Asli görevden uzaklaştırır

Eğitim Sen, Bakanlıkça hazırlanan Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Taslağı’nın kabul edilemez olduğu görüşünde Okul Müdür Yardımcılarının mülakatla seçilmesine “Kadrolaşmanın Yolu” denilerek şiddetle karşı çıkıldı. Hatay Eğitim Sen, bir açıklama yaparak, ortalıkta dolaşan “Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Taslağı’nın kabul edilemez olduğunu savundu. Hatay Eğitim Sen adına kaleme alınan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Ben yaptım oldu” mantığından […]

Eğitim Sen, Bakanlıkça hazırlanan Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Taslağı’nın kabul edilemez olduğu görüşünde

Okul Müdür Yardımcılarının mülakatla seçilmesine “Kadrolaşmanın Yolu” denilerek şiddetle karşı çıkıldı.

Hatay Eğitim Sen, bir açıklama yaparak, ortalıkta dolaşan “Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Taslağı’nın kabul edilemez olduğunu savundu. Hatay Eğitim Sen adına kaleme alınan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Ben yaptım oldu” mantığından vazgeçmesi gerektiğinin altı çizilerek şöyle denildi:
“Son günlerde, gerek sosyal medya paylaşımları gerekse derneğimize gelen telefonlar aracılığı ile yürürlükte olan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği yerine Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yeni bir yönetmelik hazırlandığına dair haberler gelmektedir. Bahsi geçen yönetmelik taslağı ile ilgili duyumlara göre; mesleğimizin doğasına ve öğrenci-psikolojik danışman arasında kurulması gereken ilişkinin temel prensiple-rine aykırı olacak şekilde koridor ve bahçe nöbeti hizmeti getirilecek, idare tarafından rehberlik ve psikolojik danışmanlığa uygun olmayan ek görevler verilebilecek, yasayla düzenlenmesi gereken çalışma saatleri değiştirilecek. Çağdaş eğitimde bireyin bütün yönleriyle gelişmesi önemlidir. Yani bireyin hem zihinsel hem duyusal hem de sosyal yönden gelişmesi, çağdaş eğitimin önemli bir özelliğidir. Rehberlik faaliyetleri de bu anlamda kritik ve önemli bir yere sahiptir. Eğitim Sen olarak; ülkemizin çağdaş eğitim politikalarına uygun olmayan, Milli Eğitim’in temel amaçlarından uzak, psikolojik danışma ve rehberlik alanında deneyimli ve söz sahibi kurum çalışanları, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve okul psikolojik danışmanlarının görüşü alınmadan hazırlanmış böyle bir taslağın varlığının yalnızca bir söylenti olmasını umuyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, rehber öğretmen ya da diğer alanlarda yapacağı tüm mevzuatı paydaşlarla görüşerek düzenlemelidir. ‘Ben yaptım oldu’ mantığı köhnemiş bir mantıktır. Bunun peşinde olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.”
Hatay Eğitim Sen Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer imzalı açıklamada, okul müdür yardımcılarının da artık sadece sözlü sınavla alınacaklarını, bunun da kadrolaşmanın yolunu açacağı belirtildi ve şöyle denildi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, yönetmelik değişikliğiyle, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı için yazılı sınav şartını kaldırarak atamayı sadece mülakat puanına bağladı. Bize göre bu karar, atamaların torpille gerçekleştirilmesini yasal hale getirmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim kurumlarına, Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ‘müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı’ için yazılı sınav şartını kaldırdı, sözlü sınavı getirdi. Öte yandan, mevcut yöneticilerden dört yılını dolduranlar ile kurucu müdürler aynı kurumu tercih ederlerse, ek dört puan alacak. Kadrolara başvuran adaylar, tercihleri de dikkate alınarak, puan üstünlüğüne göre eğitim kurumu müdürünün önerisi Ve İl Milli Eğitim Müdürü’nün teklifi üzerine Vali’nin onayı ile görevlendirilecek.
Bu durum kabul edilemez! Bu uygulama, hukuksuz ve haksız bir uygulamadır. Bu değişiklik, doğrudan kadrolaşmaya dönük bir uygulamadır. Yazılı sınav olmadan mülakat üzerinden yapılacak atama, kadrolaşma olacağının belgesidir. İki yıl önceki Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları yok sayılıyor. Biz, sadece ‘Yazılı sınav olmalı’ derken, yazılı sınavın yanında mülakat sürüyordu! Şimdi de yazılı sınavı tamamen kaldırıyorlar. Eşitsizliğin, adaletsizliğin önü tamamen açıldı.”
Hatay Eğitim Sen açıklamasının son bölümünde, önceden açığa alınıp sonra görevlerine döndürülenlerden Eğitim Sen üyesi olan idarecilerin eski idarecilik görevlerine döndürülmediği, ancak yandaş sendika üyesi olanların ise eski idarecilik görevlerine döndürüldükleri öne sürüldü. Örnek olarak da, Antakya Anadolu Lisesi’ndeki uygulamalar gösterildi. -Mehmet Özgün-

Exit mobile version