Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Beyaz Saray’da 1 trilyon dolarlık sır görüşme

ABD Başkanı Donald Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MBS), Beyaz Saray’da gerçekleştirdikleri görüşmede ekonomik ve savunma alanlarında önemli mesajlar verdi. Veliaht Prens Selman, Suudi Arabistan’ın ABD’ye yönelik 600 milyar dolarlık mevcut yatırımını 1 trilyon dolara çıkaracaklarını açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed

Beyaz Saray’da kapsamlı bir törenle karşılanan MBS, Trump ile önce bahçede kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Ardından Oval Ofis’te basın mensuplarına açıklamalarda bulunan iki lider, ABD–Suudi Arabistan ilişkilerinin güçlenerek devam ettiğini vurguladı.

Trump, Suudi Arabistan’ın yatırım planlarına ilişkin, “600 milyar dolarlık yatırım sözünü biliyorduk. Bu rakamın 1 trilyon dolara çıkarılacak olmasından büyük memnuniyet duyduk. Bu, harika bir şey.” ifadelerini kullandı. Trump, Veliaht Prens MBS’yi “çok yakın dostu” olarak nitelendirdi.

F-35 Satışı Gündemde

Trump, ABD’nin Suudi Arabistan’a F-35 savaş uçakları satmaya hazır olduğunu belirterek, Suudi Arabistan’a verilecek F-35’lerin tıpkı İsrail’deki modellerle aynı seviyede olması gerektiğini ifade etti.

Bir gazetecinin, “İsrail, Suudi Arabistan’a F-35 satışını normalleşme sürecine bağlıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Trump, “İsrail bu durumun farkında. Bundan dolayı çok mutlu olacak.” yanıtını verdi.

Abraham Anlaşmaları ve Normalleşme Süreci

Görüşmede Abraham Anlaşmaları’nın da gündeme geldiğini belirten Trump, Riyad’ın anlaşmaya katılımı konusunda net bir ifade kullanmaktan kaçındı.

“Taahhüt kelimesini kullanmak istemiyorum ancak Abraham Anlaşmaları hakkında çok iyi bir görüşme yaptık.” diyen Trump, tarafların Filistin meselesi ve iki devletli çözüm gibi konuları ele aldığını anlattı. Trump, Suudi Arabistan’ın anlaşmalara karşı “olumlu bir tavır” sergilediğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Görüşmenin, Orta Doğu’daki normalleşme süreci ve ABD–Suudi Arabistan ilişkilerinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğu değerlendiriliyor.