Hazırlayan: Mehmet Karasu
Haftanın Kitabı
Ağlasun Ayşafağı/ Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil, Toplumcu-gerçekçi şiirimizin en önemli isimlerindendir.
Lise yıllarında şiir yazmaya başlayan Hasan Hüseyin’in ilk şiiri olan ‘Ağustos’ 1959 yılında Dost dergisinde çıkar. Hikayeci Nezihe Meriç’in de eşi olan Salim Şengil’dir Dost Dergisi’nin kurucusu. Salim Şengil ve Nezihe Meriç’in karı koca olarak çıkardığı Dost, birçok isminin altına sığındığı yayın olur o dönemde.
Sennur Sezer’in 3 Mart 1994 tarihli Cumhuriyet Kitap’ta Hasan Hüseyin’in şiiri ile ilgili yaptığı değerlendirme toplumcu gerçekçi edebiyatın kısa bir tarifidir aynı zamanda: “Hasan Hüseyin şiirin “matarada su, torbada ekmek ve kemerde kurşun” olmadığını biliyordu. Ama suyu, ekmeği, kurşunu kalmayana destek olabileceğini de söylüyordu. Umutsuzluğun karanlığında, korkumuzu dağıtacak bir şiiri savunuyordu”
“öptüm onu ağzından
öptüm ve kuşandım kaç bin yıllık silahlarımı
yaslandım yaralarıma”
Anadolu’yu bir başından bir başına turlar; insanını, işini, yapıp ettiklerini gözler ve dizelerine taşır Hasan Hüseyin Ağlasun Ayşafağı’nda. Ağlasun Ayşafağı nehir şiirdir, uzun solukludur.”
Konuk Yazar
‘Haziran’da ölmek zor’/ Öner YAĞCI
1920’lerde Aydınlık ve Resimli Ay’da başladığı öncülüğünü birçok dergideki yazıları ve onlarca kitabıyla sürdüren, yaşamının büyük bölümünü cezaevlerinde geçiren, ömrünü “en güzel/ en olacak/ en olması lazım şey için” veren Nâzım Hikmet, 3 Haziran 1963’te aramızdan ayrılmıştı.
NÂZIM HİKMET DERGİSİ
Nâzım Hikmet’in cezaevinde açlık grevine başlaması üzerine 11 Mayıs 1950-4 Temmuz 1950 arasında “Sen bize insanları sevmeyi öğrettin, sen bize insanların saadeti için dövüşmeyi öğrettin, biz bunun için savaşıyoruz!” sloganıyla haftada iki gün, on sayı çıkarılan Nâzım Hikmet dergisi, müthiş bir sahiplenme örneğiydi.
Şaire destek için Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet’in üç gün açlık grevine gittiği haberinin de yer aldığı dergide, onun hapisten çıkarılması için imza veren aydınlar tarihe not düştü:
Adnan Adıvar, Halide Edip, Ahmet Hamdi Tanpınar, Neyzen Tevfik, Peride Celal, Hilmi Ziya Ülken, Berna Moran, Burhan Arpad, Ulvi Uraz, Ferit Alnar, Adnan Saygun, Cahit Sıtkı Tarancı, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Cevdet Kudret, Sadun Aren, Güzin Dino…
‘NÂZIM HİKMET’LE 3.5 YIL’
“Promete’nin çığlıklarını/ kaba kıyım tütün gibi piposuna dolduran adam” dediği Nâzım Hikmet’le 1940 yılında Bursa Cezaevi’nde tanışması yaşamında dönüm noktası olan Orhan Kemal, onun için “Dünyayı ve insanları sevmeyi senden öğrendim,/ hikâye ve şiir yazmayı/ ve erkekçe kavga etmeyi senden!” diye şiir yazdı.
“İnsanoğlunun en büyük düşmanı bilgisizliktir” diyerek çıktığı yolda gerçekçiliğin ustası bir yazar oldu.
“Okuduğunuz şeyler gerçekten olabilir mi olamaz mı?..” diyerek gerçekçiliği somut olarak öğretti.
Aynı amaç uğruna yaşadı ve 2 Haziran 1970’te aramızdan ayrıldı.
ORHAN KEMAL
Yapıtlarındaki insan ve yaşam gerçekliği, toplumsal yapımıza tutulan ışık oldu.
Yoksul ve yoksun insanları edebiyata taşıyan, aydınlık tohumları saçan, sevgi ve öfke rüzgârı estiren ustası oldu edebiyatımızın.
“Kederli, mahzun, acılı olmak için sebepler mevcuttur, fakat ümitsiz olmak için tek bir sebep mevcut değildir. Daha acı, daha mahzun ol, fakat sevincin ve ümidin pırıl pırıl parlasın…” dedi.
Orhan Kemal Roman Armağanı’nı, Orhan Kemal Müzesi’ni ayakta tutan oğlu Işık Öğütçü, babasının dergilerde, gazetelerde kalan yazılarını gün ışığına çıkarıyor (Everest Yayınları).
AHMED ARİF
Ardında 40’lı yılların karanlığında parıldayan Hasretinden Prangalar Eskittim ve Yurdum Benim Şahdamarım adlı şiir kitaplarını, Cemal Süreya’ya, Leylâ Erbil’e mektuplarını, Refik Durbaş’la söyleşisini (Kalbim Dinamit Kuyusu) ve şiirlerinden bestelenen şarkıları bırakarak 2 Haziran 1991’de aramızdan ayrılan Ahmed Arif için yazılan kitapları anımsatmakla yetineceğim:
Karanfil ve Pranga (Ahmet Oktay), Üç Şair… (Muzaffer İlhan Erdost), Ahmed Arif (Haz: Şevket Beysanoğlu-Vecihi Timuroğlu), Ahmed Arif’in Türk Şiirindeki Yeri Üzerine Bir Deneme (Vecihi Timuroğlu), Ahmed Arif ve Şiirini Besleyen Kaynaklar (Ziya Şeker), Ahmed Arif’in Asi ve Mahzun Şiiri (Hayri K. Yetik), Abisi Olmak Halkının (Şeyhmus Diken), Terk Etmedi Sevdan Beni, Maviye Maviye Çalar Gözlerin (Birol Öztürk), Bir Mısra Boyu Maceram (Mazlum Alptekin), Onuru Ağlatan Şair (Çağla Şahin), Giden Gitmiş Hüznü Ayaklandırmak Boşuna (T. Bleda Öz).
Büyük ustalarımız Nâzım Hikmet’i, Orhan Kemal’i, Ahmed Arif’i şükranla anıyorum. (Cumhuriyet)
Haftanın Şiiri
Ağlasun Ayşafağı/Hasan Hüseyin Korkmazgil
Ateşte ölmeyenim ben
suda boğulmayanım
ellerimde döndü dünyanın ilk tekerleği
ilk ateşti ilk sözüm, şu ellerimdi
mavi gök tanığımdır
yağız yer tanığımdır
altun güneş tanığımdır ki
dünyada ilk ben sevdim barışı
atları nehirleri
kızarmış ekinleri
ormanlı baharları
sever gibi sevdim
ilk ben barışı
yüzümde binlerce yıllık göçün
o evrensel çizgileri
dünyada ilk ben sevdim kavgayı
barışa varmak için
Haftanın Sanat Gündemi
Ahmet Arif, ölümünün 30’uncu yılında da unutulmadı
Modern şiirin önemli isimlerinden Ahmed Arif, ölümünün 30’uncu yılında da anıldı. Sultangazi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ahmed Arif Halk Kütüphanesi’nde gerçekleşen etkinlikle sevenleri tarafından anıldı.
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı’na bağlı, Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikle Ahmed Arif’in adını taşıyan kütüphanenin bölge halkı için önemine dikkat çekildi.
Pek çok önemli ismin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Yönetmen Koray Sıpçıkoğlu’nun “Ben Ahmed Arif” isimli belgesel filminin gösterimiyle devam etti. Anma programında, yazar Şeyhmus Diken “Ahmed Arif’in Ardından” başlıklı söyleşiyle konuklarla buluştu. Müzisyenler Ozan Çoban ve Güneş Demir ise, Ahmed Arif’in bestelenmiş şiirlerinden oluşan ezgilerle programda sahne aldı. (Birgün)
Nazım Hikmet ölümünün 58. yılında Moskova’daki mezarı başında anıldı
3 Haziran 1963 yılında yaşamını yitiren dünyaca ünlü Şair Nazım Hikmet Ran, Moskova’daki mezarı başında anıldı.
Şair Nazım Hikmet, ölümünün 58. yılında Rusya’nın başkenti Moskova’daki mezarı başında anıldı.
AA’da yer alan habere göre, Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği tarafından düzenlenen anma Novodeviçye Mezarlığı’nda yapıldı. Törene, büyükelçilik, Moskova YEE (Yunus Emre Enstitüsü), RTİB (Rus-Türk İşadamları Birliği), Rusya Dışişleri Bakanlığının temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda Rusya ve Türkiye vatandaşı katıldı.
Anma programı kapsamında, Moskova YEE’de “Nazım Hikmet Dostluk” fotoğraf sergisi ve ödül töreni düzenlenecek. (Evrensel)
Nâzım Hikmet Vakfı’ndan Nâzım belgeseli
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada, usta şairi ölümünün 58. yılında andı ve Nebil Özgentürk’ün hazırladığı belgeselin izleyiciyle buluşacağı duyuruldu.ÖNEMLİ İSİMLER NÂZIM’I ANLATACAKVakıf yönetiminden yapılan “Nâzım Hikmet ’I ölümsüzlüğünün 58. Yılında Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın 30.yılında anıyoruz” başlıklı açıklamada şu ifadeler yer aldı:“Evrensel değerimiz Nâzım Hikmet’in ölümsüzlüğünün 58. Yılında ülkemizde ve yeryüzünde barış, eşitlik bekleyen tüm halklarla anıyoruz.Bu yıl 30. yaşını kutlayan Nâzım Hikmet Vakfı, Nebil Özgentürk ile bir çalışmaya imza attı. Özgentürk’ün hazırlayıp, yönettiği belgesel şairimizin izinden yola çıkarak Nâzım Hikmet Vakfı’nın 30 yıllık tarihini anlatıyor.Belgeselde Tarık Akan, İlhanSelçuk, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Aydın Aybay, Samiye Yaltırım gibi yitirdiklerimizin yanı sıra Rutkay Aziz, Zülfü Livaneli, Zeynep Oral, Kıymet Coşkun, Genco Erkal, Altan Öymen, Fikri Sağlar, Moris Gabbay, Melih Aşık, Hıfzı Topuz, Atilla Coşkun, Turgay Fişekçi, Ali Galip Savaşır, Hayri İnönü, Günay Çapan ve Özcan Arca’nın da Nâzım Hikmet ve vakıfla ilgili tanıklıkları yer alıyor. (Cumhuriyet)
Sevenleri büyük yazar Orhan Kemal’i anıyor
Orhan Kemal’i sevenler olarak bir araya gelen yurttaşlar hem yazarı anacak hem de Cibali durağının isminin “Orhan Kemal durağı” olması taleplerini dile getirecek. Ataşehir Belediyesi de Orhan Kemal’i ölümünün 51. yılında bir söyleşi ile anıyor. Kadir İncesu’nun moderatörlüğünde Orhan Kemal Müzesi kurucusu Işık Öğütçü ile yapılan söyleşi Ataşehir Kültür YouTube kanalında bugün saat 17.00’den itibaren izlenebilir. Öğütçü, “Orhan Kemal’in Yazın Dünyası” adlı söyleşide Orhan Kemal’in dergi ile gazete sayfalarında kalan öykü, roman, senaryo, günlük ve şiirlerinin kitaplaşma sürecini, romanlarında dikkat çeken “usta”ları, babasının Bursa Cezaevi’nde 3.5 yıl birlikte kaldığı ustası Nâzım Hikmet’i anlattı.
TYS’den Üç Etkinlik
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) da “Haziranda Ölmek Zor” başlığıyla üç gün üst üste ölüm yıldönümü olan yazarları anacak. “Emekçilerin Yazarı Orhan Kemal” başlıklı çevrimiçi etkinliği bugün saat 20.00’de yapılacak. Konuşmacı: Tahir Şilkan. Adnan Özyalçıner’in konuşmacı olacağı “TYS ve Nâzım Hikmet” etkinliği ise yarın saat 20.00’de olacak. “30. Ölüm Yıldönümünde Ahmed Arif” etkinliği ise 4 Haziran saat 20.00’de dinleyicilerini bekliyor. Etkinliğin bağlantı adresleri için TYS’nin web sitesi ziyaret edilebilir. (Cumhuriyet)
Zülfü Livaneli’den bir deniz romanı
“İlkgençlik yıllarımdan beri bir deniz romanı yazma hayalim vardı” diyen Zülfü Livaneli, ‘Balıkçı ve Oğlu’ ile bu hayalini gerçeğe dönüştürdü. Ege’nin sakin sularında geçen roman, deniz tutkusunun yanı sıra çağımızın kanayan yarası göçmenlik sorunundan çevre felaketine pek çok konuyu edebiyatın gündemine getiriyor.
Denize tutkuyla bağlı bir balıkçının hikâyesini anlatıyor bize son romanı ‘Balıkçı ve Oğlu’nda Zülfü Livaneli. Sabahın erken bir saatinde Ege’nin sakin bir balıkçı köyünde Mustafa’yla birlikte durgun denize açılarak giriyoruz romanın içine. Ama deniz bu, her zaman aynı sakinlikte karşılamaz insanı. Birden hırçınlaşıp her ne kadar yıllar içinde yosun gibi, balıkgibi, kaya, kum, çakıl gibi denizin bir parçası olsanız, denizle birlikte soluk alıp verseniz de en sevdiğinizi alıverir elinizden. Tutkunu olduğu denizin, Mustafa’nın yedi yaşındaki oğlu Deniz’i alması gibi. Mustafa ve Mesude’yi hayata küstüren ‘deniz’ yine onları canlandıracak bir umut ışığıdır aslında. Bir başkasının trajedisi, onlara umut ışığı olan: Ege Denizi’nde batan bir göçmen teknesinden sağ kurtulan küçük bir bebek.
Zülfü Livaneli, tutkusuyla Ernest Hemingway’e, çevre duyarlılığı ile Halikarnas Balıkçısı’na selam gönderdiği romanında günümüzün en önemli problemlerinden birini, göçmenlik sorununu da insani bir bakış açısıyla ele alıyor. İçinden geçtiğimiz çağın adeta edebi bir fotoğrafını çekiyor.
2021 Muammer Hacıoğlu Şiir Ödülü Duyurusu
ÖDÜL BAŞVURU KOŞULLARI:
1) Ödül Seçici Kurulu; Ramis Dara, Hüseyin Peker, İlyas Tunç, Lokman Kurucu ve Volkan Hacıoğlu’ndan oluşmaktadır.
2) Ödüle 1 Ocak 2020 ve 1 Ocak 2021 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir dosya ile aday olunabilir. Herhangi bir yaş sınırlaması yoktur.
3) Ödüle kişiler kendileri doğrudan katılabilir; kitap kategorisinde ise, yayınevleri şairin onayını almak koşuluyla katılabilir. Jüri üyeleri yarışmaya katılmayan bir şairi aday göstere bilir. Jüri ayrıca değer gördüğü eserlere “Jüri Özel Ödülü” verebilir.
4) Ödül katılımındaki kitap ya da dosyanın daha önce herhangi bir ödül almamış olması gerekmektedir.
5) Ödüle son katılım tarihi 15 Eylül 2021’dir.
6) Seçici Kurul tarafından bir şaire de “ŞİİR EMEK ÖDÜLÜ” verilecektir. Bu kategori yarışmalı değil seçici kurulun takdirindedir.
7) Kitap dalında birincilik ödülü olarak 2500 Tl verilecektir. Dosya dalında birincilik alan şairin dosyası ise Klaros Yayınları tarafından yayınlanacaktır.
8-Ödüle aday olacak şairler; adı, açık adresi ve kısa yaşam öyküsüyle birlikte, kitaplarını ya da şiir dosyalarını fiziki olarak (6 adet) aşağıdaki adrese “Muammer Hacıoğlu 2021 Şiir Ödülü” yazarak gönderecektir;
LOKMAN KURUCU adına;
KÜLTÜR MAHALLESİ, KONUR SOKAK, 28/ 3, ÇANKAYA – ANKARA (0552 522 92 15 ). Posta ve kargo gecikmelerin sorumluluğu sekretaryaya ait değildir.
9) Ödül için gönderilen yapıtlar açıklanmaz, yalnızca ödül kazananlar duyurulur.
10) Ödül kazanan yapıtlar 2021 yılı Kasım ayında açıklanır ve Muammer Hacıoğlu anısına düzenlenecek bir törende verilir.
11) Ödüle başvuranlar ilan edilen tüm koşulları kabul etmiş sayılır.
Nâzım Hikmet Vakfı’ndan Nâzım belgeseli
Vakıf, Nebil Özgentürk’ün hazırladığı belgeselin izleyiciyle buluşacağı duyuruldu.
Bir Portre
1927’de Sivas’ın Gürün ilçesinde doğmuştur.[1] Hasan Hüseyin, Adana Erkek Lisesini 1948’de, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nü 1950’de bitirdi.[1] Öğretmenliğe Göksun’da başladı. Siyasi eylemleri gerekçesiyle öğretmenlikten atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. 1955-1960 yılları arasında Gürün ve Sivas’ta arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yaptı.
1960’ta İstanbul’a, sonra Ankara’ya yerleşti. Akis dergisinde çalıştı. Bir süre de Forum dergisinin sanat sayfalarını yönetti (1968-1970). Kızılırmak adlı kitabı nedeniyle hakkında komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla dava açıldı, 3 yıla mahkûm edildi ve aklandı.
Lise yıllarında şiir yazmaya başlayan Hasan Hüseyin’in ilk şiiri 1959’da Dost dergisinde çıktı. Bu yıllarda mizahi hikâyeleri de yayınlandı. Kavel (1963) adlı kitabı ile 1964 Yeditepe Şiir Armağanı’nı, Kızılkuğu (1971) ile TRT’nin 1970 Sanat Başarı Ödülü’nü, Filizkıran Fırtınası (1981) ile 1981 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü’nü ve Nevzat Üstün Şiir Ödülü’nü aldı.
Şair 1983’te beyin kanaması geçirdikten sonra bir yıl bitkisel hayatta yaşadı. 26 Şubat 1984’te evinde yaşama gözlerini yumdu. Maltepe Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in eşi Azime Korkmazgil’den “Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz” şiirinde adı geçen Temmuz Korkmazgil (1965) isimli bir oğlu vardır
Ne Okusak?
1.Ece Temelkuran/ Bu da Geçer,/ Everest Yayınları.
2.Burak Eldem/Tavuskuşu Güncesi/ Doğan Kitap.
3.Muhteşem Kadın Dostlarım/Atila Dorsay/ Remzi Kitabevi
4.Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl/ Orhan Kemal/ Everest
5.Şairin Bavulu/ Haydar Ergülen/Edebi Şeyler