Genç Türkiye Cumhuriyetini kuran irade, bir ülke için eğitimin nedenli önemli olduğunun bilinci ile hareket ettiklerinden, Cumhuriyet daha 5 ayını doldurmamış iken tevhid-i tedrisat yasasının TBMM’ inde yasalaşmasını sağlamışlar ve böylece ülkemizin çağ dışılığa değil, çağdaşlığa ve aydınlığa doğru gereken adımları atmasına öncülük etmişlerdir.
Aradan geçen uzunca süre içerisinde eğitimimiz, inişli-çıkışlı yolları aşmak suretiyle bu günlere geldi.
Yaklaşık iki yıldır dünyayı kasıp-kavuran Korona virüs salgın hastalığı nedeniyle birçok konuda olduğu gibi eğitimde de kısıtlamalara gidildi.
Eğitilmemiş, cahil kalmış bir toplumun bireylerinin, ülkenin aydınlık günlere doğru gidebilmesi için gereken adımları tam olarak atamama ve çağdaş uygarlık düzeyini kaybetmeme yolunda yeterli uğraşı veremeyeceği de bilinen bir gerçektir.
Korona virüs salgın hastalığının başlayışından itibaren yapılan kısıtlamalar içerisinde, en büyük darbeyi eğitim yemiştir.
Zira geride kalan yaklaşık iki eğitim yılı sürecinde okullar kapalı kalmış, uzaktan eğitim diye garip bir uygulama yoluna gidilmek suretiyle okul çağındaki çocuklar yeterli bilgilerle donatılamamıştır.
Yaşanan ekonomik kriz içerisinde en büyük darbeyi de eğitilmeyi bekleyen çocuklar ve gençler yemiştir.
Okulları kapatmak ve uzaktan eğitim modeline geçmek suretiyle çağdaş bir neslin yetişmesinin mümkün olamayacağı yaşananlardan ve yapılan uygulamalardan net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Henüz teknolojinin tam anlamıyla uygulanamadığı ve ekonomik eşitsizlik nedeniylede önemli bir kesimin bu imkanlara sahip olamadığı gerçeği göz önünde tutulduğunda, geçen iki eğitim yılı içerisinde uğranılan kayıpların ileriki zaman dilimi içerisinde telafi edilmesinin çok zor ve hatta imkansız olacağını, belleklere iyice yerleştirmek suretiyle zaman kaybetmeden gereken kararlar alınmalı ve gereken adımlar atılmalıdır.
Birkaç kez daha yazdığımız ve hatırlattığımız üzere, uzaktan eğitim uygulamasından hızla dönülmeli ve yüz yüze eğitime vakit geçirilmeden geçilmelidir.
Bunun içinde korona virüs salgınından korunabilmek için gerekenler ilk önce milli eğitimden başlatılmak suretiyle yapılmalı ve böylece bugüne kadar uğranılan zararın mümkün olduğunca telafisi yoluna gidilmelidir.
Ekonomi, batar- çıkar.
Para, gider-gelir.
Ancak toplumun yeterli derecede eğitilmemesi sonucu uğranılan ve uğranılacak olan zararların telafisi zordur.
Bu nedenle yüz yüze eğitimin kısa sürede başlatılabilmesi için gereken her türlü önlemler alınmalı, bu doğrultuda hiçbir fedakârlıktan çekinilmemeli ve böylece çağdaş bir neslin yetiştirilebilmesi için gerekenler vakit geçirilmeden yapılmalıdır.
Bu gerçek görülmez ve gerekenler yapılmaz ise uğranılacak kayıp çok büyük olacak ve Cumhuriyet daha 5 ayını doldurmamış iken tevhid-i tedrisat yasasını yaşama geçirenlere karşı suçlu ve mahcup duruma düşülecektir.
97 yıl önce eğitimin önemini bilen, cehaletin bir ülkeyi hangi açmazlara sürükleyeceğini anlayan ve bu nedenle de toplumun cahil kalmaması, eğitimli bir toplum düzeyine gelinmesi için uğraş verenleri örnek almak suretiyle her türlü zorluğu aşarak, her türlü özveride bulunarak, her türlü maddi fedakarlığı yapmak suretiyle tez elden okullar açılmalı ve yüz yüze eğitime başlanılmalıdır.
Temennimiz ara tatilin sona ereceği gün, yüz yüze eğitimin başlaması için şimdiden gereken hazırlıkların yapılmaya başlanmasıdır.
Bilinmelidir ki son pişmanlık fayda etmez….
YORUMLAR