Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Anti Demokratik Uygulamadan Derhal Vazgeçmeli

TÖBSEN, güvenlik soruşturması ve

TÖBSEN, güvenlik soruşturması ve arşiv taraması kanun teklifinin kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı…

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN) Yürütme Kurulu, güvenlik soruşturması ve arşiv taraması kanun teklifinin kabul edilemez olduğuna belirtti, geri çekilmesinin önemine vurgu yaptı.
İktidarın, daha önce 24 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete’de, 228 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması adı altında yönetmelik değişikliği ile hukuksuzluk ve kamu emekçisine yönelik fişlenin resmi bir dayanağa dönüştürüldüğünü, hukuksuzluğun kurumsallaştırıldığını belirten TÖBSEN Yürütme Kurulu, bu durumun, özellikle yeni atanan birçok öğretmenin daha mesleğe başlamadan yaşamlarının alt üst edilmesi anlamına geldiğini bildirdi.
OHAL Komisyonu’nun benzeri…
29 Kasım 2019 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin yönetmelikle ilgili açıkladığı karar ile yönetmeliğin anayasaya aykırı olduğunu ilan ettiğini hatırlatan TÖBSEN Yürütme Kurulu, şunlara değindi:
“Bu karar ile birlikte yönetmeliğin rafa kaldırıldığını düşünürken İktidarın kamu emekçilerini fişlemeye, keyfi biçimde kamu emekçilerinin ekmeğini elinden almaya, ya yandaş olursun ya da bertaraf olursun anlayışını uygulamaya koymak için bu anti demokratik olan ‘Yönetmeliği’ torba yasalara sıkıştırarak, gizliden kamuoyundan uzak tutarak keyfi yöntemlerle yasal bir düzenleme haline getirmeye çalıştığını görmekteyiz.
Kamuoyunun tepkisiyle karşı karşıya kalmak istemeyen AKP iktidarının bu yönetmelikte ısrar etmek istemesinin bunu kamuoyuyla, emek örgütleriyle tartışmadan geçirmek istemesi baskıcı otoriter bir anlayışın sonucudur. OHAL uygulamaları ile ısrarcı olmak AYM kararını tanımayarak ‘güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmalarına’ ilişkin yasa teklifini Meclis’e gönderip görüşmelerin yapılmasını sağlamak kabul edilemez. İktidar bu anti demokratik uygulamadan derhal vazgeçmelidir. Anayasa mahkemesinin 13, 20 ve 128. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptal ettiği tasarının kanun haline getirilmesini kabul etmiyoruz.
Meclis’e gelen tasarıda güvenlik soruşturmasının ve Arşiv araştırmasının nasıl yapılacağı, güvenlik soruşturmasının kriterleri, ortaya çıkan verilerin nasıl değerlendirileceği konusunda yetki sahibi olacak ‘Değerlendirme Komisyonunun’ oluşum şekli ile ilgili düzenlemeler belirlenmiştir. Bu yasa ile oluşturulan Değerlendirme Komisyonu; nasıl çalıştığı, kimlerden oluştuğu hangi kriterlerle çalışma yaptığı bilinmeyen OHAL döneminde kurulan ‘OHAL Komisyonunun’ bir benzeridir. Demokratik ülkelerde olmayan uygulamalardır.
Kişi Hak ve Özgürlüklerine yönelik bir saldırı niteliğinde olan bu düzenleme ile kişilerin memur olma hakkına, çalışma hakkına, kendi kişiliğini ailesinin, çocuklarının, sosyal yaşantılarını, onurlarını geleceklerini koruma hakkına bir saldırıdır.
Kadrolaşmayı hedefleyen yöntem…
En önemlisi de, Anayasa Mahkemesi’nin atıfta bulunduğu ‘kişilerin geçmiş ceza mahkûmiyetlerine ilişkin kayıtlar bakımından hangi suçların kamu görevine girmeye engel olduğu, suçlar arasında herhangi bir ayrım ve derecelendirme yapılmadığı’ yönündeki gerekçe yok sayılmıştır.
Ceza hukukunun ispat olmadıkça, somut gerekçelendirme olmadıkça her insanın masum olduğu gerçeğine, ceza hukukunun temel unsuru olan ‘suçsuzluk karinesi’ne yönelik bir saldırıdır. Bu uygulama güvenlik soruşturması geçiren kişinin birinci dereceden yakınlarının, çocuklarının geleceğini elinden almaktır. Muhalif olan her insanı terörize etmek için kullanılacak tehlikeli bir uygulama olacaktır. Liyakatı değil AKP’ye sadakati destekleyecek bir uygulama olup kadrolaşmayı hedefleyen bir yöntemdir.
Bugün iktidarın yargı kararlarını işine geldiği gibi uygulamaya çalışması Anayasa Mahkemesi Kararlarını ciddiye almadan adımlar atması, insanların yaşamlarını karartacak adımlarda ısrar etmesi ileride toplumsal barışı da zedeleyecektir. Dolaysıyla bu hatadan bir an önce vazgeçilmelidir.”
Mehmet ÖZGÜN