Cumhuriyet Anıtı’ndan Atatürk Caddesi’ne akşam saatlerinde giren araçların Vali Ürgen Alanı girişinde karşılaştıkları bir durum, hem yaya ham araç güvenliğini ciddi anlamda riske sokuyor.
Bugüne dair yaşanan durum ne Antakya’ya özel ne de İstanbul’a… Neredeyse Türkiye’nin hemen her noktasında yaşanan buna benzer sorunlar, anayol kenarlarına ya da kavşaklara gelişigüzel yerleştirilen dev reklam tabelalarının yarattığı en bariz riskler! Fotoğraflara ekli görüntü kirliliği yanında, bu ve benzeri çalışmalar, sürücüler için de büyük tehlike oluşturuyor. Vali Ürgen Alanı girişine eklenen ve Cumhuriyet Anıtı’ndan Atatürk Caddesi’ne ilerleyen araçları karşılayan bu reklam tabelası gibi!
-Işık gözü alıyor-
Demir bir ayak üzerine monte edilen bu devasa tabela, yola çok yakın mesafede olmasından dolayı kaza riskini de ciddi anlamda artırıyor. Konuya ilişkin konuşan bir araç sahibi, sık sık bu yolu kullandığını söylerken, yetkililerin çok fazla fark edemediği bir detayın altını çiziyor: “İş dönüşü her gün akşam saatlerinden bu yerden geçiyorum ama, son zamanlarda ifade ettiğiniz yerden geçerken gözlerimizi adeta kısmak zorunda kalıyoruz. Çünkü burada bulunan reklam tabelasının ışığı ara ara o kadar yüksek oranlara çıkıyor ki, gözüne ışık tutulmuş tavşanlara dönüyoruz. Açık ve net söylüyorum, o ışık patlamasına denk geldiğiniz bir anda kaza bile yapabilirsiniz. Hatta karşıdan karşıya geçmeye çalışan kişiyi görmeniz de mümkün olmayabilir. Anlamadığım şey, trafiği böylesi yoğun bir alana bu devasa reklam tabelasını yerleştirenler hiç mi kontrol etmiyor ‘hizmet’ diye bu noktaya diktikleri şeyi?”
-Kontrol yok mu?-
Vatandaşın eleştirisi sadece yerel idarecilere değil, ilgili tüm kurumlara: “Hadi belediyeler para kazanmak istiyor ve gelişigüzel her yere de bu reklam tabelalarını dikiyor. Tamam da, bu işin Emniyet’i var, Valiliği var, İl Trafik güvenliğinden sorumlu başka başka kurumları, kişileri var. Kimse denetlemiyor mu, görmüyor mu olanı biteni? İlla ki kaza mı olsun istiyorlar ya da kaza olunca mı fark edecekler?” Peki, vatandaş eleştirisinde de şikayetinde de haksız mı? Tamer Yazar