Hazırlayan (Mehmet Karasu)
Antakya Kitaplığı
Zehir Zıkkım Hikayeler/Ayla Kutlu
4-12 Kasım 2017 tarihlerinde Tüyap İstanbul Kitap Fuarı açıldı. Fuarın teması “iyi ki varsın edebiyat olarak belirlendi. Fuarın bu yılki onur yazarı hemşerimiz, Hatay’ımızın büyük değeri Ayla kutlu oldu. Fuar kapsamında, 6 Kasım 2017 Pazartesi günü “Ayla Kutlu Onur Gecesi” düzenlendi.
Bu, her edebiyatseveri, her Hataylıyı sevindirecek bir olay.
“Zehir Zıkkım Hikâyeler, adını kimliğinden alan bir kitap. Onu bir okuyuşta bitiremeyeceksiniz. Çevrenizi kuşatan, içinize dolan kederi biraz hafifletmek için, zaman zaman bırakmanız gerekecek. Düşünmemek, özeleştiri yapmamak istiyorsanız, amacınız okuyarak eğlenmekse, bu kitabı elinize bile almayın.” (tanıtım yazısı)
“On hikâye içeriyor bu kitap. Ortak nokta, öteki insanların hikâyeleri olmaları. Karakterlerimin hemen hiçbiri gerçek bir kimlikle var olmadılar yeryüzünde. Ancak hikayeleri okuduktan sonra onların yaşamadıklarını iddia etmek çok zor. Onları ben kıvılcım olarak yakaladım. Başka türlü yaşar kılamayacağım için, göğsümün ortasında kor ateş olarak taşıdım. Çok yaktılar beni.Zehir Zıkkım Hikayeler, adını kimliğinden alan bir kitap. Onu bir okuyuşta bitiremeyeceksiniz. Çevrenizi kuşatan, içinize dolan kederi biraz hafiftletmek için, zaman zaman bırakmanız gerekecek. Düşünmemek, özeleştiri yapmamak istiyorsanız, amacınız okuyarak eğlenmekse, bu kitabı elinize bile almayın. Bu coğrafyanın, bu tarihsel geçmişin, bu toplumun gerçeklerinin birikimleriyle kadınlara tutulmuş aynadır Zehir Zıkkım Hikayeler.Evet, zehir zıkkımlar… Ya siz nasıl olmalarını isterdiniz?(www.neokur.org)
Sennur Sezer’den Ayla Kutlu’ya
Sana her gün bir mektup yazıyorum zihnimde, sonra düşündüklerimi kağıda geçiremeden yazmam gereken yeni olaylar geliyor gündeme, mektup eskiyor sanki. Ama televizyonda kadınların omuzlarında o tabutu gördüğümde birden özledim seni.
Bu görüntüyü seninle paylaşmak gereğini duydum. Yalnızca Mekruh Kadınlar Mezarlığı’nın yazarı olarak değil, kadınımızı hep görülmek istemeyen yüzüyle yansıtan bir yazar olarak.
Fotoğraftaki tabut dikkatini çekti kuşkusuz. Eski, kullanılmış, kırık dökük. (Belki de bir Hıristiyan ya da Musevi cenaze evinden hurdaya çıkmış). Tabutun elden düşme havası, zavallılığı, üstüne bir yemeni bile atılmamış oluşu içimi acıtmadı. Nedense bütün bunların da kurulu düzene bir başkaldırı olduğuna inandım. Her gün beş kadının öldürüldüğü bu topraklarda, bu cenazenin senin anlatmayı sevdiğin yerlerde yaşanması dikkatimi çekti. Kadınların nerede baş kaldıracakları belli değil.
Sevgili Ayla Kutlu,
Seni öncelikle 2011 Çukurova Ödülü için kutluyorum. Ödül gerekçesinin senin yazma serüvenini özetlediğine de inanıyorum: “Yazın yaşamı boyunca yazdığı yetişkinlere yönelik 13, çocuklara yönelik 20 kitabıyla özgün atmosferler yaratarak kadın ve çocuk sorunsalları üzerine eğildiği, eserlerinde ülkemizin her zaman duyarlı olan güney bölgesine ilişkin sosyolojik gelişmeleri irdeleyip aydınlatarak kültürümüze yaptığı katkıları dolayısıyla”. Kadın ve çocuk dünyasının en acıtıcı noktalarına dokundun bence. ‘Hapishane ve çocuk’tan, sevdiği hapiste olanın duygularına örnek vermek gerektiğinde aklıma ilk sen geliyorsun. Öykülerinin sahicilik taşıyışıyla, anlatıcı olarak canının yanışının öyküde duygusallaşmadan, sakızlanmadan yer alışıyla… “Siyasal boyutları dışında, insana yönelik biçimde hemen hemen anlatılmamış” olayları seçip anlatmanla. “Yaşanan an’ın algılanamayan sarmalından,/Dişiliğin yaşamı sürgit coşturan yaratıcılığından,/Erilliğin hem hoyrat hem incinir gücünden,/Gerçeğin masallaşmış kalıntılarından,” oluşan “Zehir Zıkkım”lığıyla: unutmuş.
Hayat karşısında eğilmeyi öğrenemediği için gençliğinde kırılmış. Sonraları da öğrenememiş, yine kırılmış; sonra yine. Düz durması özünün kırıklar içinde oluşunu saklayan bir maskeydi yalnızca. Eskimiş, yıpranmış, rengi solmuş zavallı bir maske. Maskeyi sıyıramazdınız ya, sıyırsanız da altı zehir acılığı verirdi.”
Sevgili Ayla,
Kadınlarımızı anlatırken “Bir mazlumun şahsında sayısız kadının trajedisini canlandırdığını” biliyoruz . “Bu coğrafyanın, bu tarihsel geçmişin, bu toplumun gerçeklerinin birikimleriyle kadınlara ayna tutmaya çalıştığını”da. Ne yazık coğrafyamız, edebiyatımızdan daha bereketli. 12 yaşında bir çocuğu yıllarca bir elden ötekine geçirirken, bunu yargı önünde meşrulaştırırken edebiyat acılarımızı tuz basarak iyileştiriyor. Piç öykündeki sağır ve dilsiz Zühre’yi anımsamamak olası mı?
Öykülerin bazen bozkırdaki yeşillik seraplarına inat bir “cadı ağacı” gibi çarpıyor gerçeği yüzümüze. Kadınımızın gerçek kimliğini gösteriyor. Kırıla kırıla çelik bir çekirdek kalmış kadınlar, tek kişi olarak cadde ortasında bir grevi sırtlayan kadınlar, öldürülen hemcinslerine sahip çıkanlar ve gazeteci kimlikleriyle, eylemci kimlikleriyle hapishanelerdekiler… Bütün bu sahici kadınların öykülerine yansıyan gölgelerinin 8 Martını gecikerek kutlamak için seni kucaklıyorum Ayla.
(Kay. www.aylakutlu.com)
Haftanın Şiiri
Kitap Uludur/Ali Yüce
Kitap
Anamca ulu
Ekmekce lokma lokma
Suca yudum yudum
Kenarında yitirdim dünyayı
Ortasında buldum
Odundum eğirdi beni
İnsana çevirdi beni
Geceyi onunla yıktım
Kara girdim koynuna
Ak çıktım
Haftanın Sanat Gündemi
İyi ki varsın fuar
TÜYAP ve Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen 36. İstanbul Kitap Fuarı bugün kapılarını açıyor. Fuarın bu yılki teması ‘İyi ki Varsın Edebiyat’.
Ana teması “İyi ki Varsın Edebiyat” olarak belirlenen, 850 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı 36. İstanbul Kitap Fuarı’nda; söyleşi, panel, şiir dinletileri ve çocuklara yönelik olanlarloa birlikte 300’den fazla etkinlik ve yüzlerce imza günü yer alacak. Geçen yıl toplam 621 bin ziyaretçinin gezdiği fuar 12 Kasım’a dek açık kalacak ve yeni yayınları, yazar – okur buluşmaları ve sürpriz etkinlikleriyle 9 gün boyunca İstanbul’da kitapların egemenliği yaşanacak.
Onur yazarı Ayla Kutlu
Fuarın bu yılki onur yazarı olan Ayla Kutlu için bir dizi etkinlik düzenlenecek Beylikdüzü’nde. Bunların ilki bugün saat 15.15’te başlayacak olan ve TÜYAP, Bilgi Yayınevi, ÇYDD ve Mülkiyeliler Birliği tarafından düzenlenen “İnsan, Kadın, Yazar Olarak Ayla Kutlu” başlıklı panel olacak. İsa Küçük, Berat Alanyalı ve Zafer Kutlu’nun konuşmacı olarak katılacağı paneli İsmail Hakkı Karakelle yönetecek. Panelin ardından 17.30’dan itibaren Ayla Kutlu, Bilgi Yayınevi standında kitaplarını imzalayacak.
2017 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nin sahipleri belli oldu
Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı’nın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın desteğiyle düzenlediği Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nin sahipleri belli oldu. ‘Körburun’ adlı kitabıyla Hikmet Hükümenoğlu Roman dalındaki ödülün sahibi olurken, Şiir dalındaki ödül, ‘Yol Şarkıları’ kitabıyla Adnan Özer’e verildi. İlk Roman Vakıf Ödülü’nün sahibi ‘Lakin Bu Bir Masal’ kitabıyla Jale Şengün olurken, İlk Şiir Kitabı Vakıf Ödülü’ne de ‘İlk Ayrılık’ kitabıyla Selenay Kübra Koçer değer görüldü.
Attilâ İlhan Bilim Sanat ve Kültür Vakfı’nca düzenlenen ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından desteklenen Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nin Doğan Hızlan’ın onursal başkanlığında toplanan seçici kurulları geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek ödül sahiplerini belirledi.
2017 Attilâ İlhan İlk Roman Vakıf Ödülü ise Doğan Kitap’tan çıkan “Lakin Bu Bir Masal” romanıyla Jale Şengün’e verilirken, ödül gerekçesi şöyle açıklandı: “Seçici Kurul, Jale Şengün’ün ‘Lakin Bu Bir Masal’ adlı ilk romanını, “Roman yazmak, insanı öznel bir mercekten, olanca toplumsal ve bireysel diyalektiğiyle yansıtmaktır” diyen Attilâ İlhan’ın bakış açısıyla örtüşen özüyle, kadın cinayetlerini, kadına reva görülen şiddeti, gerilim yüklü kurgusuyla eserine yansıtırken, günümüz Türkçesiyle kaynaştırdığı masal Türkçesi’nin içtenliğini, yöresel geleneklerimizin izlerini de bulup çıkartan derinlikli sorgulamaları, kendine özgü akıcı üslubundaki başarısı nedeniyle oybirliğiyle ödüle lâyık bulmuştur.”
Selim İleri’nin başkanlığındaki Attilâ İlhan Roman Ödülü Seçici Kurulu’nda Mehmet Eroğlu, Asuman Kafaoğlu Büke, Ülkü Karaosmanoğlu ve aileyi temsilen Ali Cem İlhan yer alıyor.
2017 Attilâ İlhan Şiir Ödülü Adnan Özer’e
Şiir Ödülü Seçici Kuruldu, “ulusal ölçekli şiir dilimize ve bu yöndeki yaklaşımlara katkıda bulunan, yerel renklerin yanı sıra, şiirini imgelerle bezeli farklı bir düzeye taşıyan, çalışmalarında şiir emeğini daima önde tutarak yazan” Adnan Özer’i,Everest Yayınları’ndan çıkan “Yol Şarkıları” kitabıyla 2017 Attilâ İlhan Şiir Ödülü’ne oybirliğiyle değer gördü.
2017 Attilâ İlhan İlk Şiir Kitabı Vakıf Ödülü ise Şiirden Yayınları tarafından yayımlanan “İlk Ayrılık” kitabıyla Selenay Kübra Koçer’e verildi. Koçer ödüle, “Duru, açık seçik söylemiyle farklı bir yaklaşım getirerek kendine özgü bir şiir yaratmayı başardığı, dilindeki yalınlığı sıradanlığa düşmeden koruyarak geliştirdiği, şiirselliği renkli bir güzellik olarak sunma becerisini gösterdiği” gerekçesiyle oybirliğiyle değer görüldü. (Kaynak: Birgün Gazetesi)
Metin Celal’in başkanlığındaki Attilâ İlhan Şiir Ödülü Seçici Kurulu’nda A. Ali Ural, Haydar Ergülen, Hüseyin Yurttaş ve aileyi temsilen Kerem Alışık yer aldı.
Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri töreni 9 Kasım Perşembe günü saat 16.00’da 36. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nin Kınalıada Salonu’nda gerçekleştirilecek.
Yahya Kemal Beyatlı şiirlerle anıldı
Türk edebiyatının tanınan şairlerinden Yahya Kemal Beyatlı, vefatının 59. yıldönümünde şiirlerle anıldı.
Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kent Şairleri Topluluğu, Usta Şair Yahya Kemal Beyatlı’yı vefatının 59. yıldönümünde andı. Kent Şairleri Topluluğu, Türk edebiyatının tanınan şairlerinden olan Beyatlı için Barbaros Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde “Şiirlerle Yahya Kemal” gecesi düzenledi. Programa, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci, Kültür, Turizm ve Tanıtım Dairesi Başkanı Hüdaverdi Otaklı, Kent Şairleri Topluluğu Başkanı Arzu Subakan Kabukçu ve davetliler katıldı. Sanatçılarının eşlik ettiği gecede topluluk üyeleri Sanatçı Beyatlı’nın eserlerini okudu.
Ümit Kaftancıoğlu öykü yarışması için başvurular başladı
11 Nisan 1980’de öldürülen TRT İstanbul Radyosu Prodüktörü, Gazeteci-Yazar Ümit Kaftancıoğlu adına Yalın Ses Yayınları tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen öykü yarışmasına başvurular başladı.
11 Nisan 1980’de öldürülen TRT İstanbul Radyosu Prodüktörü, Gazeteci-Yazar Ümit Kaftancıoğlu adına Yalın Ses Yayınları tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen öykü yarışmasına başvurular başladı.
Başvurular 24 Eylül 2017-24 Aralık 2017 tarihleri arasında yapılırken, yarışmanın ayrıntıları şöyle duyuruldu:
İki aşamalı bir değerlendirme sisteminin olacağı Öykü Yarışmasında:
Seçici Kurul
Zeynep Aliye/Mehmet Güler/Adnan Özyalçıner/Öner Yağcı/Enver Aysever/Feyza Akbulut Öner/Hakan Cucunel
Yarışmaya katılım için son başvuru tarihi 24 Aralık 2017 olup diğer şartlar aşağıda sıralanmıştır.
1- Eser sahipleri yayımlanmamış ve ödül almamış 2’şer öykü ile katılacaklardır. İsteyen tek öykü ilede katılabilir.
2- Öyküler iki aralıklı olarak (bilgisayarda yazılmış) en az 2 en çok 11 sayfa olacaktır.
3- Öykülerin yazılı olduğu dosyanın sağ üst köşesine büyük harflerle rumuz yazılacaktır. Kesinlikle gerçek ad ve soyadı belirtilmeyecektir.
4- Katılımcılar öykülerini 4 kopya olarak gönderecekler ve gönderinin içine ayrı bir dosyada kısa özyaşamı, adresi ve telefon bilgilerini belirteceklerdir. Aksi durumda öyküler değerlendirmeye alınmayacaktır
5- Değerlendirme 1.,2., ve 3. şeklinde olacak, ilk 10’a giren öyküler kitap olarak basımı yapılacaktır. Dereceye giren katılımcılar plaket ve kitap seti ile ödüllendirileceklerdir.
6- 24.12.2017 son katılım tarihidir. Gecikmelerden ve kaybolmalardan düzenleyen kurum sorumlu değildir. Öykü yarışması sonuçları 26.03.2018 tarihinde basın yolu ile açıklanacak ve 07 Nisan 2018 günü yapılacak anma töreni ile ödüller sahiplerine verilecektir.
7- Yarışmaya katılacak olan tüm katılımcılar dereceye giren öykülerin kitap olarak basımını kabul etmiş sayılır.
BİLGİ: www.umitkaftancioglu.com
Teslim ve gönderim adresi: Öztürk Tatar, 2018 Ümit Kaftancıoğlu öykü yarışması, Yüzyıl mah. Barbaros cad. no:109 Bağcılar/istanbulTEL: 0531 608 40 33”
Bir Portre
Radyo programcılığı yanında edebiyat dünyasında da adını duyuran
Kaftancıoğlu, “Dönemeç”le (Öykü) TRT Büyük Ödülü birincilik (1970) ve “Hakullah”la (Röportaj) Milliyet Gazetesi Karacan Ödülü birinciliği (1972) aldı. 11 Nisan 1980 günü görev yaptığı TRT İstanbul Radyosu’na gitmek için çıktığı evinin önünde öldürüldü.
Yapıtları
* Dönemeç (Öykü) 1972 (Yeni Basım Yalın Ses Yayınları-2006)/ Hakullah (Röportaj) 1972/ Yelatan (Roman) 1977/Tek Atlı Tekin Olmaz (Halk Masalları) 1973/Tüfekliler (Roman) 1974 (Yeni Basım Yalın Ses Yayınları-2006)
Köroğlu Kolları (Halk Destanları) 1974/Çarpana (Öykü) 1975/ İstanbul Allak Bullak (Öykü) 1983
Çocuk Kitapları
Kekeme Tavşan (1974) (Yeni Basım Yalın Ses Yayınları-2006)/Çizmelerim Keçeden (1979)/ Altın Ekin (1979)/Dört Boynuzlu Koç (1979)/ Kan Kardeşim Doru Tay (1979)/ Hızır Paşa (1980)/Çoban Geçmez (1980) (Yeni Basım Yalın Ses Yayınları-2006)/Şülgür Deresi (1981)/ Salih Bey (1981) (Kay.Odatv.com)
Okuma Önerileri
1.Şiire Bakma Durağı/Sabit Kemal Bayıldıran/Yasakmeyve
2.Sen De Gitme Triyandafilis/ Ayla Kutlu/ Bilgi Yayınevi
3.Totenham Çocukları/ Dursaliye Şahan/Sola Yayınları
Nereye Gitmeli?
Ayla, Can Ulkay’ın yönettiği, Çetin Tekindor, İsmail Hacıoğlu ve Ali Atay rol aldığı dram/savaş filmi.
Film, Kore Savaşı’nda yaşanan gerçek ve çok dramatik bir öyküyü beyazperdeye taşımış.
Antakya Palladium Cinens’te izlenebilir