Antekeli olmaktan gururluyum!
2010-2014 yıllar arasında ABD’de Washington Büyükelçiliği yapan Antakyalı diplomat Namık Tan, önceki gün memleketi Hatay-Antakya’da idi. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nın konuğu olarak Hatay’a gelen ve çocukluğunun geçtiği Antakya sokaklarında 50-55 yıl öncesinin çocukluk anılarını tazeleyen Büyükelçi Namık Tan’ın sunumundaki ilk cümlesi, “Antekeli olmaktan ötürü gururluyum” şeklinde oldu.
Büyükelçi Namık Tan, önceki günkü ATSO etkinliğinde, Türkiye’nin Ortadoğu ve Suriye politikaları ile geleceğe yönelik öngörülerini katılımcılarla paylaştı. 36 yıllık diplomat, diplomatik bir üslupla birçok konuyu geçiştirerek, arada satır arası ince mesajlar vermek suretiyle yaklaşık 1,5 saatlik bir sunumda bulundu.
Büyükelçi Namık Tan’ın önceki günkü sunumundan mesajlar ana başlıklar halinde şöyle:
-Diplomatlar seçilmez. Hata yapma şansları da yoktur. Çatışmanın ortasında kaldığınızı da kimseler bilmez.
-Diplomasi, diplomatlık sevilerek yapılabilen bir meslek. Bu görevi, 36 yıl süreyle, şerefle ve gururla yaptım. En büyük gururum da Antakyalı olmak oldu.
-Antakya’da çocukluğumdan hatırlayabildiğim Hikmet Çinçin, Osman Ovalı, Nida Yılmaz, Mustafa İskifoğlu gibi Antakyalılar var.
-Dışişlerine girdikten sonra en büyük hayalim Moskova Büyükelçiliği yapmak idi. Nitekim de çok çalıştım ve bu isteğim de şöyle oldu… Önce NATO’da bir göreve vermek istediler olmadı. Olmayınca da, dönemin Dışişleri temsilcisi, AİHM’de yargıçlık yapan Rıza Sürmen, bana “Nereyi istersin” dedi. Ben de “Moskova olursa iyi olur” dedim. Ardından beni Moskova’ya verdiler.
Bana, Moskova görevi öncesi, “Hemen bir kartvizit bastır” dediler. Nitekim kartvizit yaptırdım. 3-4 Kutu ile Moskova’ya öyle gittim. Moskova’da görevim 3.katiplik idi. Türkçe ve İngilizce ile yazılmış kartlarda “Moskova 3.Katibi” yerine “Moskova 3. Kitabı” yazılıydı. Mesleğimdeki ilk şansızlık öyle oluştu.
-Suriye savaşı şimdi dursa, Suriye’nin kendine gelebilmesi için 30 yıl gerekiyor. Yani 5 yıl öncesinin Suriye’si için şimdi adım atılsa, 30 yılda ancak 5 yıl öncesi yakalanır. Bunun, Türkiye’ye ve Hatay’a yansımalarını siz düşünün.
-Suriye savaşı ile Türkiye, ancak Antakya çok şey yitirdi. Diplomasi dünyası bildiğini, görüşünü söyler, kararı siyaset verir. Dışişleri ve siyasetin kararını, talimatını uygular. Ortadoğu ve Suriye politikasına da bu öyle oldu.
-5 ya da 6 yıl öncesinde, Cumhurbaşkanımız dönemin Başbakanı idi.. Lübnan’da; Hizbullah, Sünni, Alevi, Hristiyan, açık havada on binlerce kişiye konuştu, Mısır’da keza on binlerce kişiye konuştu. Libya’da keza yine on binlere konuştu. Bugün geldiğimiz noktada durum böyle mi?
Türkiye 5 yıl öncesinin saygı duyulan ülkesiydi. Şimdi ise Lübnan’da, Mısır’da, Lübnan’da Büyükelçilerimiz bile yok. Gerisini siz düşünün.
-Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Türk Milleti Çalışkandır’ sözü, bana göre ‘Türk Milleti Çalışkan Olmalıdır’ anlamındadır. Zira biz Türkler çalışkan değil, tembel insanlarız.
-33 yaşında ABD’ye tayin oldum. Türkiye’den 5 milletvekilimiz ABD’ye gelecekti. Havaalanında karşılama söz konusuydu. Uçağın kalkış saati ve mesafeyi dikkate alarak, 1 ya da 1,5 saat öncesinde havaalanında olursam yeterlidir diye düşündüm, ama 10 dakikalık mesafeyi 1,5 saate alabildim. Mahcup oldum. ABD sokakları ve caddeleri insanlarla, araçlarla doluydu. Arkadaşlar, Amerikalılar 24 saat çalışır, bizde ise 04.00’te sokakta insan bulamazsınız. ABD’de sokaklar, alanlar 24 saat dolu, herkes çalışır.
-Dünya ile yarışacaksanız, markanızla yarışabilirsiniz. Türkiye’nini en ciddi markası THY’dir. Değeri 2,5 milyar dolardır. ABD’de küçük bir şirketin değeri bu rakamın 5-10 katıdır. Gelişecekseniz, marka olmak zorundasınız.
-Ben ABD’ye büyükelçi olarak atandığımda, 4 yıl sonra ülkeme döndüm. Döndüğümde, havalimanında trafik işaretlerini, DUR işaretini gördüm. Kendi içimden dedim ki, ‘medeniyete doğru yürüyoruz…’ Ancak işaret orada kalıyor. İnsanlar durmuyor, işaretlere uyulmuyor. Siz, gelişebilirsiniz, kalkınabilirsiniz, ancak medeniyet farklı bir şey…
-Türkiye’de, TÜSİAD’ın ülke ekonomisi ve yönetiminde hiçbir etkisi yok. Gösteri kuruluşundan öteye gitmiyor. TÜSİAD hiçbir şeye yaramıyor.
-Suriye ileride bölünebilir mi? Birey diyemem…
-Dünyada 57 İslam ülkesi var. 56 İslam ülkesinin ağırlığı 57. ülke kadar değil. Yani Türkiye, 57 İslam ülkesi içinde ağırlığı olan bir ülke. Diğer 56 ülke bir Türkiye etmez.
-Türkiye, yönünü batıya döndürmeyi sürdürmeli. Batının değerleri ile yolumuza devam etmeliyiz. Yoksa 56 İslam ülkesinden herhangi birinden farksız oluruz.-Türkler çok çalışmalı. Bakınız, batıda kahvehane yok. Bu kültür bizde, İslam ülkelerinde var. Türk eleştirir, tespit yapar, ancak çalışma yapma, başarma, mücadele etme, batıyla yarışma yok…
NAMIK TAN KİMDİR?
1956 Mardin doğumlu. Çocukluğu Antakya’da geçti. T.E.D. Ankara Koleji ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1982 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladı. 1984 yılında Moskova Büyükelçiliği ve Abu Dhabi Büyükelçiliği’nde katipliklerde bulundu. 1990’da Cumhurbaşkanlığı Başkatipliği, Özel Kalem Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. 1991-1995 yılları arasında Washington Büyükelçiliği’nde Büyükelçilik Başkatibi ve Müsteşarı olarak görev yaptı. 1995’de ABD, Kanada, Japonya Dairesi’nde Şube Müdürü oldu.
1995-1996 yılları arasında T.B.M.M Başkanlığı’nda Şube Müdürü, Özel Kalem Müdürü görevinde bulundu.1996’da, Dışişleri Bakanlığı Amerika-Pasifik ve Uzakdoğu Dairesi’nde Şube Müdürü olarak çalıştı. 1996’da Bakan Özel Kalem Müdürlüğü yapan Büyükelçi Tan, 1997-2001 yılları arasında Washington Büyükelçiliği’nde Müsteşar, Birinci Müsteşar görevlerinde bulundu. 2001’de Amerika Genel Müdür Yardımcılığı’nda Daire Başkanı olan Büyükelçi Namık Tan, 2007-2009 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin İsrail nezdindeki Büyükelçisi olarak görev yaptı. Büyükelçi Namık Tan, 2010-2014 yıllarında Türkiye Cumhuriyeti’nin ABD nezdindeki Büyükelçiliği görevinde bulunduktan sonra 2016’de emekliye ayrıldı.
Büyükelçi Namık Tan, evli ve iki çocuk babası.
ABD’de bıraktığı izlenim…
– Sosyal paylaşım platformu twitter üzerinde en çok takipçisi bulunan Büyükelçi oldu.
– 4 yıllık görev süresi boyunca, Türk toplumunu kucaklayan ve birleştirici birçok işe imza atan Büyükelçi Tan, ABD’deki Türk derneklerine ve çatı kuruluşlarına büyük önem vererek Türk-Amerikan toplumunun kültürel ve siyasi aktivizmine yeni bir canlılık getirdi.
-Türk Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesi ve Türkiye’nin ABD’de tanıtımı hususunda da önemli çalışmalara imza atan Büyükelçi Tan, sosyal medya ağı dahil birçok kanaldan ve Büyükelçilik tarafından tertiplenen çeşitli etkinliklerle Türkiye’nin turizm potansiyelini Amerikalılar ve ABD’de yaşayan Türklere tanıtmak için çabaladı. -Cemil Yıldız-