Cumhuriyet Bayramı’nın 102. yılı törenlerinde Devlet Bahçeli’nin Beştepe resepsiyonuna katılmaması, Ankara kulislerinde büyük yankı uyandırdı. İddiaya göre, AKP ile MHP arasında yaşanan gerginliğin merkezinde KKTC politikası ve İmralı süreci bulunuyor. Bahçeli’den Cumhuriyet Bayramı törenlerine katılmama kararı
Cumhuriyet’in 102. yılı kutlamaları kapsamında sabah saatlerinde Anıtkabir’de düzenlenen törene birçok siyasi lider katıldı. Ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hem Anıtkabir’deki resmi törende hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beştepe’de düzenlediği resepsiyonda yer almadı.
Bahçeli’nin bu tercihi, yalnızca bir protokol kararı değil, aynı zamanda Cumhur İttifakı’ndaki gerilimin yeni bir göstergesi olarak yorumlandı. Kulislerde, AKP ile MHP arasındaki görüş ayrılığının özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) politikası ve İmralı görüşmeleri üzerinde derinleştiği konuşuluyor.
Beştepe resepsiyonu geniş katılımla yapıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunu Beştepe’de verdi. Resepsiyona TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bakanlar, yüksek yargı mensupları, parti liderleri ve askerî erkân katıldı.
Katılımcı listesinde Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Zekeriya Yapıcıoğlu ve Önder Aksakal gibi isimler yer alırken, MHP kanadı tamamen yoktu. Partiyi yalnızca Celal Adan ve Erhan Akçay temsilen törenlerde bulundu ancak resepsiyona hiçbir MHP’li katılmadı.
Bahçeli’den Erdoğan’a anlamlı hediye
Törenlerde yer almayan Devlet Bahçeli, buna rağmen Beştepe’ye sembolik bir jestte bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, üzerinde Türk bayrağı, Cumhurbaşkanlığı forsu, kendi portresi ve imzasının bulunduğu özel bir tablo gönderdi. Bu hediyenin, “ilişkiler tamamen kopmadı” mesajı içerdiği yorumları yapıldı. Ancak, Bahçeli’nin fizikî olarak katılmaması kulislerde “boykot” olarak değerlendirildi.
MHP kaynaklarına göre, parti içindeki rahatsızlıkların temelinde İmralı tartışması bulunuyor. İddiaya göre, bazı AKP’li isimler, PKK lideri Abdullah Öcalan ile yeniden temas kurulmasını ve “Terörsüz Türkiye Komisyonu” kapsamında görüşmelerin hızlandırılmasını gündeme getirdi.
Ancak MHP bu girişime sert şekilde karşı çıktı. Bahçeli’nin ekibi, “Devlet, teröristlerle pazarlık yapmaz” tezini koruyor. AKP’nin bu konudaki “diplomatik sessizliği” ise MHP cephesinde güvensizlik yarattı.
KKTC politikası yeni kriz başlığı oldu
Bir diğer anlaşmazlık konusu ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) seçim süreci. Bahçeli, daha önce Tufan Erhürman’ın seçim galibiyetinin ardından KKTC’nin federasyona dönüş sinyali verdiğini savunarak, “KKTC parlamentosu acilen toplanmalı ve Türkiye’ye katılma kararı almalıdır” çağrısında bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu görüşe katılmadı. Erdoğan, “Kıbrıs Türk halkının iradesi bizim için değerlidir. Seçim sonuçlarına saygı duyarız, yatırımlarımız aynı şekilde sürecektir” açıklamasıyla farklı bir diplomatik ton benimsedi. Bu farklılık, iki lider arasındaki stratejik bakış farkını net biçimde ortaya koydu.
Cumhur İttifakı’nda sessiz gerilim
Son dönemde AKP ile MHP arasında artan görüş farklılıkları, ittifakın geleceğine dair soru işaretlerini büyütüyor. Bahçeli’nin resepsiyona katılmaması, bu sessiz gerilimin kamuya yansıyan ilk işareti olarak görülüyor.
Kulislerde, MHP’nin “ilkeler ittifakı” vurgusunu öne çıkararak olası bir mesafe politikasına hazırlandığı, AKP’nin ise “ittifakı koruma stratejisi” üzerinde çalıştığı ifade ediliyor.
Ankara’da bu gelişme, “Cumhur İttifakı’nda yeni bir döneme mi giriliyor?” sorusunu beraberinde getirdi.