Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Antakya’da Kültür-Sanat

Hazırlayan: Mehmet Karasu Haftanın

Hazırlayan: Mehmet Karasu

Haftanın Kitabı
Kadının Adı Yok/Duygu Asena

Duygu Asena bu kitabında, temiz, telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadının yaşadıklarını, daha doğrusu cinsiyetini kadın olarak belirlenmiş, herkesin üç aşağı beş yukarı tanık olabileceği ortak bir macerayı, bir kadının ağzından anlatıyor. Bu kadın, küçücük bir kızın henüz yaşanmamış doğal meraklarından, aşklar, acılar, sahtekârlıklar, hırslarla dolu bir hayatın bazen hafif, bazen ağır kıpırtılarına kadar, kendi ayakları üzerinde durabilmek için mücadele ediyor. Bu kadın, pürüzsüz bir tenden kırışıklıklara uzanan zaman içinde kendisi için var olabilmeyi hedefliyor. Beceriyor da…Ne pahasına olursa olsun! (kitapyurdu)

Konuk Yazar/ Sabahattn Yalkın/ Mehmet Karasu Olayı
1953 yılında Antakya Lisesinden mezun olduğumda edebiyatla (Özellikle şiir) ilgisi olanlar en fazla 10 kişi kadardı.Bu küçük topluluk 2.Büyük Savaş yıllarının gençleri idi. Aramızda bir tek hanım yoktu. Ortak özellikleri şu idi: Antakya Eşraf – Esnaf sınıfsal yapısının, esnaf sınıfından idiler.Kıt gelirli, gün kazanıp gün yiyen ailelerden geliyorlardı. Şimdi aramızdan ayrılmış olan bu kişileri saygı ile anarım. Ali Yüce (1928-2015), Mahmut Kuru(1928-1976), Mehmet Güneş(1927-1995), Süleyman Okay(1928-1999), Arif Çoşkun(1928-1996), Kemal Karaömeroğlu (1929-2005), Niyazi Börklü
( 1928-2012),Cevher İhsan Miskioğlu(1930-2012). Ben bu şair arkadaşlar içinde yaşça en küçük olan biriydim.
Bu arada Sabahattin Hüsnü Sabuncu(1928-1972) vardı.Şiir yazmazdı ama şiir yazanların yardımcısı idi. Sabahattin Sabuncu (1928 – 1972) Antakyalı yazar – dergici. 1950 li yıllarda İstanbul’ da yayımladığı EDEBİYAT DÜNYASI adlı dergisinde Orhon Murat Arıburnu, Celal Sılay, Edip Cansever, Talip Apaydın gibi adlara ve ürünlerine yer vermiştir. Antakya’da Kemal Karaömeroğlu ile çıkardığı DEVRİMCİ GENÇLİK gazetesinde edebiyatımıza yeni adlar kazandırmıştır. Okuduğu dergileri,kitapları bizimle paylaşırdı. O yıllarda Yerel gazetelerde şiirlerimiz yayınlanıyordu.Fırsat buldukça bir araya gelir,şiirlerimizi okurduk birbirimize.Ben İTÜ de okurken Antakya’ya geldiğimde,onlara Istanbul’dan söz ederdim.Edebiyat etkinliklerinden anılarımı anlatırdım. Bir gün Ali Yüce,Süleyman Okay Uzunçarşı’nın başında konuşurken “Yahu, dedim… Ben burada olsam,bu eski Antik kentten çok şiir çıkarırdım…” Aradan geçen yıllar içinde üçümüz de birbirimizden habersiz Antakya şiirleri yazdık. Bu çalışmalar sanki kentimize bir vefa borcu ödemesi gibiydi. Adlarını verdiğim bu arkadaşlar Dil Devrimine, temiz Türkçe kullanmaya yürekten inanmış kimselerdik. Türkçesi varsa,yabancı sözcükleri kullanmazdık.
Bu kuşaktan önce gelenler Fransız döneminde Antakya Lisesinde okumuş kimseler idiler.(Cemil Meriç, Kemal Sülker, Halit Çelenk, Edip Kızıldağlı, Ahmet Miskioğlu…) Bu adlar genel kültür bakımından donanımlı,kendilerini iyi yetiştirmiş kimselerdi. Bunlar, Hatay mücadelesinde yazıları, etkinlikleri ile öne çıkmış kişiler arasında idiler. Ben bunları 1.Kuşak olarak adlandırıyorum.
3. Kuşak edebiyatçıları,İnternet Kuşağı olarak adlandırmak isterim. Bunlar bizden daha iyi olanaklar içinde yetiştikleri için sanırım bize göre daha şanslılar.Oldukça kalabalık adlar içinden çok iyi ve yakından tanıdığım üç kişiyi özellikle önemsiyorum. Onlara “ÜÇ MEHMETLER” diyeceğim. Mehmet Tekin, Mehmet Karasu, Mehmet Ali Solak…
İlk şiirlerimi elime nerden geçtiğini anımsayamadığım ilaç kataloğu diyeceğim önü basılı arkası boş tuğla parçası gibi kalın bir şeydi. (Orta 1.sınıfta iken) O katologu her gün yazdığım şiirlerle doldurmuştum.Ne olduğunu şimdi hatırlayamıyorum.Benim de içinde yer aldığım kuşak, 2.Büyük Savaş kuşağı idi. Benden 6-7 yaş büyük olan o abilerim beni severek aralarına aldılar. Yerel gazetelerde onların şiirleri yanında benim de şiirlerim yer aldı.Ve onların çoğu ilk şiir kitaplarını 60 yaşından sonra bastırabildiler. Ekmek derdi, şiirden önde geliyordu.

Haftanın Şiiri
Murabba/Namık Kemal
Sıdk ile terk edelim her emeli her hevesi,
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi;
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi,
Gelin imdada diyor, bak budur Allah sesi!
Bize gayret yakışır merhamet Allah’ındır;
Hükm-i âtî ne fakîrin ne şehinşâhındır;
Dinle feryadını kim terceme-i âhındır
İnledikçe bak ne diyor vatanın her nefesi…
Mahv eder kendini bülbül bile hürriyet içün;
Çekilir mi bu belâ âlem-i pür mihnet içün?
Dîn içün, devlet içün, can çekişen millet içün,
Azme hâil mi olurmuş bu çürük ten kafesi?
Memleket bitti, yine bitmedi hâlâ sen, ben,
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen;
Dest-i a’dâdayız Allah içün ey ehl-i vatan;
Yetişir terk edelim gayrı hevâ vü hevesi! …

Haftanın Sanat Gündemi
Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri
2015 yılının Ekim ayında aramızdan ayrılan Sennur Sezer’in anısı ve mücadelesini yaşatmak için “Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri” birlikte yaşadığımız topraklarda “Sabah sokakları saran ekmek kokusunun mayalanışındaki uykusuzluk payı”nı yazmak, emeğin tarihine yeni kaynaklar sunmak ve şairin anısını yaşatmak amacıyla Gıda-İş Sendikası ve Manos Kitap tarafından düzenlenmektedir.
Katılım Koşulları:
1.Ödüle daha önce dergilerde yayımlanmış olsa da kitap olarak yayımlanmamış ve daha önce herhangi bir ödül almamış öykü ve şiir dosyaları katılabilir. Her katılımcı ödüllerden sadece birisine ve sadece bir dosyayla katılabilir.
2.Ödüle katılan eser sahipleri dosyanın herhangi bir yerinde açık kimliğini belli edecek isim, rumuz ve işaret kullanmamalıdır. Katılımcılar dosyalarıyla aynı paket içerisinde kapalı bir zarfın içinde kimlik ve iletişim bilgilerini göndermelidir.
3.Ödüle başvuracak şiir ve öykü dosyalarının kitap olabilecek nicelikte, Times New Roman karakterinde 12 punto ile bilgisayarda yazılmış olmaları gerekmektedir.
4.Dosyalar A-4 formatında 6 kopya olarak aşağıda verilen adrese kargo ya da postayla ulaştırılmalıdır.
5.Elden ya da e-posta yoluyla yapılan başvurular kabul edilmeyecektir.
6.Şiir ve öykü dalında yalnızca birincilik ödülü verilecek, kazanan dosyalar Manos Kitap tarafından yayımlanarak kitaplaştırılacaktır.
7.Jürinin gerek görmesi durumunda “Jüri Özel Ödülü” verilebilir.
8.Gönderilen dosyalar herhangi bir nedenle iade edilmeyeceği gibi ödüle başvuru sahipleri ilan edilen tüm koşullarıkabul etmiş sayılır.
9.Ödül alan şair ve yazarın telifi Manos Kitap ile yapılacak sözleşmeyle kitap olarak ödenecektir.
10.Seçici kurul üyeleri, Manos Kitap çalışanları, Gıda-İş Sendikası Yönetim Kurulu üyeleri ve birinci dereceden akrabaları ödüle başvuramazlar.
11.Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’nde daha önce şiir ya da öykü dalındaödül almış şair ve yazarlar, daha sonraki yıllarda bu ödülerden birine başvuramazlar.
12.Ödüle 9 Aralık 2019-6 Mart 2020 tarihleri arasında başvurulabilir. Ödüle katılmak için başvurmak isteyenler eserlerini Gıda İş Sendikası Genel Merkezi, Merkez Mah. Marmara Cad. Çakıcı Apt. No: 9 D. 59 Avcılar/ İstanbul adresine son başvuru tarihine kadar göndermelidir. Posta ve kargodaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.
13.Ödül sonuçları 4 Mayıs 2020 tarihinde açıklanacak ve ödüller Sennur Sezer’in doğum günü olan 12 Haziran 2020 tarihinde yapılacak törenle sahiplerine verilecektir.
Şiir jüri üyeleri:A. Hicri İzgören , Orhan Alkaya, Nalan Çelik, Gülce Başer ve C. Hakkı Zariç
Öykü jüri üyeleri: Adnan Özyalçıner, Ayşegül Tözeren, Jaklin Çelik, Sibel Öz ve Ahmet Tulgar
Ayrıntılı bilgi için sennursezerodulleri@gmail.com adresine veya 0534 668 48 86 numaralı telefondan Elif Baydur’a başvurulabilir.

‘Vatan Şairi’ Namık Kemal mezarı başında anıldı
TÜRK edebiyatında ‘vatan şairi’ olarak tanınan Namık Kemal, ölümünün 131’inci yılında, Çanakkale’nin Gelibolu ilçesi Bolayır Köyü’ndeki mezarı başında anıldı.
Anma törenine, Gelibolu Kaymakamlığı’na vekalet eden Ecebat Kaymakamı Hasan Ongu, 2. Kolordu Komutanlığı’nı temsilen 18. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Yüksel Erdin ve Gelibolu Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Bartan ile öğrenciler katıldı.
Namık Kemal’in mezarına çelenk sunumuyla başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Gelibolu Namık Kemal Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Esra Başeğmez yaptı. Gelibolu Namık Kemal Ortaokulu öğrencisi Irmak Nur Yılmaz, Namık Kemal’in ‘Murabba’ adlı şiiri okundu.

Şiiriyle bir olan şair: Behçet Necatigil
Usta şair Hilmi Yavuz’un ‘Behçet Hoca’sı hem konu edindiği Behçet Necatigil’in şiiri hakkında önemli çözümlemeleri, yargıları, hem de Yavuz’un birinci elden tanıklıklıklarını içeriyor. Ölümünün 40’ıncı yılında anılan Necatigil’in arkadaşlarını övmek ya da hicvetmek için yazdığı kasideler ise ‘Dost Meclislerinde Kasideler’de bir araya getirildi.

Mutluluğun ve hüznün ressamı: Abidin Dino
Çağdaş Türk resminin öncülerinden Abidin Dino 7 Aralık 1993’te yaşamını yitirdi.
Ressam, Yazar ve Yönetmen Abidin Dino, ölümünün 23. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Çağdaş Türk resminin öncülerinden biri olan Dino, 23 Mart 1913’te, Saffet Gaziturhan ve Rasih Dino çiftinin beşinci ve son çocukları olarak İstanbul’da dünyaya geldi.
Dino, henüz 6 aylıkken Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıç yıllarında ailesi çeşitli nedenlerle Cenevre’ye yerleşti. İsviçre’de 6 yıl kaldıktan sonra bir süre Fransa’da da ailesiyle birlikte yaşayan Dino, 1925’te Türkiye’ye dönerek, İstanbul’daki Robert Kolejde öğrenim görmeye başladı.
İlkokul döneminde önce babası Rasih Bey’i, ardından da annesi Saffet Hanım’ı kaybeden Abidin Dino, sanata duyduğu ilgi nedeniyle öğrenimini yarıda bırakıp, ağabeyi Şair Arif Dino’nun desteğiyle resim, karikatür ve yazı alanında kendini geliştirmeye adadı.
NÂZIM HİKMET’İN KİTAPLARINI RESMETTİ
O yıllarda minyatür ve hat sanatına ilgi duyan usta ressam, minyatür sanatı üzerine yoğun araştırmalar yaptı. İlk desenlerini “Yarın” gazetesinde, ilk yazılarını ise henüz 18 yaşındayken “Artist” dergisinde 1930’lu yılların başında okurlarla buluşturan Abidin Dino, bu yıllarda aynı zamanda Nâzım Hikmet’in “Sesini Kaybeden Şehir” ve “Bir Ölü Evi” kitaplarının kapaklarını tasarladı. Abidin Dino, kapak resimleri çizdiği 1930’lu yıllarda Halk Bilimci Pertev Naili Boratav’ın kitaplarını da resmetti.
Dino, daha sonra memlekette sanatın gelişmesini ve yayılmasını sağlamak amacıyla Ressam Elif Naci, Nurullah Berk, Zeki Faik İzler, Cemal Tollu ve Zühtü Müridoğlu ile birlikte 1933’te “D Grubu” adlı sanat topluluğunu kurdu. (Evrensel)

Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil’in katledilişinin 40. Yılı! Okula giderken vuruldu
Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil, 7 Aralık 1979 günü katledildiğinde, Türkiye’deki aydın kırımının son kurbanıydı.
O güne kadar Doç. Dr. Orhan Yavuz, Doç. Dr. Bedrettin Cömert, Ord. Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu, Doç. Dr. Necdet Bulut, Prof. Dr. Fikret Ünsal ve Prof. Dr. Ümit Yaşar Doğanay katledilmişti. Türk bilim dünyasını yasa boğan suikastlar zinciri, 12 Eylül 1980’de Türkiye’yi Amerikancı darbeye götürdü. (Aydınlık)

2019 Nobel Edebiyat Ödülü Peter Handke’ye verildi
Milli Savunma Bakanlığı, 2019 Nobel Edebiyat Ödülü’nün Peter Handke’ye verilmesini kınadı.
Milli Savunma Bakanlığının Twitter hesabından yapılan paylaşımda şunlar kaydedildi:
“2019 Nobel Edebiyat Ödülü’nün Bosna soykırımının canisi, masum Boşnak kardeşlerimizin katili, Miloseviç’in en büyük destekçisi ve soykırımın inkarcısı Peter Handke’ye verilmesini en sert şekilde kınıyoruz. Vicdan sahibi her insanı derinden yaralayacak, Nobel ödüllerini bir kez daha tartışmalı hale getirecek bu tarihi hatadan bir an önce dönülmesini bekliyoruz”.

Bir Portre
Duygu Asena ( 19.4.1946)
Gazeteci, Yazar

19 Nisan 1946 tarihinde İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde pedagoji okudu. İki yıl pedagog olarak çalıştı.
1972 yılında Hürriyet Gazetesi’nde gazeteciliğe başladı. Kelebek Gazetesi’nde köşe yazarlığı, muhabirlik, Ayrıntılı Haber Gazetesi’nde muhabirlik yaptı.
1976-78 yılları arasında Man Ajans’ta metin yazarlığı görevinde bulundu.
1978’de Gelişim Yayınları’na Genel Yayın Yönetmeni olarak girdi. Kadınca ile birlikte Onyedi, Ev Kadını, Bella Bayan, First gibi pek çok dergi yönetti.
Bu dönem içinde Söz, Sabah, Güneş gazetelerinde köşe yazarlığı, yöneticilik ve röportaj yazarlığı yaptı.
Milliyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
Umut Yarıda Kaldı, Yarın Cumartesi, Bay E adlı üç filmde rol aldı.
Kadının Adı Yok kitabıyla meşhur oldu. Feminist kimliğiyle öne çıktı.
Eserleri:
*Kadının Adı Yok 1987 yılında yayınladı. Kitap bir yıl içinde 40 baskı yaparak Türkiye’de satış rekoru, daha sonra filme çekilerek gişe rekoru kırdı.
40. baskının satışları sürerken, Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından muzır bulunarak satışı yasaklandı. Bunun üzerine Duygu Asena’nın açtığı davada kitap aklandı. Yeni baskıları yayınlandı. Kitap 53 baskısıya ulaştı. Bu arada Kadının Adı Yok, Almanya, Hollanda ve Yunanistan’da, bu dillere çevirilerek yayımlandı. İlk baskıları kısa sürede tükendi…
Yunansitan’da “best seller” oldu.
*İkinci kitabı Aslında Aşk Da Yok, Kadının Adı Yok’un devamı niteliğindedir. 36. baskıya ulaşan bu kitap da Almanya, Hollanda ve Yunansitan’da yayımlandı.
*Üçüncü kitabı Kahramanlar Hep Erkek 14 öyküden oluşuyor. Bu kitap Kasım 1992’de piyasaya çıktı 18 baskı yaptı.
*Kadınca’daki sevilen yazılardana derlediği dördüncü kitabı Değişen Bir Şey Yok, Temmuz 1994’de piyasaya çıktı, gazete bayilerinde 20 bin liradan satışa sunularak, farklı bir yayıncılık anlayışı getirdi ve bir haftada 70 bin adet satarak yeni bir rekor kırdı.
*Beşinci kitabı olan Aynada Aşk Vardı çıktı. Kitap dört ayda 12 baskı yaptı. (biyografi.net)

Okuma Önerrileri
1.Uygarlıkların Batışı/ Amin maalouf/ Yapı Kredi Yayınları
2.Sua Barbatus/ Faruk Duman/ Can Yayınları
3.Kırmızı Pazartesi/ Gabriel Garcia Marquez/ Can Yayınları
4.Aylak Adam/ Yusuf Atılgan/ Can Yayınları
5.İnsanın Acısını İnsan Alır/ Şükrü Erbaş/ Kırmızı Kedi