Bir süredir çıkartılan yapay gündem ile ülkenin önemli sorunlarının ikinci plana düşürülmek istendiği herkes tarafından görülüp anlaşılmış idi.
Ancak bu yapay gündem kısa sürede çok gerilere düştü ve hatta unutulmaya terk edildi.
Her ne kadar yandaş medya bunu ısıtıp ısıtıp önümüze koymaya çalışsa da, artık başarılı olamayacağı net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Yurttaşlar ülkenin gerçek gündeminin üzerine eğilmek ve var olan sorunları çözümleyebilmek için, sorumluların gerekeni yapması zorunda olduğunu bir kez daha hatırlatmaya başlamıştır.
Hani bir dokun bin ah işit diye meşhur bir sözümüz vardır. İşte o söz misali kime, nasılsın, durumun nasıl, ekonomik gidişat hangi doğrultuda diye sormaya kalkışılırsa, karşılığında binlerce ah niteliğinde şikâyetler, yakınmalar ortaya çıkıyor.
Artık pazarda ve AVM lerde bile, zamanında kilo ile satılanlar tane ile satılmaya başlamıştır.
Taneleri bile almakta zorlananlar ise, tezgâhların önünden mahzun mahzun bakarak geçip gitmek zorunda kalıyorlar.
Çiftçinin ise durumu yürekler acısı.
Ekili tarım alanları giderek azalmaya başlamıştır. Çünkü yapılan masraf ile elde edilen gelir karşılaştırıldığında, neredeyse eksi bir rakam ortaya çıkmaktadır.
Bu durumda çiftçi boşuna kürek sallayacağına, ekmemek suretiyle hiç olmazsa zarara uğramamak yolunu tercih etmeye başlar olmuştur.
Çarşıya-pazara çıktığımızda, nereye ve neye baksak ithal ürünlerle dolu olduğu görülüyor.
Tarım ülkesi olduğumuz halde, tarım ürünlerinin dışarıdan ithal edilmesini anlamak ve izah etmek mümkün değildir.
Çiftçinin durumu ortada.
Kapatılan işyerlerinin sayısı, giderek artmakta olduğuna göre, esnafın da durumunun çiftçininkinden farklı olduğu söylenemez.
Açlık sınırında olanların sayısı giderek artıyor.
Yoksulluk sınırında olanlar ise neredeyse büyük bir çoğunluk olacak sayıya ulaşmak üzeredir.
İşsizlik diz boyunu aşmış durumda.
Buna birde üniversite mezunu işsizleri katarsak, durumun içler acısı olduğu daha net bir şekilde görülüp anlaşılacaktır.
Bin bir hayalle ve maddi zorluk içerisinde üniversitede okuyarak mezun olup diploma alan birçok gencimiz, ne yazık ki kendi branşları ile ilgili olmayan işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. O da başka alanda iş bulabilirse.
Birçok işyerine gidildiğinde, çaycı, kahveci, garson, sekreter vb. iş kollarında çalışmakta olan üniversite mezunu gençlerimizin olduğu görülmektedir.
Tüm bunlar ve bunlara eklenecek birçok sorun ortada iken, yapay gündem yaratmak suretiyle asıl sorunu unutturmaya çalışmak, belki birkaç gün için sonuç verebilir ama netice itibariyle asıl gündem yine kendini gösterir ve karşımıza çıkar.
Kamuoyu araştırmaları, gündemin değiştirilmeye çalışılmasına rağmen, iktidar kanadının oylarında bir yükseliş getirmediğini göstermektedir. Yani bu tür manipülasyonlar istenen sonucu vermemektedir.
Birçok kez hatırlattığımız üzere uyanış başlamıştır.
Sorunlarının çözülmediğini, aksine ekonomik sıkıntının giderek arttığını görenler, kararlı bir biçimde muhalefet etmeye ve seslerini duyurmaya başlamışlardır.
Biryandan ekonomik sıkıntı, öte yandan ülkede gerçek demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile tam olarak uygulanamayışı ve bunun sonucu olarakta oluşan beklentiler. Bir tarafta lüks ve şatafat, öte yandan yoksulluk ve ekonomik sıkıntı..
Bunların hepsi bir araya geldiğinde, çözülmesi gereken sorunların giderek biriktiği ve karmaşık bir yumak halini aldığı görülmektedir.
Vatandaşın gözleri artık açılmıştır. Gerçekleri görüyor ve çıkış yolunun ne olduğunu idrak ediyor.
Bunun sonucu olarakta, kararını kısa veya normal zamanda önüne konacak olan sandıkta vereceği oylarla göstermekte kararlı.
Bu durumu gören iktidar kanadı da oluşan olumsuz tabloyu olumluya çevirebilmek için arayış içerisinde.
Ama ne yapılırsa yapılsın, sorunlara gerçekçi bir bakış açısı ile yaklaşılmaz ve çözüm yolları üretilerek uygulamaya konulmazsa ,iniş daha da hızlanacak ve mukadder akıbet sandıkta kendini gösterecektir…
YORUMLAR