Antakya Çevre Koruma Derneği, kentin simgelerinden biri olan Asi Nehri’nin maruz kaldığı kirlilik nedeniyle kamuoyuna açıklamada bulundu. Dernek, Asi Nehri’nin daha Suriye’den Türkiye topraklarına girişinde dahi canlı yaşamını tehdit edecek düzeyde biyolojik ve kimyasal kirlilik taşıdığına dikkat çekti.
Açıklamada, son günlerde Hatay Valisi’nin yakından takip ettiği, Asi Nehri’nin doğal güzelliği ve tarihi kimliğiyle bütünleşmesini hedefleyen modern peyzaj projesi çalışmalarının sürdüğü hatırlatılarak, projenin bir ayağında bu çalışmalar yürütülürken diğer tarafta Antakya Belediyesi’ne ait çöp toplama araçlarının Asi Nehri kenarında yıkanmasının ve kirli suyun kanallar aracılığıyla nehre akıtılmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Derneğe ulaştırılan görüntülerde, Antakya Belediyesi’ne ait araçların Asi Nehri kıyısında yıkandığı ve oluşan kirli suyun doğrudan nehre verildiğinin görüldüğü ifade edildi. Şehir merkezinde modern bir peyzaj projesi devam ederken, kentin girişinde sanayi sitesinin Asi Nehri’ne bakan bölümünde yaşanan bu kirliliğin ciddi bir çelişki oluşturduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca, deprem öncesinde çözülemeyen pek çok sorunun deprem sonrası moloz dökümleriyle daha da arttığı, asbest ve çeşitli kimyasalların yanı sıra şehrin kanalizasyonunun da Asi Nehri’ne akıtıldığına dikkat çekildi. Dernek yetkilileri, “Şehrimizin göz bebeği Asi Nehri nasıl bir kadere terk ediliyor?” sorusunu yöneltti.
Antakya Çevre Koruma Derneği, 2006 yılında yürürlüğe giren Çevre ve Atık Yönetimi Yasası’na göre atık suların doğaya bırakılmasının yasak olduğunu hatırlatarak, bu tür kirliliğin suyun bulanıklaşmasına, ışık geçirgenliğinin ve oksijen miktarının azalmasına neden olduğunu, bunun da nehirdeki canlı yaşamını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguladı.
Açıklamanın sonunda, “Bu görüntüler medeniyetler şehri olan ilimize yakışmıyor” ifadelerine yer verildi.