Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bakanlık, kayıp Anadolu peşinde!

Bizler, Asi’de Unutulanın! Anadolu’dan

Bizler, Asi’de Unutulanın!

Anadolu’dan kaçırılan ve Zeugma Mozaikleri’ne ait olduğu bilinen toplam 12 parçanın Türkiye’ye gönderilmesini öngören anlaşma Chicago’da imzalandı. ABD’nin Bowling Green Eyalet Üniversitesi koleksiyonunda yer alan meşhur Çingene Kızı mozaiğine ait 12 parça, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Üniversite arasında imzalanan anlaşma sonucunda Türkiye’ye getiriliyor.

Aktüel Arkeoloji Dergisi’nin 2015 yılında başlattığı uluslararası bir kampanya ile Türkiye ve Dünya kamuoyunun gündemine taşıdığı, meşhur Çingene Kızı mozaiğine ait 12 parçanın Amerika’ya kaçırılış hikayesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın başarılı ve ısrarlı takibi sonucunda ait olduğu topraklara, Anadolu’ya getiriliyor.
-1960’TAN BU YANA-
1960’lı yıllarda Zeugma ören yerinde gerçekleştirilen kaçak kazılarda yurt dışına çıkarılan ve 1965’te Bowling Green Devlet Üniversitesi tarafından 35 bin dolar karşılığında Peter Marks isimli sanat tacirinden satın alınan Zeugma Mozaikleri, o tarihten beri Üniversite’deki Wolfe Sanat Merkezi girişinde, üzeri cam bir panel içinde sergileniyordu. 2015 yılında Aktüel Arkeoloji Dergisi tarafından başlatılan ‘iade edilsin’ kampanyası uluslararası alanda ses getirmiş ve on binlerce imza sahibinin desteğiyle de toplumun bu konudaki talebi güçlü bir şekilde Bowling Green Üniversitesi’ne iletilmişti.
-PEKİ BİZ!-
Dünya’nın farklı yerlerindeki arkeolojik ve kültürel mirasımızın ülkemize yeniden kazandırılması konusundaki çalışmaları ısrarla sürdüren Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın bu son başarılı operasyonu ile gelinen nokta ise ‘bizler ne yapıyoruz?’ sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı! Taşırken de, 2017’de yaşananları hatırlattı!
-ISRARLA SESSİZİZ!-
2017 Senesinin ortalarında, Asi Nehri’nin kuruyan yatağında çalışan Büyükşehir’e ait iş makinelerinin kepçelerine şans eseri takılan büyük bir taş parçası (!), önceleri çok dikkat çekmedi! Ancak, şekli de görüntüsü de farklıydı! Bulunana dair konuşan ve “Daha çok tarla sulamak için binlerce yıllık bir köprüyü el yordamıyla yıkan bir coğrafyanın kadim geçmişinden kalanlara odaklanmak kadar normal bir şey olamaz” diyen Harbiyeli Mozaik Ustası Mehmet Daşkapan, bu son çıkan parça (eski bir Roma sütun başı) için birilerinin konuşması gerektiğini söylese de, ne konuşan çıktı ne de bulunanı olduğu yerden çıkaran! Ne açıklama geldi, ne de olanı ‘yalanlayan’ karşı bir bilgilendirme yapıldı!
-HATIRLATALIM-
Meşhur Çingene Kızı mozaiğine ait 12 parçanın Amerika’dan Anadolu’ya dönüş hikayesinin yanı başında duranlar olarak, geride kalan ‘hikayemizin’ hatırlatmasını bir kez daha yapalım mı? Yaparken de, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ‘ne der’, ona işaret edelim!
İlgili kanunun “Haber Verme Zorunluluğu” başlığında ilerleyen 4. Maddesi şöyle der:
“Taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanlar, malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenler veya yeni haberdar olan malik ve zilyetler, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecburdurlar.
Bu gibi varlıklar, askeri garnizonlar ve yasak bölgeler içinde bulunursa, usulüne uygun olarak üst komutanlıklara bildirilir.
Böyle bir ihbarı alan muhtar, mülki amir veya bu gibi varlıklardan doğrudan doğruya haberdar olan ilgili makamlar, bunların muhafaza ve güvenlikleri için gerekli tedbirleri alırlar. Muhtar, aynı gün alınan tedbirlerle birlikte durumu en yakın mülki amire; mülki amir ve diğer makamlar ise on gün içinde, yazı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına ve en yakın müze müdürlüğüne bildirir.
İhbar alan Bakanlık ve Müze Müdürü, bu Kanun hükümlerine göre, en kısa zamanda gerekli işlemleri yapar.”
İlgili kanunun 10. Maddesi ise, “Her kimin mülkiyetinde veya idaresinde olursa olsun, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve bunların her türlü denetimini yapmak veya kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve valiliklere yaptırmak, Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir…”
-SORALIM!-
Şimdi bir kez daha soralım mı? Sahi, Asi’deki eski Roma fısıltısından Defne-Uğur Mumcu Alanı’na uzanan ‘resmi’ sessizliğimizin bu kentin ‘nadasa’ alınmış turizmine katkısı nedir? Peki ya çıkarıldığı söylenen mozaiklerin ‘saklı’ kalan (!) görselleri ve çıkarılmasını beklerken sulara gömülenlerin geride kalan halleri, ‘Şimdi Hatay Zamanı’ diyen bir şehir adına ne anlatır? Cevap vermek isteyen olur mu? Yoksa ‘konuşmamaya’ devam mı?  -Tamer Yazar-