Ezer, AKP iktidarında, 19 yılda eğitim sistemi 17 kez değişiklik gösterirken, 8 kez de Bakan değiştiğini hatırlattı.
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB SEN) Genel Başkanı Deniz Ezer, eğitimin temel sorunlarını Bakan değişikliklerinin çözemeyeceğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un görevinden istifa ettiğini, yerine Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’in atandığını söyleyen Ezer, Bakanlığın işlevsiz hale getirildiği bir yönetim anlayışında eğitimdeki sorunların daha da derinleştiğini ifade etti.
AKP iktidarı döneminde 19 yılda eğitim sisteminde 17 kez değişiklik gösterirken, 8 kez de Bakan değiştiğini belirten Ezer, Bakan değişikliğinin atama usulü olup, çoğunun eğitim alanından gelmediğini bildirdi. Ziya Selçuk’un, “bakan olunca eğitimi sil baştan yapacağız ve sorunları çözeceğiz” diyerek göreve başladığını hatırlatan Ezer, verdiği demeçlerle öğretmen merkezli bir yönetim olacağını ifade ettiğini, dönem dönem verdiği mesajlarla kamuoyunda büyük bir beklenti yarattığını söyledi ve “Gelinen süreçte bu beklentilerin uzağında büyük bir hayal kırıklığı ile biten bir Bakanlık dönemi yaşandı. Her yeni gelen Bakan, diğerinden farklı olarak sistem değişikliğine gideceğini belirtmiş olsa da, sistem her zaman eğitimin sermayeye açılması, eğitimin cemaat ve vakıflarla imzalanan protokollerle yönetilmesi, gerici müfradat dayatması şeklinde sürüp gitmiştir. Aslında temel sorun, Bakan değişikliklerinden çok, eğitimin ideolojik biçimde dizayn edilmesi ve şekillendirilmesinde yani yapısal sorun olarak kendini göstermiştir” dedi.
-Sorunlar, anlık müdahalelerle çözülmeye çalışılıyor-
Eğitim sisteminin, 19 yıl boyunca her gelen Bakanın imzalarıyla net biçimde Cumhuriyet’in kazanımlarına aykırı biçimde şekillendiğini savunan Ezer, eğitimin, uzun soluklu planlama ve politika gerektiren bir alan olduğunu ifade etti ve şunları dile getirdi: “AKP iktidarı
Kamuoyunun bilmesinde fayda gördüğümüz bir gerçek ile karşı karşıyayız. MEB’in yanında, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu olması, Milli Eğitim Bakanlığının işlevsiz kılındığını net göstermektedir. Saray’a bağlı kurulun eğitimde sık sık müdahalelerde bulunması, Bakanın, karar alma sürecinde etkisiz olduğunu da göstermektedir. Eğitim gibi, bir ülkenin temel yapı taşı sayılacak bir alanda kararların kimler tarafından alındığı belli değil. Hatta çoğu zaman Cumhurbaşkanlığına bağlı kurulun paralel bir yönetim anlayışıyla hareket ettiği, birbiri ile anlaşamayan iki ayrı oluşum şeklinde bir yapının oluştuğu söylenebilir. Bu,da, eğitimde programdan çok kişilerin ve kurulların isteklerinin önemli olduğunu bize göstermektedir.
Eğitim politikaları, ideolojik biçimde şekillenmeye çalışıldığı gibi, 19 yıllık süreçte toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim politikaları geliştirilememiştir. 19 yılda değişime uğrayan ve net olarak kendini gösteren durum, öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının güvenceli iş ve güvenceli istihdam ilkesinin kaybolmuş olmasıdır. Hangi Milli Eğitim Bakanı gelirse gelsin, eğitimin özelleştirilmesi, ticarileştirilmesi ve eğitimin dinselleştirilmesi konusunda politikalarda ısrarcı olunmuştur.
-Müfredat, bilimsel ve laik temellerde alınmalı-
83 milyonun yaşadığı bir ülkede eğitim sisteminde yapılacak değişiklikler, reformlar, büyük bir toplumsal uzlaşıyla ve tamamen pedagojik gerekçelerle yapılması gerekirken; halkın, değişik kesimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve eğitim bilimcilerin görüşleri önemsenmeden, bilimsel temellerden yoksun bir şekilde hayata geçirilmiştir.
2002 yılında iş başına gelen ve 19 yıldır tek başına, ülkeyi ve dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığını yöneten AKP iktidarı, öğretim programları başta olmak üzere; sistemin bütünlüğü, teşkilat yapılanması ve eğitim mevzuatlarında sayısız düzenlemeleri ’emrivaki’ bir şekilde yapmış ve istenilen sonuç alınamamış, eğitim sistemi bir yapboza dönmüştür. Eğitim sistemi üzerindeki siyasi abluka, eğitim bütçesindeki sürekli azalma eğilimi, liyakatsiz atamalar, vakıf ve derneklerin eğitim alanında karar verici noktaya gelmesi, toplumun bir kesiminin yok sayılması bu alandaki başarısızlığın en önemli nedenleridir.
TÖB SEN olarak belirtmek isteriz ki, eğitim alanında başarılı olmak için Bakan değişiklikleri çözüm değildir.19 yıllık AKP iktidarında 8’inci kez değişmiştir. İhtiyaç duyulan öğretmen atamalarının yapılmaması, müfredatın bilimsel ve laik temellerde alınmaması, MEB’e yeterli bütçenin ayrılmaması, kamusal eğitimde ısrarcı olamaması durumunda eğitimdeki yapısal sorunlar devam edecektir.”
-Mehmet ÖZGÜN-