. Polonyalı Sanatçı Pawel Korbus, “Bunun Gibi Ya Da Tamamen Başka” başlıklı performansını sundu.
Etkinliklerin ikinci gününde (25 Mayıs 2017), aynı yerde saat 18:30’da Sanatçı Mehmet Fahracı’nın “Seve Seve Öldürürüm” başlıklı video/performans gösterimi gerçekleşti. Aynı gün aynı yerde saat 19:00’da Gazeteci Sinan Seyfittinoğlu, “Ölüme Davet” adlı performansını gerçekleştirdi.
Etkinliklerin üçüncü gününde (26 Mayıs 2017), aynı yerde saat 18:30’da bu kez Antakya’lı Sanatçı Emrah Gökdemir, “ O Amok Koşarken” adlı performansını izleyenlerle paylaştı.
27 Mayıs 2017 tarihinde bu kez aynı yerde saat 17:00’de İstanbul Performance Art kurucusu, Sanatçı/Doktor Pınar Derin Gençer “In Between” adlı performansını sundu.
28 Mayıs 2017 Pazar günü saat 15:00’te ise bu kez yine Antakya’lı Sanatçı Kenan Nuraydın “Falak-u Falak-tu” başlıklı çarpıcı performansını izleyenlerle paylaştı.
Performans gösterimleri sonrası sanatçılar ile izleyenleri bir araya getiren, “sanatçı söyleşilerine” yer verilirken, etkinlik tamamında ve sanatçının özgün çalışması konusunda karşılıklı değerlendirmeler, yorumlar ve eleştiriler yapıldı.
Performans sanatına dair ilimizde bundan böyle daha fazla uygulama örneklerine ihtiyaç olacağı düşüncesinin oluştuğu, bu ve buna benzer sanatsal etkinliklerin artması temennisinde bulunulduğu “Bkz Amok” beş günlük sanat olayı amacına uygun bir şekilde son buldu. -Selvi Günay-