Hatay’ın Gastronomide ayrıcalığı önemli…
İlimiz Hatay’ın UNESCO “Yaratıcı Şehirler” ağına dahil edilmesini değerlendiren Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu ve Türkiye Yaş Meyve ve Sebze Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak, farklı ırk ve inançlara sahip toplumların bir arada barış ve kardeşlik içerisinde yaşaması nedeniyle “hoşgörü kenti” olarak adlandırılan Hatay’ın, zengin bir tarihi ve kültürel birikime sahip Türk, Arap ve Fransız mutfaklarının da özelliklerini yansıttığını belirtti.
Antakyalı İşadamı Ali Kavak, açıklamasında, Hatay’ın 600 çeşit yemeğiyle Dünya Gastronomi Şehri ünvanını hak ederek kazanmasının gururunu yaşadıklarının da altını çizdi.
-KÜLTÜREL ETKİLEŞİM-
Ali Kavak, Hatay’ın Gastronomi Şehri ilan edilmesini değerlendirirken, Dünya Gastronomi Şehri ünvanının verilmesinde en büyük etkinin, şehrin sahip olduğu çok kültürlü ve toplumsal hoşgörü yapısının yarattığı kültürel etkileşim olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti:
“Hatay; asırlar boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, her medeniyetten günümüze izler saklamış, şehre yapılan göçlerin de etkisiyle, çeşitliliği ve renkliliği mutfağına da taşımıştır. Bir arada yaşayan farklı kültürler geleneklere ve yemeklere yansımış; kültürel etkileşim ile birlikte lezzet, görsellik, paylaşım, dostluk, gelenek, modernlik kokan çeşit çeşit yemekleri içinde toplayan bir mutfak ortaya çıkmıştır
Hatay, birçok yönüyle imrenilen bir şehir, toplumsal yapısı, kültürel zenginliği, coğrafyası, iklimi ve her şeyiyle bir dünya kentidir. Defalarca deprem ve doğal afetlerin yerle bir etmesine rağmen, inatla ve aşkla aynı yere tekrar kurulmuş, varlığını sürdürmüştür. Şehrin coğrafyası, kadim topraklardır. Medeniyetlerin beşiğidir. Tüm dinlerin ibadet merkezlerinin bulunduğu yerdir. Hristiyanlığın ilk mağara kilisesi Saint Pierre, Anadolu’nun ilk camisi Habib-i Neccar ve sayısız tarih mirasına sahiptir. Farklı kültürlerin farklılıklarıyla yaşadığı yerdir. İnsanların inançları, yaşantıları ile değil insan olma özelliği ile anıldığı yerdir.”
-HATAY’IN 4 OVASI-
Zengin mutfak kültürünün oluşmasında Hatay’ın sahip olduğu iklim özellikleri sayesinde gerçekleşen tarımsal üretimin ve özellikle yaş meyve ve sebze üretiminin katkısının önemine vurgu yapan Kavak, Hatay’ın çok üreten ama aynı zamanda kaliteli üreten bir coğrafya olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti:
“Şehrimizde tarımsal üretim için en uygun iklim koşulları ile birlikte üretimin yüksek oranda yapıldığı 4 ova mevcuttur. Erzin, Arsuz ve Samandağ kıyı ovaları ile birlikte Amik Ovası, yılda 2 ve hatta 3 ürün verebilmektedir. Bunun sayesinde de, 2017 verilerine göre yaş meyve ve sebze sektörünün genelinde ve sebzede ülke ihracatına en yüksek miktarı sağlayan şehir olmuştur. Hatay, sadece sebze değil, meyve ve narenciye üretiminde de kalitesini ve potansiyelini ispatlamıştır.”
-BİZLERİ GURURLANDIRIYOR-
Hatay’ın tarım üretimindeki gücünü aktaran Kavak, üretilen 100’den fazla sebze türünün şehrin mutfak kültürü zenginliğine yaptığı katkı ve yarattığı çeşitlilik ile Hatay’ın Dünya Gastronomi Şehri ilan edilmesine üretici, tüketici, çiftçi ve ihracatçısıyla Yaş Meyve ve Sebze Sektörü olarak sağladıkları katkıdan dolayı duydukları mutluluğu belirtti ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Hatay’ın dünya genelinde tanınması bizleri ve tüm Hataylıları gururlandırmaktadır. Hatay; çok kültürlü, çok toplumlu ve tarihi çok eski olan bir şehirdir. Hatay; hoşgörüyle yaşayan, paylaşan ve üreten bir şehirdir. Hatay, zengin kültürünü koruyarak ve geliştirerek üretmeye devam edecektir.” -Cemil Yıldız-