Ülkelerinde daha rahat ederler…
Büyük Birlik Partisi Hatay İl Başkanı Nevin Zeytineli, son günlerde tartışılan ülkemizdeki Suriyelilerle ilgili yorumunda, sığınmacılar ülkemize akın ettiğinde, onlara tampon bölge teklif edildiğini hatırlatarak, “Mültecilerin hemen hemen hiç biri, ikinci sınıf muameleden dolayı ülkelerinde devlet memuru değildi. Kendi ülkelerinde çiftçi, toprak sahibi, esnaf olan mültecilerin sahibi oldukları kendi vatan topraklarına dönüşü daha kolay olacaktır. Ayrıca kendi ülkelerinde toprak sahibi, işyeri sahibi olmaları hasebiyle de, daha iyi yaşam şartlarına sahip olabilirler” açıklamasında bulundu.
Sosyal medya paylaşımında, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşının, hem bölgesel hem de küresel anlamda sorunları beraberinde getirdiğini, bu sorunların yelpazesinin de sınır güvenliğinden enerji güvenliğine, bölgedeki vekâlet savaşlarından sosyal sorunlara kadar uzandığını kaydeden BBP İl Başkanı Nevin Zeytineli, şöyle devam etti:
“Asırlardır bir göç coğrafyası olan Anadolu’nun insanları, gelen misafirlerinin acılarıyla ilgilendi. Biz de o yoğun göç dönemlerinde, sabahlara kadar süren karşılama ve yardım kampanyalarında bulunduk. Bir yandan siyasi eleştirilerimiz devam ederken, bir yandan da mültecilere yardım kampanyalarımız devam etti. Gelinen noktada, bilimsel anlamda, sığınmacıların sosyal ve psikolojik durumları hakkında çalışmalar yeteri kadar yapılmadı. Maalesef mültecilerin yaratabileceği güvenlik riskleri genel olarak görmezden gelindi. Hal böyle olunca da, her gün bir olay ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu durum tespitini göz önünde bulundurarak, birinci aşamada sosyoekonomik çözüm üretilmesi elzem olmuştur. İkinci aşamaya, Suriye’de şehit vererek kontrol altına aldığımız güvenli topraklara Suriyeli misafirlerimizin geri dönüşüyle başlanmalıdır.
Daha önceki basın demeçlerimizde de beyan etmiştik. ‘Suriyeli sığınmacıların şehir merkezlerine yerleştirilmesi demografik yapıyı bozar’ diye uyarmıştık. Sığınmacıların ülkemize akın ettiği dönemde, Türkiye-Suriye arasında bulunan ve yaklaşık iki Kıbrıs adası büyüklüğündeki tampon bölgeye yerleştirilmesi ve burada yaşam koşullarını karşılayacak her türlü birimin kurulmasını teklif etmiştik.
Ciddi ekonomik sıkıntıların yaşandığı ülkemizde, üzerine bir de mülteci sorunu eklendiğinde, ekonomik şartlar daha da ağırlaşmıştır. Ekonomisi bozuk insan, kendi sıkıntılarından dolayı karşı tarafa pozitif bakmaz, çatışmacı olur. Bu, bir sosyal durumdur. Rengi, cinsi, kökeni ne olursa olsun, insanın yaradılış özelliğidir.
Mültecilerin hemen hemen hiç biri, ikinci sınıf muameleden dolayı ülkelerinde devlet memuru değildi. Kendi ülkelerinde çiftçi, toprak sahibi, esnaf olan mültecilerin, sahibi oldukları kendi vatan topraklarına dönüşü daha kolay olacaktır. Ayrıca kendi ülkelerinde toprak sahibi, işyeri sahibi olmaları hasebiyle de daha iyi yaşam şartlarına sahip olabilirler.
Ülkemizdeki mülteci sorunu daha fazla ilerlemeden acil tedbir alınması gerektiğini kamuoyuyla paylaşarak, devletin erkini uyarma gereği duyuyoruz.” -Cemil Yıldız-