Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Araç güvenliği tamam!

Peki ya yaya güvenliği!

Peki ya yaya güvenliği!

Sene 2012… Haberimiz şuydu: “Belediyelerin yap-boz tahtasına dönen kaldırımlara çeki düzen geliyor. İçişleri Bakanlığı, yayınladığı genelgeyle, kaldırımların 15 santimden yüksek olmasını yasaklıyor. ” Bugün mü? Yeni düzenlenen bir yolun her iki yanında akan kaldırımların ‘yaya güvenliğini’ hiçe sayan trajik hallerini konuşuyoruz! Başlayalım mı?

Haberimizin içeriğine geçmeden, 2012’de İçişleri Bakanlığı tarafından ‘yayalar ve kaldırımlar’ başlığında atılan adımı biraz açalım. Bakanlık standardı ile yerel idarecilere nasıl bir sorumluluk yüklenmiş, ona bir bakalım. Ardından da Antakya’ya dönelim. Yeniden projelendirilen Atatürk Caddesi’nin yap-bozları arasında ilerleyelim ve ilgili kurumlara ‘değişmeyen’ sorularımızı bir kez daha soralım!
7 sene önceki Genelge oldukça net! Buna göre; Belediyeler, kaldırım ve yaya geçitlerini artık gelişigüzel yapamayacak. Bütün şehirlerdeki kaldırımlar 225 santimden daha dar olamayacak. Kaldırımların yüksekliği de 15 santimi aşamayacak. Araçların, kaldırıma parkı da tamamen bitiyor. Büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediyeleri, bundan sonra yapacakları kaldırımları Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) belirlediği standartlara göre yapacak. Kaldırımlar, tüm şehir ve ilçelerde aynı tip olacak.
Yine bahse konu Genelge’ye göre, belediyeler, şehir içi yollarla kaldırımlarda, TSE’nin 3 ayrı standardını uygulamak zorunda olacak. Standartlar, hareket kısıtlılığı bulunanlar dahil, tüm yayaların şehir içi yollarda kaldırımları, yaya yollarını, yaya geçitlerini ve kavşakları güvenli ve rahat bir şekilde kullanmalarını sağlayacak.
Yeni standartlara göre kaldırımlar nasıl mı olacak? Kaldırımlarda en az 50 cm emniyet şeridi, 25 cm mülkiyet şeridi ve 150 cm yürüme alanı olacak. Buna göre kaldırımlar en dar 225 cm olacak. Bu genişlik, otobüs duraklarının olduğu yerlerde 300 cm olacak. Bakım ve onarımda yükseklik hiçbir şekilde değiştirilemeyecek. Yaya kaldırımı eğimi yüzde 5’i aşmayacak. Yağmur suyu için de, yola doğru yüzde 2’lik eğim zorunlu olacak.
-BUGÜN MÜ?-
Anlatılanla “yaşanan” arasındaki farka geçelim mi? Bunu konuşurken de, bugüne etiketli iki örneğimiz üzerinden ilerleyip, sorularımızı ilgili-sorumlu yerel idarecilere yöneltmeye başlayalım.
İlk örneğimiz, Antakya İstiklal Caddesi üzerinde, Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan yol genişletme, kaldırım ve balkon yenileme çalışmaları. Çalışmanın ardından bu alanı yaya trafiğine açan belediye yönetimi, birkaç gündür, çalışma yapılan kısmın bir noktasında, zemine ekli-yükselti oluşturan ‘vidalar’ nedeniyle eleştiriliyor. Otobüs durağının taşınma işlemleri için zemin düzenlemesi kapsamında yapıldığı ifade edilen bu çalışmadan geriye kalan bu kısmın, bölgeyi kullanan yayalar için ‘kaza ve risk’ noktası oluşturduğu şikayetleri üzerine, dün itibariyle bu alan ‘dubalarla çevrildi. Dubalarla, bahse konu vidalar kapatıldı! Ancak, kentin bir çok noktasında bu anlamda başlatılan ve yarım bırakılan işlerin şikayetinde duranların eleştirisine katılan vatandaşlar oldukça net! Söylenenler mi?
N.Ö. > Hep söylenen bir şey var ve o söylenene ben de katılıyorum. Kullandıkları malzeme gerçekten de güzel. O anlamda malzemenin ucuzuna kaçmıyorlar! Ama işçilik konusunda bir türlü sınıfı geçemiyoruz. İşimizi temiz ve dikkatli yapmıyoruz. Bu dubalardan önce kaç gün bu vidalar açıkta bırakıldı, biliyor musunuz? Günlerce! Gündüz yürürken bile fark edilemiyorlar çoğu zaman. Bir de gece geçin bu yoldan! Göremezsiniz bile! İnsan merak ediyor… Biri düşse ve ciddi anlamda yaralansa, ne diyecekler? “Önüne iyi baksaydı” mı? Sanırım evet!
Ö.U. > Dubalarla kapattılar geçen. Bakalım bu dubalı halimiz kaç gün sürecek. Ama en azından ‘bu da bir şey’… Değil mi?
V.Ç. > Anlamadığım şey, her yapılan iş neden bu kadar uzuyor, uzadıkça da, etrafını bu kadar kirleterek ve dağıtarak yapılıyor! Anlayan var mı? Yoksa bu, yapılan işin doğasında mı var?
-KIRIK-DÖKÜK-
Şikâyet edilen kısımlardan biri de, Antakya Atatürk Caddesi! Yıllar içinde birçok projenin hayata geçirildiği ve bir o kadar projenin rafa kaldırıldığı, bu açıdan ciddi harcamaların çöpe atıldığı Atatürk Caddesi, alınan son kararın ardından ‘çift yön’ uygulamasına geri döndü. Geçtiğimiz haftalarda ‘asfalt’ çalışması tamamlandı ve cadde, beklendiği gibi araç trafiğine açıldı. Ancak sorunlar bitmedi! Özellikle de bölgeyi kullanan yayalar adına!
Kaldırımların çokça kırık, yer yer kazılmış hallerini işaret edenlerin ortak şikâyeti, araç güvenliği adına hareket edenlerin ‘yaya güvenliğini’ nerede muhafaza ettiği yönünde!
J.F. > Babam yaşlı. Eskisi kadar rahat yürüyemiyor. Ama eskiden kendi başına giderken ki rahatlığım yok. Çünkü yolu trafiğe açanlar, bu cadde boyunca oturan bunca insana yokmuş gibi davranıyor adeta. Bir kere kaldırımlar, cadde boyunca berbat durumda. İniş, çıkış kısımları hep parçalanmış. Yaşlı insanlarımız var, çocuklarımız, engelli bireylerimiz… Peki, ne zaman bitermiş, biliyor musunuz?
N.O. > Karşıdan karşıya geçerken, ortada, yayaların durduğu bir yer var. Hiç geçtiniz mi? Bilmeyenler için adresi netleştireyim! 23 Temmuz İşhanı önünde. Yolun ilk kısmını geçip, ortada durmanız ve yolu kontrol edip ilerlemeniz gerekir normalde. Ama o kısma gelip de dengede durabilmeniz de şart. En azından bunu becerebilmeniz. Çünkü öylesine vurdumduymaz bir halde ki orası, yaşlı ya da engelli bir vatandaş o kısımdan zor geçer. Sanki dere yatağından geçiyorsunuz… Hani taşlar olur da, ıslanmamak için seke seke ilerlersiniz üstlerinden! Durum aynen bu! Ayağınızı sağlam basmaya çalışıyorsunuz. Çünkü adımınız için düzgün bir alan yapılmamış. Gelişigüzel taş doldurulmuş! Ama nedir, ‘yolu trafiğe açtık’! Peki, yolun yayalar kısmına ne yaptık? Açıkça, trekking için dağa, bayıra gitmeye gerek kalmadı sayele-rinde.
Allah razı olsun!
-CEVAP VAR MI?-
Vatandaşın şikâyetleri net! Peki, Büyükşehir, şikâyetlere ‘aynı netlikle’ cevaplar ekler mi?
-Tamer Yazar-