İskenderun’da depremin vurduğu 1500 yıllık Aziz Corc Rum Ortodoks Kilisesi’nin restorasyonu için düzenlenen etkinliğe Birleşmiş Milletler Kalkınma Temsilcisi Louisa Vınton, Romanya Türkiye Büyükelçisi Stefan Alexandru ve Bulgaristan Türkiye Büyükelçisi Anguel Tcholakov katıldı. Etkinlik, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından başlatılan “Kültürel Mirasa Sahip Çık” bağış kampanyası kapsamında gerçekleştirildi.
Kilise bahçesinde yapılan etkinliğe, İskenderun Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Can Teymur’un yanı sıra birçok davetli katıldı. Açılış konuşmasını yapan Teymur, depremin yalnızca insanları değil, aynı zamanda kutsal ve tarihi mekanları da yıktığını vurguladı. Kültürel mirasın bir toplumun kimliğinde hayati bir rol oynadığını belirten Teymur, “Aziz Corc Kilisesi’nin restorasyonu, toplulukların normal yaşam duygusunu yeniden inşa edecektir. 2013 yılında Birleşmiş Milletler UNESCO teşkilatının soyut olmayan kültürel miras listesine aday gösterilen bu kilise, yerel halkımızın tüm inanç kesimleri tarafından birlikte ziyaret edilmektedir. Her yıl burada 5 Mayıs günü Hıdırellez etkinlikleri büyük coşkuyla yapılır; adaklar ve dilekler dilenir, kardeşlik ve sevgi bağları ulvi duygularla toplumu birbirine kaynaştırır” dedi.
Etkinlikte söz alan Birleşmiş Milletler Kalkınma Temsilcisi Louisa Vınton, Romanya’nın Türkiye Büyükelçisi Stefan Alexandru ve Bulgaristan Türkiye Büyükelçisi Anguel Tcholakov, Hatay ve çevresindeki on bir ilde deprem sonrası ciddi yıkımlar yaşandığını ifade etti. Vınton, “Maddi ve manevi kayıplar oldu. Ancak kültürel tarihi mirasın yeniden canlandırılması için koruma yönünde adımlar atmamız gerektiğini hissediyoruz” dedi. Ayrıca, yaşanan acıların kelimelerle tarif edilemeyeceğine dikkat çekti.
Antakya Medeniyetler Korosu’nun duygusal performansı etkinliğe damgasını vurdu. Koro şefi Yılmaz Özfırat, “Sesimizi duydunuz, bizi unutmadınız ve bugün bizimle birlikte oldunuz. Çok zaman geçti, çok çabuk unutulduk. Ama unutmayanlar da var. Bu nedenle bizler unutturmamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Özfırat, kilisenin restorasyon sürecinin zorluğuna rağmen, toplumun bu cemaate sahip çıkmasının önemini vurguladı. “İster Hristiyan olsun ister Yahudi ister Müslüman; hepimiz tek bir Allah’ın kuluyuz. Bu yüzden yaradılanı seviyorum, yaradandan ötürü” dedi.