Sakarya Meydan Muharebesini değerlendirdi
Kazanılmasaydı Cumhuriyet Olmazdı…
İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi, emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu, 100. Yılında Sakarya Meydan Muharebesini değerlendirdi ve “Bu muharebe kazanılmamış olsaydı cumhuriyet olmazdı, son Türk Devleti de tarihe karışmış olurdu” dedi.
Babüroğlu, Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan Zehra Özdilek’in röportajında, Sakarya Meydan Muharebesi’ni “Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın ve vatandan, milletten başka sevgili bilmeyen o kuşağın eseri” olarak nitelendirdi.
-Türk tarihi açısından önemli bir kilometre taşı-
Dünya tarihinin en uzun meydan muharebesinde Türk ordusunun taarruzu sonucu Yunan ordusu 13 Eylül’de Sakarya Nehri’nin doğusunda Eskişehir- Afyon hattına kadar geri çekildi. Aynı gün Türk ordusu stratejik bir nokta olan Çal Dağı’nı geri aldı. 20 Eylül’de Sivrihisar, 22 Eylül’de Aziziye ve 24 Eylül’de Bolvadin ve Çay, düşman işgalinden kurtuldu. Sakarya Meydan Muharebesi, çok fazla subay kaybı olduğu için “Subay Muharebesi” olarak da anıldı. Kurtuluş Savaşı’nın son savunma savaşı olan Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921’de mareşallik rütbesi ve Gazi unvanı verildi. Sovyetler Birliği ile Kars, Fransızlarla Ankara Antlaşması imzalandı.
Babüroğlu, Sakarya Meydan Muharebesi’nin sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
“Sakarya Meydan Muharebesi, Türk tarihi açısından önemli bir kilometre taşıdır. İstiklal Savaşı’nın da bir dönüm noktasıdır… Sınırsız bir işgal hırsı ve hayaliyle yola çıkan İngiliz desteğindeki Yunan Küçük Asya Ordusu, Sakarya Meydan Muharebesi’nde ağır bir yenilgiye uğratılır. Sakarya Meydan Muharebesi, 22 gün 22 gece sürer. Savaş tarihinin en uzun ve en kanlı meydan muharebesi…
-Türkiye’den Atatürk’ü çıkarın, geriye Afganistan kalır-
Mustafa Kemal Paşa’nın deyimiyle, ‘Büyük Kanlı Savaş’… Osmanlı Devleti’nde 1683 yılında, Viyana ile başlayan Türk toprak kaybı ve çekilmesi 238 yıl sürer… Bu çekilme, 1921’de Sakarya Meydan Muharebesi’yle durdurulur. Mustafa Kemal Paşa, o ünlü emrini burada verir. ‘Savunma hattı yoktur. Savunma alanı vardır. O alan bütün vatandır. Yurdun her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça düşmana bırakılamaz…’ Bu emir, savaş tarihinde o döneme kadar uygulanmayan yeni bir savunma stratejisidir. Ve bu emri, 40 yaşında bir komutan verir. 238 yıllık çekilmeyi, Türklerin kovulma sürecini durduran komutan… Sakarya Meydan Muharebesi, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın ve vatandan, milletten başka sevgili bilmeyen o kuşağın eseridir… Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmasıydı,
30 Ağustos 1922 zaferi olmazdı… Cumhuriyet olmazdı… Son Türk Devleti de tarihe karışmış olurdu…
Türk tarihinden Sakarya Zaferi’ni çıkarın geriye Türklerin olmadığı işgal edilmiş bir Türkiye kalır. Türkiye’den Atatürk’ü çıkarın, geriye Afganistan kalır. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun silah arkadaşları olmak üzere, o kahraman kuşağı saygı ve minnetle anıyoruz…” -Mehmet ÖZGÜN-