Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ayrım Gözetilmeseydi

Tüm muhalefet orada olsaydı

Tüm muhalefet orada olsaydı

“Demokrasi ve Özgürlükler Adası” ismiyle açılışı yapılan Yassıada için konuşan Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Gönül isterdi ki, ayrım gözetilmeden muhalefet de o tabloda yer alsın” dedi ve ekledi… “Tek partili hayattan çift partili hayata geçişin (!) fotoğrafı gibiydi.”

“Ülkemizin çok partili siyasi hayata geçiş tecrübesi, uzun sayılmayacak bir geçmişe dayanır. Birçok badirelerin atlatıldığı bu dönemlerin en dramatik olanı, belki de bir başbakanın asılması olayıdır” diyen, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi, Partinin Hatay siyasetindeki önemli ismi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, geçtiğimiz günlerde “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” ismiyle açılışı yapılan “Yassıada” için kısa bir değerlendirme yaptı.
-İDAMLAR-
Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idamına karar verildiği Yassıada’nın, 27 Mayıs darbesinin 60. yıldönümünde “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” adıyla açıldığına işaret eden Çalışkan, “Bu adaya, kocaman bir cami, otel, salonlar her şey yapıldı. ‘Yaslı Ada’, büyük bir müze görünümüne kavuştu. ‘Kuş uçmaz, kervan geçmez bu adaya bu kadar şatafatlı yapılara gerek var mıydı? Yapılmasa ne eksik kalırdı ki’ diye sormak bile bu devirde kolay değil. Senede bir gün bile kullanılmayacak bir yapı. O salonların hiçbiri, ömrü hayatında doluluk gibi bir durumu asla yaşamayacak” tespitinde durdu.
-GÖNÜL İSTERDİ-
Açılış organizasyonuna işaret eden Çalışkan’ın eleştirisi, ‘davetliler’ başlığında oldu.
“Görünüşte, birlik-beraberlik ve ülkede topluca ‘hukuku, özgürlüğü’ savunma adına bir girişimde bulunuldu. Ama milletin tarihini ilgilendiren bir konuda, sadece Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetin gayri resmi, mini ama kudretli ortağı vardı. Tek partili hayattan çift partili hayata geçişin (!) fotoğrafı gibiydi.
Gönül isterdi ki, ayrım gözetilmeden muhalefet de o tabloda yer alsın. Darbeye karşı çıkmak, sanki sadece iktidar ve ortaklarının tekelinde! Muhalefetin, bununla hiçbir ilgisi yok! Demokrasinin üzerinde ısrarla durduğu çoğulculuk kavramı, adayı çevreleyen denize karışmış görünüyordu…” Tamer Yazar