Türk tipi başkanlık sisteminin bünyemize uymadığı, tek adam yönetim ve anlayışına karşı olunduğu her geçen gün daha belirgin bir şekilde

Dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz ülkemizde de zor günler yaşanmasına neden oluyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu

Fransa, uzun mücadeleler, uğraşlar ve can kayıpları verilmesi sonucu Cumhuriyet rejimine ve demokratik yönetim biçimine kavuşabildi. Bu nedenle de bu

Almanya’da, Pazar günü yapılan seçimlerde aday olmayan Angela Merkel siyasete veda etti. Merkel aday olmama ve yerini başkasına bırakma kararını

Düzenli bir yönetime sahip olan ülkelerde, devlette devamlılık esastır. Devlet devam ederken, ülkede yaşayanlarda var olan rejim doğrultusunda belirlenen yöneticiler

Bünyemize uydurulmaya çalışılan Türk tipi başkanlık sisteminin bir türlü bünyeye uymadığı, seçmenden kabul görmediği ve bunun için dikilmek istenen elbisenin

En erken 2022 yılının sonbaharında, en geç de 2023 yılı Haziran’ına kadar seçmeninin önüne sandığın konacağı ve tercihini yapmasının isteneceği

Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı,

Ülke yönetiminde söz sahibi olanların dış ilişkilere atacağı adımlara çok dikkat etmeleri gerekir. Bunun içinde diplomasiye önem verilmeli, meslekten yetişmiş,

9 Eylül, sadece düşmanın bozguna uğratılıp denize doğru kaçtığı ve böylece İzmir’inde kurtarıldığı gün olarak kabul edilmemelidir. Dün kutladığımız 9

Dün, okullar açıldı, ziller çaldı ve yüz yüze eğitim dönemi başladı. Diliyoruz ki; bu durum devamlılık arz eder ve yeniden

Yarın 4 Eylül. Antakya gazetesinin 55 yıl önce, ilk baskısının yapıldığı, basın dünyasına ilk adımını attığı gündür. Dile kolay; geride

Dün, 30 Ağustos Zafer bayramının 99. yılını idrak ettik. Bundan 99 yıl önce, 30 Ağustosta, düşman güçleri büyük bir bozguna

26 Ağustos, çağdaş ülkeler arasında ulus devlet olarak yer alabilmemiz için atılan en önemli adımlardan birinin başlangıcı olan gündür. Bundan

Zaman su gibi akıp geçiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar birde bakmışız ki 6 Eylül kapıya dayanmış. Yüz yüze eğitimin başlayacağı

Türkiye Cumhuriyeti devleti, yurtta sulh, cihanda sulh ilkesini ödün vermeksizin uygulamak suretiyle dünya devletleri arasında etkin ve saygın bir yer

Güney kıyılarımızdaki yangın söndü diye nefes almaya başladığımızı sanırken Karadeniz’deki sel felaketi ile karşıya kaldık. Kastamonu, Sinop, Bartın illeri başta

Pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilip uzaktan eğitime geçişin üzerinden neredeyse iki yıl geçti. Doğal olarak bu iki yıllık

Laiklik ilkesinden uzaklaşılabilmesi için adımlar atılmak istenirken, Ülkenin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmesi için, Atatürk ilke ve devrimleri yerine, ülkeyi çağın

Türkiye yanıyor, yandı. Ciğerlerimiz yanıyor, yandı. Tam bir haftayı geçen süreç içerisinde yurdumuzun çeşitli yörelerinde çıkan orman yangınları nedeniyle yanıyoruz,

Türkiye yanıyor. Yaz aylarının gelmesi ile birlikte yurdun muhtelif bölgelerinde çıkan yangınlar nedeniyle ciğerlerimiz yanıyor. Son 48 saat içinde bile

Kuzey Kıbrıs Türkleri uzun bir mücadeleden sonra şuan ki sınırları içinde, hür ve bağımsız olarak yaşama hakkını elde edebilmişler idi.

Uzatılan bayram tatili içerisinde iki önemli günün kutlaması da yapıldı. Bunlardan biri, bir daha ayrılmamak üzere Hatay’ın Anavatana katılması, diğeri

Seçim tarihi yaklaştıkça siyasi tansiyon yükseliyor ve buna bağlı olarakta karşılıklı söylemlerde bulunuluyor. Bir tarafta iktidar kanadı, öte yanda muhalefet