Askıda

Aylık 12.500 lira ile bütün ihtiyaçlarını karşılayan emeklililer.
Yine aylık 17.000 liraya çalışan asgari ücretliler.
Bunlar ülke nüfusunun büyük çoğunluğunu teşkil ediyor.
Bu nüfusun pek çoğu yarı aç yarı tok dolaşıyor.
Bu durumu görenler ise kara kara düşünüyor ve bir çözüm yolu bulmaya çalışıyor.
İşte askıda ekmek ile başlayan bu buluş giderek diğer ihtiyaç alanlarına da yansıtılıyor.
Askıda simit ve çaydan sonra, askıda yemek, askıda kalem-kağıt-çanta ve okul malzemesine
kadar uzanıyor.
Öyle görünüyor ki yaşam askıda başlıyor ve askıda bitiyor.
Belediyelerin açtıkları kent lokantalarında da askıda yemek uygulaması başladı.
Öyle görünüyor ki yaşamın bütün alanlarına askı uygulaması yayılacak.
Nereye kadar?
Bunun da bir sonunun olması gerekir.
Bir yerde askıda uygulamasının da nihayete erdiği görülecektir.
Zira askıda uygulamasına katkıda bulunanların da bir dayanma gücü var.
Bu dayanma gücü nereye kadar devam edecek?
Elbette bir sonu olacak.
Orta direk denilen kesimin dayanma gücü sona erdiğinde askıda yardımlaşmanın da nihayete
ermesi söz konusu olabilecek.
Zira zenginin bir çoğunun fakirin aç olması ve bu durumlara düşmesi fazlaca umursayacağı bir
durum değildir.
Bu nedenle askıda yapılacak yardımları mümkün olduğunca sonlandırmamak gerekir.
Bunun için de katkıda bulunanlara destek vermek gerektiğini hatırdan uzak tutmamalıyız.
Emekli pazara akşam üzeri gidiyor.
Ya artanları ucuza almak için bu yola başvuruyor.
Ya da etrafa atılanları toplamak suretiyle günü kurtarmaya çalışıyor.
Böylece milyonlarca insan kendisinin ve aile bireylerinin kısmen de olsa aç kalmaması için elinden
geleni yapmaya çalışıyor.
Bu nedenle askıda yapılacak yardımları mümkün olduğunca sonlandırmamak gerektiğini akıldan
çıkartmamak icab eder.
Tok açın halinden elbette anlamaz.
Onun için yardımda bulunanların bu gerçeği göz önünde tutarak hareket etmesi zorunludur.
Askıda yardımı, olanak ölçüsünde kesmemek ve elden geldiğince uzatmak suretiyle ihtiyaç
sahiplerini doyurmak ve diğer gereksinmelerini karşılamanın ne kadar önemli olduğunu
unutmamak gerekir.
Unutmayalım ve unutanlara hatırlatalım.