Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Asfalt’a ‘SES’ veren olmadı!

Mutlu Muyuz Halden? “Şimdi nerede o evdeki ‘canlı hayatlar’, soluk

Mutlu Muyuz Halden?

“Şimdi nerede o evdeki ‘canlı hayatlar’, soluk alıp verenler. Haydi, topla toplayabilirsen o eve bir zamanlar nefesleriyle hayat verenleri… Kimi insanlar göçüp gidiyor öteki tarafa, evleri mahzun kalıyor. Kiminin evleri yıkılıyor, evsiz kalıyor…”Bu kentin yorgun yaşlı yüzünden akan hikaye de bu anlatılan gibi! Hele ki asfalta batmış bugününden…

Adana Anıtlar Yüksek Kurulu’nun yoğun trafiği içinde, Antakya gibi tarihi ve kültürel birikimi yüksek bir kentin kaybolmaması adına harekete geçenler, çözümü, böylesi bir oluşumun Antakya’da da olması noktasında bulmuş, ardından da girişimler başlatılmıştı.
Bu girişimin sahibi olan, Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci, buna dair çalışmanın sürecine dair şunları söylemiş, söylerken de Antakya adına yüklendikleri misyonun farkında olduklarını dile getirmişti:
“Bir yandan sahip olduğumuz kültürümüzü yaşatırken bir yandan da tarihi dokuyu korumaya, değerli eserlerimizi, binalarımızı restore etmek bizden sonra gelecek kuşaklara da en güzel şekilde ulaştırabilmek için bunların korunmasını çok önemsiyoruz. Antakya’da tarihi dokuyu ayağa kaldırmakla ilgili yapılacak projeler Adana’daki Antılar Yüksek Kurulu tarafından denetleniyor, ancak projeler çok uzun zaman alıyor. Bunun için Hatay’da yeni bir Anıtlar Yüksek Kurulu kurulması için milletvekillerimizin, teşkilatımızın ve hükümetimizin destekleriyle taleplerimizi ilettik. Talebimiz kabul edildi ve ön onay aldı. İnşallah kısa bir zamanda Hatay’ımızda Anıtlar Yüksek Kurulu’nun oluşturulacağının müjdesini vermek isterim.”
-ANTAKYA’DAKİ ADANA!-
Eldeki açıklamanın umudunda duranlar için söylenenler değerli. Ancak, ‘söylenenlerin’ bu kent adına ‘yapılanlarla’ çelişmemesi de gerekmez mi? Adana’daki yetkiyi ‘Antakya’ya taşıma telaşındakilerin, bu telaşın özeninde de durmaları gerekmez mi? Cevap ‘EVET’ ise, tarihin ilk ışıklandırılmış caddesine bakan eski Antakya evlerinin dar sokağına ‘asfalt’ dökmek de neyin nesi, soralım mı? En çok da, bu duruma tepki göstermesi beklenenlerin şu ana dek tek bir açıklama yapmamış olmasına eklenen o ‘neden’ noktasında bu sorumuzu tekrar edelim mi? Ama tüm bu sorularımıza asıl ‘muhatap’ olarak aldığımız belediyelerin kendi bünyelerinde kurduğu Koruma Uygulama ve Denetim Bürolarını (KUDEP) da bu tartışma başlığına ekleyelim! ‘Koruma’ denene eklenen bu ‘parça’ için ‘onların ne diyeceğini’ merak ettiğimizi iletelim!
-ÖLDÜRÜYORUZ!
Yaşananların sessizliğinde ‘kelime’ olanlar mı? İsim vermek istemiyorlar… Ama söyledikleri hep aynı ‘isyan’ başlığında toplanıyor. Onların da soruları çok! Ancak cevap vermesi gerekenlerin kalabalık sessizliğinde bekleyişlerini sürdürüyorlar. Beklerken de, kendi ‘isimsiz’ cümleleri ile şunu dile getiriyorlar:
“Yapmışlar artık… Ne diyelim? Biz ne diyebiliriz ki? Demesi gerekenler bir şey dememiş, biz deyince mi değişecek? Zaten sadece burası mı? Bunun gibi birçok sokak böyle bozuldu. Eski halini koruyabilen kaldı mı? Çoğu beton oldu! Yarın ne olur, bilinmez ama… Betonla başlayıp asfaltla devam ettiğimize göre, işler yarın daha iyi olmayacak gibi!”
-SORALIM!-
Görev alanı içinde yapmakla yükümlü olduğu sorumlulukları; Bakanlıkça tespit edilen veya ettirilen korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının tescilini yapmak… Korunması gerekli kültür varlıklarının gruplandırılmasını yapmak… Sit alanlarının tescilinden itibaren üç ay içinde geçiş dönemi yapı şartlarını belirlemek… Koruma amaçlı imar planları ile bunların her türlü değişikliklerini inceleyip karar almak… Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının koruma alanlarının tespitini yapmak… Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından özelliklerini kaybetmiş olanlarının tescil kaydını kaldırmak… Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarına ilişkin uygulamaya yönelik kararlar almak şeklinde sıralanan Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne, eldeki fotoğraf karelerine bakıp da ne düşündüklerini sorup, bugünü öyle bitirelim! Ama eldeki Antakya’nın bitmemesi adına en azından bir ‘cevap’ beklediğimizin altını da özenle çizelim!
-Tamer Yazar-