Antakya’da Panorama Müzesi

Hatay MKÜ etkinliği dün başladı, bugün devam edecek… PANO-ROMA-N “Sonsuzluğa Koşarken” Antakya Panoroma Sergisi dün MKÜ’de açıldı. Dönem filmlerinden görsellerin derlenerek kurgusal bir kompozisyona dönüştürüldüğü bu özel gösteride, yaklaşık 10 metre çapında, 180 derecelik bir panorama sunumuyla, M.S.40’lı yıllarda Roma İmparatorluğu yönetimindeki Antakya’da, Yasîn Sûresî’nde anlatılan Habib-i Neccar Hazretleri’nin ve gönderilen iki elçinin son anlarının […]

Hatay MKÜ etkinliği dün başladı, bugün devam edecek…

PANO-ROMA-N “Sonsuzluğa Koşarken” Antakya Panoroma Sergisi dün MKÜ’de açıldı. Dönem filmlerinden görsellerin derlenerek kurgusal bir kompozisyona dönüştürüldüğü bu özel gösteride, yaklaşık 10 metre çapında, 180 derecelik bir panorama sunumuyla, M.S.40’lı yıllarda Roma İmparatorluğu yönetimindeki Antakya’da, Yasîn Sûresî’nde anlatılan Habib-i Neccar Hazretleri’nin ve gönderilen iki elçinin son anlarının bir canlandırması sunuluyor.
-ÖZET BİLGİ-
Habib-i Neccar, M.S. 40’lı yıllarda Antakya’da yaşamış, Hz. İsa’nın havarilerine inanan ve bu uğurda canını veren bir Hristiyan marangozdur. Habib-i Neccar, İslami kaynaklara göre, “Kur’an-ı Kerim’de Yasin Süresi’nin 13-27 ayetlerinde kıssası anlatılan kişi” şeklinde ifade edilmektedir.
Rivayete göre, M.S. 40’lı yıllarda, İsa’nın yardımcıları Antakya’ya gelip, Tanrı’nın tek olduğunu anlatmaya çalıştıklarında, onlara inananların başında bir marangoz (neccar) gelir. Neccar, Pagan inanışından vazgeçip onlara katılır. Ancak havarilerin yeni vaazları halkı öfkelendirir. Dönemin hükümdarı, havarileri hapse attırır. Bunun üzerine Antakya’ya yeni bir elçi, Şem’un Safa, gönderilir. Şem’un, mucizeleriyle hükümdarı ikna eder ve arkadaşlarını kurtarır.
Halk ise havarilere inanmamakta kararlıdır. Uğursuzluk getirdiklerini düşündükleri için onları taşlayarak öldürmeyi planlamaktadır. Habib-i Neccar, öfkeli ahaliyi durdurmaya çalıştığı sırada, elçiler ile birlikte öldürülür.
Bu panorama çalışması, hem Antakya’nın iki bin yıl öncesine bir bakış, hem de her iki dinin ortak bir değer olarak kabul ettiği Habib-i Neccar’ın ve elçilerin son anlarına tanıklık etme adına kurgulanmış bir gösteridir. Kurgu oluşturulurken; Antakya’nın arazi yapısı, bakış yönleri ve sütunlu Herod Caddesi (Kurtuluş Caddesi) doğru bir şekilde konumlandırıl-maya çalışılmış, günümüzde Habib-i Neccar Camii olan yer, linç girişiminin gerçekleştiği yer olarak yorumlanmıştır.
Birçok ilimizde açılan, açılmak üzere olan ve proje aşamasında olan panorama müzelerle; şehirlerin kültürel miraslarının korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması hedeflenirken, bu müzeler, bulundukları şehirlerin turizmine de katkı sağlamaktadır.
Bu doğrultuda, Pano-Roma-N “Sonsuzluğa Koşarken” Habib-i Neccar Antakya Panoraması, “inanç ve kültür” turizmine yönelik ilimizde de kalıcı bir Panorama Müzesi olabilmesi için vesile olmayı amaçlamaktadır. -Mehmet Durmaz-

Exit mobile version