Atatürk Stadımız Yıkılmasın

Hukukçu, İş İnsanı, Yerel Yönetici, Spor Gönüllüsü Murat Hayzaran, Antakya Atatürk Stadı tribünlerinin yıkımını kaygıyla izlediğini bildirdi.

“Ağacın tepesinden, demir kapının küçücük deliğinden, direklerin üzerinden, evlerin balkonundan maçı izleyenler… Stadyum çevresindeki seyyar satıcılar, kebapçılar, simitçiler, şalgam ve haytalı, çekirdek satanlar artık yok…”

Kentin kanaat önderi konumundaki, hukukçu, iş insanı, yerel yönetici ve siyasetçi Av.Murat Hayzaran, Antakya Atatürk Stadı’nın yıkılarak yerine Millet Bahçesi yapılması durumuna karşı çıkanlardan. Çocukluğu ile gençlik yıllarını stat yanındaki evlerinde geçirdiğini belirterek sözlerine başlayan Murat Hayzaran, “Küme düşünce, ağlayarak eve döndüğüm günü içim burkularak anımsıyorum” dedi.
Hatay Sanayici ve İş İnsanları Derneği (HASİAD) Başkanı da olan Murat Hayzaran’ın, Atatürk Stadı yıkımına başlanmasıyla ilgili duygu yüklü sözleri şöyle:
“Antakya Atatürk Stadyumu yıkılmasın! Antakya Atatürk Stadyumu, evimizin hemen yanı başındaydı. Bordo-Beyaz sesleri, evimizde yankılanırdı maç günleri. Ağacın tepesinden, demir kapının küçücük deliğinden, direklerin üzerinden, evlerin balkonundan maçı izleyenler… Stadyum çevresindeki seyyar satıcılar, kebapçılar, simitçiler, şalgam ve haytalı, çekirdek satanlar… Maraton tribünündeki coşku… Artık sesler yankılanmayacak duvarlarında! Artık ‘Tavuk mu, Tovuk mu?’ sorusu da sorulmayacak. ‘Hadi bre ciğerim HataySpor’ nidaları, Bordo-Beyaz bayraklar, flamalar sallanmayacak civarında…
Küme düşünce, ağlayarak eve döndüğüm günü içim burkularak anımsıyorum. Ligleri, birer birer tırmandığımız günleri ve Süper Lig’e çıktığımız günün sevincini unutmak mümkün mü? Evet, tüm bu anları yaşadığımız Antakya Atatürk Stadyumu’nda yıkım ve söküm işlemlerine başlanılmış maalesef. Anılarla dolu stadımız yıkılmasın, en azından gençlerimize tahsis edilsin, amatör sporcularımız maçlarını, antrenmanlarını burada yapsınlar, insanlarımız sabah yürüyüşlerine devam edebilsinler… Süper Lig standartlarındaki çim saha ve aydınlatma, milli servetimiz, milli servet heba olmasın, Cemil Bey! Selamlar ve sevgiler…” -Cemil Yıldız-