Azerbaycan’ın Çınar Ağaçlı Kenti: Gence

2009 yılında, bir bilgi şöleni için Azerbaycan’ı ziyaret etmiştim. Bazı kentler vardır, sizde iz bırakır, sevdiğiniz yerleri sıralarken onu mutlaka anımsarsınız. Bazı kentler vardır, orada yetişen sanatçılarla özdeşleşmişlerdir. Prag, Franz Kafka ile; Viyana Mozart ile; İstanbul Sait Faik ile; Hatay Cemil Meriç ile; Konya, Mevlana ile…. anılır. Benim için Bakü ve Gence sevdiğim, unutamadığım kentler […]

2009 yılında, bir bilgi şöleni için Azerbaycan’ı ziyaret etmiştim.

Bazı kentler vardır, sizde iz bırakır, sevdiğiniz yerleri sıralarken onu mutlaka anımsarsınız.

Bazı kentler vardır, orada yetişen sanatçılarla özdeşleşmişlerdir.

Prag, Franz Kafka ile; Viyana Mozart ile; İstanbul Sait Faik ile; Hatay Cemil Meriç ile; Konya, Mevlana ile…. anılır.

Benim için Bakü ve Gence sevdiğim, unutamadığım kentler içinde silinmez bir yer edindi.

Azerbaycan’a bir haftalık kültür gezisi için gitmiştim.

O coğrafyaya ilk kez gidiyorum.

Gezimizin dördüncü gününde bozkırların ortasındaki Gence`ye gitmiştik.

Gence, Azerbaycan`ın ikinci önemli kenti. Türkiye ye de çok yakın. Gürcistan ve Ermenistan sınırlarına yakın, kent girişinde, sizi görkemli bir anıt karşılar.

Gence` de, 950 yıl önce yaşamış olan ünlü Türk şairi Genceli Nizami`nin anıt mezarı ve müzesi.

Görkemli yapı, bizleri kendine çekerek tarihin derinliklerine doğru götürüyor.

1140 yılında yaşamış olan Genceli Nizami, yazdığı divanı ve kitapları ile Türk kültürüne hizmet etmiş bir büyük bir şair. Peygamberimizi en güzel şekilde Genceli Nizami anlatmıştır.

Bu nedenle, İran’la Azerbaycan arasında tartışma konusu olmuş. Her iki ülke de onu sahipleniyor.

5 önemli eseri olan Genceli Nizami başta Divan’ı olmak üzere kitaplarını sonbaharda, yaprakları sararmış bir çınar ağacının altında yazarmış. Bu durum aynı zamanda anıtlaştırılmış. Başta Ferhat’la Şirin, Leyla ile Mecnun, İskender name gibi ünlü kitapları olan Genceli Nizami`ye Sovyet Rusya çok önemli yer vermiş. Çiçek ve güllerle çevrili müze ve anıt mezarı görülmeye değer.

Kısa boylu, orta yaşlı Azeri bir kadın Genceli Nizami`den beyitler okuyor ve ziyaretçileri heyecanlandırıyor. Genceli Nizami ile ilgili “Azerbaycan`ın piri”, “şairler şeyhi” ve “ Azerbaycan’ın medar-ı iftiharı” gibi cümleler kullanırken kendinden geçiyordu.

Gence, Azerbaycan`ın çınar ağaçlı kent diyebiliriz

Gence şehri adeta çöl ortasında bir vaha. Yemyeşil. Türkiye ve Ermenistan sınırına çok yakın olan Gence her bakımdan Türkiye ve Azerbaycan için önemli.

Bugün Karabağ sınırlarına yakın olan Gence’de, yüzbinlerce Azeri yaşamakta.

Gence`de gezerken uzun bir caddeye rastlıyoruz. Caddenin adı, Atatürk Caddesi. Caddenin girişi Atatürk heykeli ve Türk bayrağı ile süslenmiş.

Gence’de Ermeni ve Ortodokslara ait Kiliseler dikkat çekiyor. Ermenilerle Azerilerin binlercelerce yıl, barış içinde, bir arada yaşadığı Gence`de hem 1918 ve hem de 1990`lı yıllarda Azerilere yönelik korkunç katliamlar yaşanmış.

Gence, kültür ve edebiyatta bir çok önemli simanın yaşadığı yer. Ve ne yazık ki günümüzde de bombalara maruz kalıyor. İki kez yapılan füze saldırısında onlarca masum sivil yaşamını yitirdi

Dilerim, Ermenistan işgal ettiği Azeri topraklarından çekilir ve binlerce yıl bir arada, barış içinde yaşayan halklar huzura kavuşur.

Yazımı Genceli Nizami’den birkaç beyitle bitiriyorum

“Çalış ki, kirpiğin olsun elmas gibi
Ayık ol, ülkenin nöbetini tut

Böyle mesel çekmiş akıllı insan
“Kurt girmez sürüye, yatmasa çoban.”

Hizmet etmek sayılır erkeklikten nişana
Halkına hizmet etmek şereftir bir adama.

Çalış kendi halkının işine yara
Giysin amelinden dünya altın elbise.”  (Nizami)

Exit mobile version