Bugün gençlerin omuzlarında taşıdığı yük, belki de hiç olmadığı kadar ağır ve sarsıcı. Onları gerçekten dinlediğimizde, sadece birkaç şikayet değil;

Bu yılki yürüyüşler, “Korkma, biz kadınız!” sözleriyle başladı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, ülkenin dört bir

Eğitim-İş Sendikasının yapmak istediği yürüyüş, barikatlarla yolun kapatılması sonucu engellendi. Diğer yandan, Öğretmenler Günü nedeniyle bazı ulaşım araçlarının indirimli, bazılarının

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasaydı, bugün yaşadıklarımızın birçoğunu görmemiş olurduk. Bu kararla birlikte toplumda ciddi sonuçlar ortaya çıktı. Kadın cinayetleri azaldı demekle

Her yıl, binlerce çocuğun geleceğine ışık tutan gönüllüler var… Yüreği çocuk sevgisiyle dolu, “Ben elimden geleni yaparsam bir çocuğun kaderi

Spor dünyasında çalkantılar bitmiyor. Tartışmaların odağında yine hakemler, futbolcular ve yöneticiler var. Görünen o ki, futbol sahasının dışı en az

Kadınların yıllardır mücadele ettiği “soyadı” meselesinin ardından, “evlenen kadının kütüğünün evlilik sonrası kocasının hanesine taşınması” düzenlemesi de davalık oldu. Nüfus

Sefalete sürüklenen kişi sayısı şimdilik 25 milyona ulaşmış durumda. Bu rakamı gördükten sonra durup düşünmek, neler yapabileceğimizi hesaplamak ve atacağımız

Futbolda bahis skandalı var. Peki kimler bu işin içinde? Sadece hakemler değil; kulüp yöneticileri, teknik direktörler, masörler, hatta onların akrabaları,

Yarın bayram… Erken kalkın çocuklar! Bayramımızı kutlayalım; geçmişi yad edelim, geleceğe umutla bakalım. Bu özel günün anlamını yaşamak için bayraklarımızı

Geçtiğimiz günlerde, Kemalizm’in bilge gücü Ahmet Taner Kışlalı’nın 26. ölüm yıldönümünü idrak ettik. Bundan tam 26 yıl önce, evinin önünde

“Karanlığa karşı aydınlığı, sömürüye karşı emeği, gericiliğe karşı bilimi savunacağız” sözleriyle yürüyüşe geçen Eğitim-İş, kuruluşunun 20. yılında Anıtkabir’i ziyaret ederek

Nutuk yalnızca geçmişi değil, bugünü ve yarını da anlatan; ne yapılması gerektiğini gösteren bir belge, bir yol haritası ve her

Her yıl 11 Ekim’i Dünya Kız Çocukları Günü olarak kutlamaktayız. Bu gün Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılında ilan edililmiştir. Bu

Son günlerde eğitim kurumlarından gelen bazı haberler, laiklik ilkesinden adım adım uzaklaşıldığına dair endişeleri artırıyor. Bir okulda, öğrencilere dağıtılan sınav

Tarih 4 Ekim 1926. Türkiye Cumhuriyeti, henüz genç bir devletken, köklü bir devrime daha imza attı: Türk Medeni Kanunu yürürlüğe

Her sabah milyonlarca çocuk, aç karnına okul yolunu tutuyor. Ellerini sabunsuz lavabolarda yıkıyor, temizliği yetersiz sınıflarda eğitim almaya çalışıyorlar. Bu,

Dile kolay geliyor: tam doksan üç yıl geçmiş aradan. Bu doksan üç yılda neler olmuş, neler geçmiş bunları bir hesaplasak

Kadın hakları, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de gündemin en yakıcı başlıklarından biri olmaya devam ediyor. Gündemde olması önemli ama

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) paylaştığı güncel veriler, Türkiye’de uzun süredir göz ardı edilen bir gerçeği gün yüzüne çıkardı: Son 10 yılda

Ders zili çaldı. Yeni eğitim yılı başladı. Okulların kapıları yeniden açıldı, öğrenciler ve öğretmenler görevlerinin başına geçti. İlk bakışta her

Toplumda her fırsatta konuşulan yine kadınlar oluyor. Hep kadınlar hedefe konuluyor, kadınlar sorgulanıyor, kadınlar yargılanıyor. Kadının ne giydiği, nasıl yürüdüğü,

“Tek yol demokrasi” demekle iş bitmiyor. Demokrasi, sadece bir söz ya da slogan değil; sorumluluk, bilinç ve kararlılıkla yürütülmesi gereken

Kadınlar tehlikede. Sadece kadınlar değil onların yakılarıda bulunanlar da tehlike altındalar. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) yaptığı açıklamaya göre 2025