Her yıl, binlerce çocuğun geleceğine ışık tutan gönüllüler var… Yüreği çocuk sevgisiyle dolu, “Ben
elimden geleni yaparsam bir çocuğun kaderi değişebilir” inancıyla yola çıkan insanlar. Onların
çabası, eğitimde fırsat eşitsizliğinin derin yarasına bir nebze de olsa merhem oluyor.
Ama hepimiz biliyoruz ki bu yetmez. Eğitimdeki eşitsizliği gidermek için daha çok yol aramalı, daha
cesur adımlar atmalı ve o adımlara öncülük etmeliyiz. Çünkü ilk adımı atanlar, değişimin gerçek
mimarlarıdır.
Umut ilkesini savunmak bugün her zamankinden daha kıymetli. Eğer gerçekten eğitimde eşitlikten
yanaysak, bunun gerektirdiği özveriyi göstermek zorundayız. Çaba sarf etmekten, taşın altına
elimizi koymaktan kaçamayız.
Unutmayalım: Eğitim bir kamu hizmetidir.
Herkes için, her yerde, her koşulda ulaşılabilir olması gereken temel bir haktır. Bunu unuttuğumuz
her gün, bir çocuğun daha hayallerinden uzaklaştığını bilmeliyiz.
Aydınlık bir gelecek istiyorsak, o yola bugünden adım atmalıyız. Eğitimdeki eşitsizliğe çözüm
aramak bir seçenek değil; geleceğe karşı sorumluluğumuzdur.
Kamu hizmeti olan eğitimin başarıya ulaşması için hep birlikte çaba göstermeli, doğru politikaların,
doğru uygulamaların savunucusu olmalıyız.
Ancak o zaman… Evet, ancak o zaman gelecek günlerin gerçekten aydınlık olmasını sağlayabiliriz.

YORUMLAR