Nöbetçi Eczaneler
Unutulan bir dünün hikayesindeyiz…
Hatay 2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı’nda çok şey konuşuldu ama… Dor Mabedi, konuşulanların üzerinden geçen onca zaman içinde, ona ulaşan yolun savaştan çıkmış hali için hala çözüm üretemedi.
2019 senesinde, eski Roma’nın görkemli hikâyelerinden birinin fısıldandığı Dor Mabedi için, “Son turizm çalıştayını geride bırakan Hatay’ın Samandağ’ı noktasında, yüzlerce metre yükseklikte bir Mabet için yazılan, çizilen ‘resmi-kurumsal’ çok şey var. Ama eldekinin gerçeğinde duran bizlerin, gördüğü ve şahitlik ettiği de, yazılan ve çizilen o ‘resmi-kurumsalın’ çok ötesinde!” demiş, Mabet ve buraya çıkan yol için ciddi çözümlere ihtiyaç olduğunu hatırlatmıştık.
Aslında, buraya gelenleri karşılayan kurumsal bir ‘hoş geldin’ yazımız da yok değil!
“…Değerli ziyaretçilerimiz! Tarihi eserlerimizi ve kültürel mirasımızı birlikte korursak, bizden sonraki nesillere sağlıklı bir şekilde aktarabiliriz. Bu kapsamda, lütfen Dor Tapınağımıza hiçbir şekilde zarar vermeyelim, yazı yazmayalım, ateş yakmayalım, çöplerimizi çöp kovasına atalım, çevremizi temiz tutalım. Ayrıca yapıların üzerine çıkılması, uçurum kenarına yaklaşılması, tehlikeli ve yasaktır. Bu uyarı, sizlerin can ve mal güvenliği ile tarihi eserlerimizin korunması için yapılmıştır. Dikkate aldığınız için teşekkür eder, iyi gezmeler dileriz…”
Bu ifadeler, Samandağ’daki Dor Mabedi’ne (The Doric Temple) gelenleri karşılayan ve altında “Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü” yazan bir tabeladan! Ancak buraya gelenler, sadece özel bir araba ile ulaşabildikleri Mabet için “Yol, bir an önce yapılmalı” derken, “Bakım da şart” demeyi ihmal etmiyor.
Bölgeyi iyi bilen bir turizmci ise şunları söylüyor:
“Dor Mabedi, hangi tur operatörünün destinasyon listesinde sahi? Teşvik ediyor muyuz, burası için? Tamam da, teşvik etsek bile, buraya çıkan yolun halini gören onca kurum, sorumlulukları bağlamında bunca sene ne yaptı? Yol, savaştan çıkmış gibi. Bir kere güvenli değil. Zaten bir kez gelen, bir daha ‘aman’ diyor! Bu mudur, istediğimiz?” Tamer Yazar