Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Antakya’da Kültür-Sanat

Hazırlayan: Mehmet Karasu Antakya

Hazırlayan: Mehmet Karasu

Antakya Kitaplığı
Vatanı Sattık Bir Pula/ Hıfzı Topuz
“Ünlü vatan şairi Namık Kemal’in Romanı…
Hıfzı Topuz, bu kitapta dönemin ilginç portreleri eşliğinde, Namık Kemal’in yaşamı ve özgürlük mücadelesini ayrıntılarıyla ele alıyor. Ünlü vatan şairimizin mektuplarından ve dostlarının anılarından yola çıkarak, onun özel hayatını ve iç dünyasını gün ışığına çıkarıyor…
Namık Kemal’in istibdata karşı yalınkılıç savaşımını, sürgünlerde çektiklerini ve Abdülhamit döneminde sarayla kurduğu yakın ilişkileri bu belgesel romanda bulacaksınız.” (Tanıtım yazısı)

KONUK YAZAR
EXPO 2021 ÜZERİNE DÜŞÜNCELER/ Sabahattin Yalkın
HATAY’DA SON DURUM:
SURİYE savaşı güney illerimizde, özellikle Hatay’da iş hayatı ve yaşam bakımından ciddi sıkıntılar yaratmış durumda. Bu koşullar altında EXPO 2021 Büyük Fuar’ına büyük zorluklar içinde giriliyor. Ancak Hataylıları mutlu eden bir şey var; 2021 yılı için aday oldukları Botanik Exposu’nu kazanmış olmaları… Hatay Medeniyetler Bahçesi adı altında 2021 yılında 300 dönümlük Botanik Bahçesi’nde, katılacak tüm ülkelerin 6 ay boyunca bitki ve çiçekleri sergilenecektir. Botanikçilerin söylediklerine göre Amanos Dağları’nda 1500 kadar çeşitli bitkinin yetişmesi, bu sergilemede Hatay için bir şans olacaktır.
Geçtiğimiz mayıs ayında EXPO’nun Başkanı, Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyeleri BŞB Başkanı Lütfü Savaş’ın davetlisi olarak Hatay’a geldiler. Yapılan toplantılarda karşılıklı konuşmalar yapıldı,imzalaratıldı.Ayrıca Misafir Heyet üyeleri Vali Erdal Ata’yı ziyaret ederek EXPO üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. HATAY’ da ziyaretler,görüşmeler ve incelemeler yapıldı. Özellikle Hatay Medeniyetler Bahçesi adı altında 2021 yılında 300 dönümlük Botanik Bahçesi ilgi çekti, incelendi.Konuklarımız, Antakya’nın antik ve dinsel öneminin yanında, bir botanik cenneti olmasını da belirterek “ EXPO ile bu bölgenin daha iyi tanıtılması,ayrı bir değer kazanması sağlanacak…“ demişlerdir.
EXPO NEDİR
Bilindiği gibi Expo, “exposition” kelimesinin kısaltılmışı; Dünya Fuarı olarak da bilinen ve 19. yüzyılın ortalarından beri düzenlenen bir organizasyondur. Türkçe karşılığı “Sergi” diyebiliriz. Expo resmi olarak Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) tarafından gerçekleştirilir. Dünyanın en eski ve en büyük uluslararası etkinliklerinden biri olan EXPO, aynı zamanda “Dünya Sergisi” olarak adlandırılmaktadır…
Her bir EXPO kendi alanında halkı bilinçlendirmeyi, değişimi paylaşmayı, ilerlemeyi teşvik etmeyi ve diyalog ile deneyimleri aktarmayı hedeflemektedir. Katılım olarak çok geniş bir kitleye hitap eden ve etki sahibi kişiler, uzmanlar, sivil toplum kuruluşları ve politikacıların bir arada çalışmasına olanak veren bir etkinliktir.
EXPO’lar katılımcı ülkelere, ev sahibi ülke ve diğer ülkeler ile işbirliği bağlarını güçlendirmeleri yanında, ülkelerini tanıtma fırsatı sunar. Şirketler etkinliklere katılarak pazarlarını genişletir, diğer şirketler ve kuruluşlarla irtibat kurar ve yatırım olanakları yaratarak yeni kitleler ile iletişime geçer. EXPO ayrıca uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerine de çalıştıkları alanlarda farkındalık yaratabilmeleri için bir platform sunar.
EXPO ilerleme ve işbirliği için diyalog platformudur.EXPO insanlığın karşılaştığı temel zorluklara çözüm bulmak için tüm dünyayı bir araya getirir. Katılımcılar bir sergi alanı veya pavyon kurarlar ve bu alanda tema ve alt temalarla ilgili kendi deneyimlerini ve fikirlerini sunarlar. Ayrıca konferanslar, çalıştaylar gibi profesyonel toplantılar organize edilir. Söz konusu etkinlikler fikir alışverişine, çözümler üretmeye ve yeni işbirliği bağları kurmaya yardımcı olur.
HATAY’IN TARİHSEL ÖZELLİKLERİ
Amik Ovası ve Asi Nehri aklancası boyunca uzanan Alalakh (Alalah) toprakları, sırtını kuzeydeki Amanos Dağları’na dayar. Erken Tunç Çağı’ nın sonlarında ortaya çıkan kent ve kentleşme sürecinin yaşandığı Amik Ovası’ nda, kronolojik sıra ile Alalakh (Açana Höyüğü), Kunulua (Tayinat Höyüğü), Antigoneia ve Antiokheia (Antakya) birbirinin ardından kurulmuş kentlerdir. Amik Ovası’ nın denize bağlandığı Asi Nehri Deltası’ nda yer alan Sabuniye, Al Mina ( SeleukeiaPieria) ise bölgenin uzantılarıdır. Ova’ nın güneybatı köşesinde yer alan Antiokheia (Antakya), kentleşme olgusunun en üst noktaya çıktığı Helenistik ve Roma döneminde, büyüklüğü ve kentsel özellikleri nedeniyle tarihsel bir önem taşımaktadır. Bu süreç orta tunç çağında ortaya çıkan ilk kent olan Alalakh’ dan başlayarak Helenistik dönemde kurulan Antiokheia’ ya kadar olan 1700 yıllık bir dönemi kapsamaktadır.
Roma döneminin, 3. Büyük kenti olan Antakya, 600 bine ulaşan nüfusu ile tarihsel zenginlikleri de beraberinde getirmiştir. İ.S. 526 da yaşanan büyük bir deprem sonunda yerle bir olmuş,300 bin insanın ölümü Antakya’nın yıldızını söndürmüştür. Bizans’ın bütün yardımlarına değin Antakya eski görkemli dönemine bir daha ulaşamamıştır.
Hatay – Antakya’ nın tarihsel önemini şu başlıklar altında toplamak gerekir.
O dönemin en büyük savaşlarına sahne olması
KadeşSavaşı İ.Ö. 1274 Eski Mısır (2.Ramses) – Hititler
İsos İ.Ö. 330 Makedonya (B.İskender) – Persler (Darius)
Roma İ.Ö. 64 (Romalı Pompei )
Bizans İ.S. 395
Araplar İ.S. 638
Haçlılar İ.S. 1098 – 1099 (200 yıldan fazla süren savaşlar)
Osmanlılar İ.S. 1516
a. Roma Dönemi Antakya (Teopolis- Tanrı kenti -Doğu’nun kraliçesi)
Romalıların sayfiye,tatil kenti( Defne-Harbiye yöresi) Bir süre
İmparatorluğun yönetildiği kent
Olimpiyat kenti –Her dört yılda bir Olimpiyatların yapıldığı yer
( Silpius Dağı eteklerinde, Asi kenarında)
Turizmin ilk kenti –Herod Caddesi-Işıklandırılan ilk cadde
Hipodrom, Amfiteatrlar ( 5-10 bin kişilik)
Heykelcilik- mozaikçilik
Tek Tanrılı Dinler
Antakya, tek Tanrılı dinlerin 2 bin yıldır, bir arada yaşandığı ender kentlerden biridir.Burası bir hoşgörü beldesidir.Ayrı dinlerin inanç sahipleri,birbirlerinin dinsel etkinliklerine saygılıdır.Birbirlerinin kutlama günlerine saygı gösterirler, kutlamalarına katılırlar. Minarelerde ezanlar okunurken, kiliselerde çanlar çalar.
Antakya, Hz.İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra Havarilerin Kudüs’ten kaçıp sığındıkları kenttir.Bir çok İncil Antakya’da yazılmıştır. (Barnabas,Lukas,Yuhanna,Matta İncilleri ). “Hristiyan” sözcüğü ilk kez Antakya’da söylenmeye başlamıştır. Havarilere arka çıkan Antakyalı saygın kişi Habib Neccar olmuştur. Ve bu uğurda şehit edilmiştir. Dünyanın ilk kilisesi bir mağara olan St Piyer kilisesidir.
a. Antakya Akademisi ve Libanius
Burada önemli bir Antakyalı’ dan Libanius’tan ( İ.S. 314 – 394 ) söz etmek gerekir. Antakya Akademisi’nin kurucusu ( İ.S. 354 ) bu seçkin kişi, sofist, din yorumcusu, hatip ( söylevci ), tarihçi ve bir düşünürdür. Atina’da, Nicomedya’ da, Constantinople’de dersler vermiştir. Antakya’da uzun yıllar, önemli söylevler, demeçler vermiş, konuşmalar yapmıştır. Antakya’nın Olimpiyatları organize eden, güçlü ve köklü bir ailesinden gelmektedir. Yakın arkadaş olduğu Bizans İmpratoruJulian’ın akıl hocalığını yapmış, ölümünde de cenaze töreni konuşmasını üstlenmiştir. İ.S. 355 – 365 yılları arasında 1296 mektup yazmıştır. (Toplam 1544 ) Çeşitli konulardaki bu mektupların Türkçeye çevrilmesi gerekir ve de şarttır kanısındayım. Bunlar Antakya’nın tarihsel geçmişine ışık tutacak belgelerdir.
Antakya Akademisi’nde çok önemli bir Hristiyan olan Antakyalı YuhannaKrisostomos (İ.S. 344-407) yetişmiştir.PaganLibanius’a karşı Hristiyanlığı savunan “Altın Ağızlı Yuhanna” diye anılan bu Aziz, bir oyunla Bizans tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.(Devam edecek)

HAFTANIN ŞİİRİ
ÜÇ GENCİN KALBİ – ECE AYHAN
Bir gemici tanırım
Kalbini bir limanda bırakmış
Ya kaybolursa?
Ağlar çocukluğundaki gibi
Kalbini almaya gidecek hâlâ

Bir oğlan tanırım
Derin yeşil gözlü
Gönlü güney denizlerinin dibi
Kalbi ise yerinde
Birine vermeye gidecek
Bir gemi arar durur
Bulutlardan.

Bir şair tanırım
Onunki içler acısı
Kalbini asla vermemiş
Çalmışlar
Kalbi eski bir efsanede saklı.

HAFTANIN SANAT GÜNDEMİ
11. Çukurova Kitap Fuarının ardından
Çukurova Kitap Fuarının ziyaretçi sayısı, geçtiğimiz yıla oranla yüzde 28.5 artarak 340 bin 395’e ulaştı. Kitap satışları ise eskiye oranla düştü.
Bu yıl 11’incisi düzenlenen Çukurova Kitap Fuarı sona erdi. TÜYAP Adana Fuarcılık AŞ. tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliği ile düzenlenen fuara bu yıl 303 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katıldı. Çukurova Kitap Fuarını sadece Adana’dan değil, Hatay, Osmaniye, Mersin ve kuzeyde Niğde’den okurlar ziyaret etti. Yetişkin okurlar hafta sonları fuara giderken, öğrenciler ise her yıl olduğu gibi hafta içi günlerde okullardan öğretmenleriyle birlikte geldi.
FUARA KATILIM FAZLA, ALIM AZ
TÜYAP tarafından Çukurova Kitap Fuarının ziyaretçi sayısı bu yıl 340 bin 395 olarak açıklandı. 11 yıllık fuar tarihi içinde rekor sayıya ulaştı. Ziyaretçi sayısının fazla olmasına rağmen yayıncılarla fuarın son günlerinde yaptığımız röportajda satışların eskiye oranla düştüğü söylenmişti. Yayıncılar satışların düşmesini okumaya olan ilginin azalmasına, ekonomik sıkıntılara ve baskı ortamına bağlamışlardı. Doğu-Batı Yayınevi standında konuştuğumuz Öykücü ve Yazar Özcan Doğan’ın söyledikleri OHAL’in okuma oranının azalmasındaki etkisini bizlerle paylaşmıştı. Sohbetimizde nitelikli akademisyenlerin ihraç edilmesi ile birlikte nitelikli öğrencilerin sayısının azaldığına dikkat çekmişti.
Öte yandan fuarda OHAL baskılarına rağmen Marksist kaynaklara ve evrim kitaplarına ilgi gösteren önemli bir kesim vardı. Kor Kitap tarafından yayımlanan “Evrim Kuramı ve Mekanizmaları” ile “Evrimin Işığı” kitapları okurlar tarafından ilgi gördü. Evrim kitaplarını satın alanlar arasında muhafazakar vatandaşlar da vardı.
ETKİNLİKLERE İLGİYİ KİMLİKLER BELİRLEDİ
Fuarda özellikle televizyonlardan tanınan yazarların imza günlerine ilgisi yoğundu. Okurların, özellikle gençlerin ve çocukların fantastik, polisiye, bilim kurgu kitaplarına alakası yüksekti. Yılda birkaç kez düzenlensin diyen okurlarla karşılaştık. Fuar süresince Evrim Teorisi’nden Tasavvufa, Kudüs meselesinden Marksizme, Türk edebiyatından Kürtçe şiire kadar birçok konuda panel yapıldı. Okurlar bu etkinliklere politik kimliklerine göre katıldı.
FUARA REKOR KATILIM
TÜYAP’ın resmi rakamlarına göre bu yılki fuarı 340 bin 395 kitapsever ziyaret etti. Geçen yılki fuara göre katılım ise yüzde 28.5 arttı. Okullarıyla birlikte ziyaret eden öğrenci sayısı 74 bin 323’e ulaşarak geçen yıla oranla yüzde 36 artış gösterdi. Bu yıl 303 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleşen Çukurova Kitap Fuarı, panel, söyleşi ve çocuk etkinliklerinden oluşan 80 kültür etkinliğine ev sahipliği yaptı. 9 gün süresince imza günleri ve kültür etkinliklerinde yüzlerce yazar, okurlarıyla buluşma fırsatı yakaladı (Kay. Evrensel Gazetesi)

Nazım Hikmet Maltepe’de anıldı.
Dünya Şairi Nâzım Hikmet, 116. doğum gününde Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle anıldı.Sema Moritz ile Derya Alabora’nın sahne aldığı anma programı, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Sema Moritz, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelenen eserlerini, “Nâzım Şarkıları” adı altında hazırladığı repertuvarla seslendirdi. Moritz’in kendine has üslubuyla yorumladığı, “Bence Şimdi Sende Herkes Gibisin”, “Münevver’in Doğum Günü” isimli eserleri dinleyicilerin beğenisini topladı.Tiyatro ve Sinema Sanatçısı Derya Alabora da, şiirleri elliden fazla dile çevrilen ünlü şairin şiirlerinden örnekler sundu. Programına Nâzım Hikmet’in, “Doğum Günü” isimli şiiriyle başlayan Alabora, usta şairin “Kadınım Benim” isimli şiirini de yorumladı. Anma gecesinde Moritz ve Alabora’ya piyanoda, Cumhur Bakışkan eşlik etti. Kaynak: Nazım Hikmet Maltepe’de anıldı (gercekgundem.com)

10’uncu Metin Altıok Şiir ödülü, A. Hicri İzgören’in oldu
Bu sene 10’uncusu düzenlenen Metin Altıok Şiir Ödülü’nü kazanan şair A. Hicri İzgören’e ödülü dün akşam düzenlenen törenle verildi. Gecede ayrıca Fazıl Say, Serenad Bağcan ve Tilbe Saran da mini bir konser verdi.
Doğan Hızlan başkanlığında Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Ahmet Telli, Şükrü Erbaş, Ali Cengizkan ve Haydar Ergülen’den oluşan seçiciler kurulunun “şiire verdiği uzun, büyük emek; şiirinin oturduğu geniş insan atlası; insanın kültürel ve sınıfsal varlığından evrensel insan sorunlarına kurduğu duyarlılık köprüsü ve acılı bir coğrafyanın katı gerçeğini şiirden ödün vermeden dile dönüştürmedeki başarısı göz önüne alınarak” Aşktan Alır Rengini adlı kitabıyla ödüle değer gördüğü şair A. Hicri İzgören, dün akşam Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) düzenlenen törenle ödülünü aldı.
Törende açılış konuşmasını yapan Zeynep Altıok ödül gerekçesini açıkladıktan sonra ödülünü almak üzere şair A. Hicri İzgören’i sahneye çağırdı. İzgören, heykeltraş Ömer Yavuz’un Metin Altıok’un bir deseninden esinle yaptığı ödül heykelciğini jüri üyesi Eray Canberk’in elinden aldı.
İzgören yaptığı konuşmada “Metin Altıok adına konulmuş bir ödülü almaktan son derece mutlu ve onurluyum. Bu ödülü bana layık gören seçici kurulun değerli üyelerine saygılarımı ve teşekkürlerimi bildiriyorum. Bu ödülü şiirin muhalif kimliği adına barış, özgürlük ve adalet adına mücadele eden, içeride ve dışarıda direnenlere ithaf ediyorum.” dedi. (t24.com.tr)

Dünya Kitap Ödülleri 25 yaşında
Yayın dünyasının belleği Dünya Kitap Dergisi tarafından çeyrek asırdır verilen “Yılın En İyileri” ödüllerinin 2017 yılı sahipleri, Pera Müzesi’nde önceki akşam düzenlenen bir törenle ödüllerini aldı.
Yayın dünyasının belleği Dünya Kitap Dergisi tarafından çeyrek asırdır verilen “Yılın En İyileri” ödüllerinin 2017 yılı sahipleri, Pera Müzesi’nde önceki akşam düzenlenen bir törenle ödüllerini aldı. Yayın, basın, sanat, iş, medya dünyasından pek çok davetlinin katıldığı törende dokuz ödül sahiplerini buldu.
“Yılın Telif Kitabı” ödülünün “Dokunmadan”la Nermin Yıldırım’a (hep kitap), “Yılın Çeviri Kitabı”nın James Joyce’tan yaptığı “Finnegan Uyanması” tercümesiyle Fuat Sevimay’a (Sel Yayıncılık), “Yılın Yayınevi” ödülününse Siren Yayınları’na gittiği törende, edebiyatta yarım asrını kutlayan Selim İleri’ye “Elli Yılın Emeği” ödülü sunuldu.

Nâzım Hikmet İnceleme ve Araştırma Ödülü’nde sürpriz
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın, Nâzım Hikmet üstüne yapılan çalışmalara verdiği İnceleme ve Araştırma Ödülü, bu yıl kimseye verilmeyecek. Seçici kurul, kendilerine gelen çalışmaların hedeflenen ölçütleri karşılamadığını açıkladı.
Nâzım Hikmet İnceleme ve Araştırma Ödülü’ne bu yıl dört çalışma başvurdu. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’ndan Hıfzı Topuz, Prof. Dr. Cevat Çapan, Turgay Fişekçi; Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Murat Gülsoy, Doç. Dr. Zeynep Uysal; Kastamonu Üniversitesi Bilgi Belge Yönetimi Bölümü’nden Prof. Dr. Hasan Keseroğlu ve Nilüfer Belediyesi Kültür Müdürü Güney Özkılınç’dan oluşan seçici kurul, başvuru yapanlara teşekkür ederek, “Gelen çalışmaları değerlendirmiş ve katılan araştırmaların hedeflenen ölçütleri karşılamadığı sonucuna varmıştır” açıklamasını yaptı. (sozcu.com.tr)

TARİHTE BU HAFTA
Cumhuriyet gazetesi yazarı, araştırmacı gazeteci Uğur mumcu arabasına yerleştirilen bomba ile öldürüldü (24 Ocak 1993)
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Huzur gibi romanların yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar öldü (24 Ocak 1962)
Yazar, şair, denemci Gerard de Neval yaşamına son verdi (26 Ocak 1855)
Çavdar Tarlasında Çocuklar, Fanny ve Zoeey gibi eserleriyle tatnınan romancı Salinger öldü (27 Ocak 2010
Yayıncı ve insan hakları savunucusu Ayşe Nur Zarakolu öldü (28 Ocak 2002)

OKUMA ÖNERİLERİ
1.SAKLI SEÇİLMİŞLER/SONER YALÇIN/KIRMIZI KEDİ
2.AKLIMLA DALGA GEÇME/ FATİH PORTAKAL/ CAN YAYINLARI