Antakya’dan İstanbul’a

Haller çözüm bekliyor Antakya’nın da davetli olduğu “Sebze Meyve Halleriyle İstişare Toplantısı” ile ‘Haller’ noktasında tartışma konusu olan maddeleri masaya yatıran ve Ankara’ya bu anlamda ‘güncelleme’ çağrısı yapan sektör temsilcileri adına konuşan son isim, TÜRKHAL Başkanı Yüksel Tavşan oldu. Artan sebze ve meyve fiyatlarının Türkiye genelinde yarattığı dalgalanmadan en fazla etkilenen adreslerden biri, haller! Aralarında […]

Haller çözüm bekliyor

Antakya’nın da davetli olduğu “Sebze Meyve Halleriyle İstişare Toplantısı” ile ‘Haller’ noktasında tartışma konusu olan maddeleri masaya yatıran ve Ankara’ya bu anlamda ‘güncelleme’ çağrısı yapan sektör temsilcileri adına konuşan son isim, TÜRKHAL Başkanı Yüksel Tavşan oldu.

Artan sebze ve meyve fiyatlarının Türkiye genelinde yarattığı dalgalanmadan en fazla etkilenen adreslerden biri, haller! Aralarında Antakya Sebze ve Meyve Hali’nin de olduğu ülke genelindeki hallerde Bakanlık merkezli başlatılan fiyat kontrolleri de buna dair. Ancak ‘haller’ adına yapılan açıklama, yaşananların sebebine başka ‘nedenler’ eklemeye devam ediyor. Bu konuda konuşan isimlerden biri, Türkiye Halciler Federasyonu (TÜRKHAL) Başkanı Yüksel Tavşan.
Tavşan, olağanüstü artışların yaşanmaması için özellikle patates, soğan gibi temel ürünlerden başlayarak acilen planlı üretime geçilmesi gerektiğini söyledi. Antakya özelinde de eleştirilen ve bazı maddeleri noktasında değiştirilmesi talebinde bulunulan Hal Yasa Taslağı ile fiyatların düşmeyeceğini de belirten Tavşan, taslağa ilişkin olarak komisyonculuğun kaldırılması ve özelleştirme başlığında eleştirilerinin olduğunu kaydetti.
Ticaret Gazetesi’nden Seda Gök’e konuşan Tavşan, 174 tane halde toplam 8 bin esnafın faaliyette olduğunu söylerken, şöyle devam etti:
“174 tane halde 8 bin esnaf faaliyet gösteriyor. Ama bir o kadar da tüccar ve çalışanlardan oluşan geniş bir kitleye hâkim. Sebze ve meyve, diğer ürünler gibi değil. Raf ömrü kısa… Sermaye ve imkân da olsa, sebze meyveyi maliyet analizi ile satışa sunamıyorsunuz. Hal; özellikle sebzede, sera ürünlerde ve diğer ürünlerin doğru şekilde fiyat bulması için çok sayıda alıcı ile çok sayıda satıcıyı bir araya getiriyor ve o günkü talebe göre fiyat oluşuyor. Bu fiyatın doğru çakışması için en doğru yer, haldir. Bakanlık verilerine göre, sebze-meyvede 100 milyar TL’lik bir ticaret hacimden bahsediliyor. Türkiye’de 50 milyon tonluk ürün var.”
-NÜFUS 100 MİLYON!-
Hatay’dan İstanbul’a, ülke nüfusuna eklenen sığınmacı kalabalığının da ‘mevcut tüketim’ tablosuna eklenmesi gerektiğine işaret eden Tavşan’ın tespiti oldukça çarpıcı.
“Federasyon olarak bunu yıllardır söylüyoruz. Üretim planlaması çok önemli. Özellikle, Aralık-Ocak aylarında patates, soğan, örtü altı sera ürünlerde fiyatlar çok arttı. Göçmen ve turizm hareketini de düşündüğümüzde, toplamda 100 milyon nüfusumuz var. Zayi oranımızı, ihracatımızı düşünerek bir üretim planlaması yapmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde denge kurabiliriz. Tamamen tesadüfe kalmış şekilde yol alıyoruz. Bakın bu sene patates soğan para etti. Tohumcu arkadaşlarımız, ‘Elimizde patates soğan tohumu kalmadı’ diyor. Önümüzdeki sene fiyatlar düşebilir. Bu işin üretim planlamasını yapmadan olmaz.”
-HAL YASASI-
55 yıllık Antakya Sebze ve Meyve Hali’nin artık mevcut şartları kaldıramadığının altı özenle çizilirken, beklenen Hal Yasası için de konuşan Yüksel Tavşan, oluşan beklentileri şu şekilde aktardı:
“Meyve sebze ticaretinin bir yasası var. Çünkü işin içine ‘üreticinin ürününü pazarlaması’ giriyor. Mercimek-Nohut gibi depolarda bekletemiyorsunuz. Onlar, lisanslı depoculuk üzerinden yol alabiliyor. Lisanslı depoculuk, meyve-sebze için de uygulanabilir. Depolanabilir bütün ürünler kesinlikle daha fazla teşvik edilmeli. Bakın elma üreticilerimiz çok zor durumda. Bütün depolar dolu ve satılmıyor. Narenciye fiyatları çok düşük seviyede gidiyor.
Hal Yasası’nın temel özelliği, üreticinin sürekli bir pazar bulmasını içerir. Burada, Hal Yasası Taslağı’na iki temel itirazımız var. Taslak, hal komisyonculuğunun kaldırılmasını öngörüyor. Bunu doğru bulmuyoruz. Hal komisyonculuğu, şeffaf ve güvenilir olması kaydıyla, üretici için çok doğru bir uygulamadır. Unutulmaması gereken, hal komisyonculuğu ile tüccarlık arasında fark var. Hal komisyoncusu; başkası adına ürün satışında rol alan ve kendi adına hareket etmeyen birisidir. Tüccar ise kendi adına alır ve satar. Bu sistemi sadece tüccara döndürürseniz, tüccar satın alacak, ardından da KAR’a yönelecek.
Bu yasanın olma nedeni, üreticinin ürününün pazarlanmasını kolaylaştırma ve bu sistemde komisyonculuğun işlevsel olarak yer almasıdır. Sistemdeki komisyonculuk kalkarsa, yasa kısa süre sonra kendiliğinden düşer ve Türk Ticaret Kanunu ile yol alır.
Bu anlamda, kooperatif sistemini doğru buluyoruz. Bu sistemde bir takım düzenlemeler yapılması şartıyla, komisyoncu ve üretici için son derece faydalıdır, bunun altını çiziyorum. Hal’de; komisyoncu da olsun, tüccar da olsun, kooperatif de olsun. Aralarında tatlı bir rekabet olsun. Ürünü daha değerli satsınlar. Üretici ona göre tercihini yapsın.”
-PROJE-
Tartışmaların mevcut Hal Yasa Taslağı üzerinden gittiği Türkiye’nin Antakya’sında olanlar ise, yorgun ve mevcut şartları artık kaldıramayan Antakya Sebze ve Meyve Hali için ‘proje’ bazında çözüm bekliyor. Ancak söz konusu çözümün de 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasına bırakıldığının altı çiziliyor. -Tamer Yazar-

Exit mobile version