Sandığın seçmen önüne konulacağı gün yaklaştıkça söylemlerde sertleşiyor, kırıcı oluyor. Sanki bir daha yüz yüze gelmeyecekmiş gibi bir tutum

      Dün Cumhuriyeti bize armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 84. yılı idi. Bundan 84 yıl önce, 10 Kasım

Sandığın konacağı gün giderek yaklaşıyor.       Seçmenin tercihini yapabilmesi için iktidar ve muhalefet kanadı söylemlerde bulunuyor.       Ekonomik sıkıntı giderek

      Bugün biraz da yurtdışında neler oluyor, onlara bir bakalım.       Örneğin Atlantik ötesinde Brezilya’da geçtiğimiz günlerde yapılan bir seçim

                    Sandığın seçmenin önüne konacağı tarih yaklaştıkça, oy alabilmek için yapılan vaatlerde giderek dozunu arttırıyor.                     Öyle ki; bu tür

          Yarın 29 Ekim. Cumhuriyet bayramımızın 99. yıl dönümünü coşku içinde kutlayacağız.           Kurtuluş mücadelesinin başladığı tarih olan 19 Mayıs

      Demokrasi ile yönetilen ülkelerde iktidarın el değiştirmesinin nedenleri arasında ilk sırada ekonomik krizin geldiğini hatırdan uzak tutmamak gerekir.      

      Teknolojinin bu denli geliştiği, iletişim ağının öylesine yaygın olduğu bir dönemde gördüklerimize inanamıyor, duyduklarımız ise bizi şaşkına çeviriyor.      

      Günlerdir millet meclisinde görüşülen yasa tasarısı sonunda kabul edildi.       Medya organlarında sansür yasası diye adlandırılan bu yasa yürürlüğe

      Dile kolay. Aradan 20 yıl geçmiş. 20 yıl önce; gördüğümüz eksikleri tamamlayacağız, yapılmayanları yapacağız, yanlış yapılanları düzelteceğiz. Doğrulara yeni

      Anayasamızın 4. maddesi, değiştirilemeyecek hükümler başlığı altında aynen şöyledir: Anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile

      Sayılı günler çok çabuk geçer.       En geç Haziran ayında seçmen önüne konulacak olan sandıktan başarı ile çıkabilmek için

      Seçim tarihi yaklaştıkça, seçim güvenliği konusu da gündemdeki yerini daha çok almaya başladı.       Bilindiği gibi iktidar kanadı, mevcut

Bir süredir komşumuz İran Cumhuriyetinde olaylar oluyor. Giderek dozunu artıran bu olaylar sırasında da  can kayıpları meydana geliyor.       İran

      Demokrasi ile yönetilen ülkelerde yönetim modeli, seçmen önüne konulacak sandıktan çıkacak oylarla belirleneceği için, belli zamanlarda seçimler yapılır.      

      Panik, hem bireyleri, hem toplumları, hem yönetenleri ve yönetilenleri derinden etkiler ve hareketlerine yön vermelerine neden olur.       Eğer

      Seçimlere, her iki kanadındaittifak şemsiyesi altında girecekleri anlaşılmaktadır.       İktidar kanadı cumhur, muhalefet kanadı ise millet ittifakı adı altında

      Seçim tarihi yaklaştıkça iç ve dış siyasette hareketlilik giderek artıyor.       Buna örnek olarak dış siyasetteki sözleri göstermek mümkündür.

       Kuruluş ve kurtuluş mücadelemizde, unutulmaması gereken sayılı günler vardır.        Bunlardan biriside 13 Eylül 1921 tarihidir. 23 Ağustos 1921

Bugün 9 Eylül.       Düşman kuvvetlerinin, Anadolu’yu işgal eden güçlerin denize döküldüğü mutlu bir gündür.       9 Eylül’de sadece istilacı

                                                                                                                                                                                                              Kurtuluş mücadelesi verilirken bir yandan iç ve dış düşmanlarla  savaşılmış, öte yandan da ülkenin şekillenmesine ve

      Dünyanın dört bir yanı yangın yerine dönmüş durumda. Her gün bir olay, her an bir sorun.       İşte böylesi

  Düşman kuvvetlerinin Ankara yakınlarına geldiği bir ortamda, ülkenin içinde bulunduğu duruma da şöyle bir bakalım:   Ülke padişahlıkla, yani

           En geç Haziran ayında yapılması gereken seçimde, seçmen tercihini sadece Cumhurbaşkanı ve milletvekili adayları için kullanmayacak, aynı zamanda sistem