Antakya ve Defne ilçelerinde aylardır devam eden yoğun toz kirliliği, artık halk sağlığını tehdit eden en büyük sorunlardan biri hâline geldi. Deprem bölgesinde yapılan bilimsel incelemeler, özellikle enkazlardan kalkan tozun insan sağlığı üzerinde çok ağır sonuçlara yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Kısa süre önce Hatay’a gelen Türk Tabipleri Birliği yönetimi ve uzmanlarına bölgede eşlik eden Hatay Tabip Odası yöneticisi Dr. Ali Kanatlı, yaşanan tehlikeyi şu sözlerle anlattı:
“Buraya geldiğinizde gözle görülür olan şey toz. İlk aylarda asbestten yakındık ama şimdi enkazdan kalkan toz daha büyük bir sorun. Her ikisinin ortak noktası, kansere neden olan silika maddesini içermesi. Tozun yüzde 99’u silika. Hatırlarsanız kot işçiliğinde silikadan dolayı birçok kişi hayatını kaybetmişti. Aynı madde bugün Hatay’da herkesin soluduğu tozun içinde.”
Dr. Kanatlı, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden bilim insanlarıyla yapılan toz ölçümlerinde şu bulguların öne çıktığını kaydetti:
-
“Gözle görülen tozun ölçülmesine gerek yok, zaten görüyorsunuz ve hissediyorsunuz.”
-
“Bu toz PM10 ve üzeri, akciğerlere doğrudan zarar veriyor.”
-
“PM2.5 ve daha küçük zerrecikler kan–beyin bariyerini geçiyor. Beyne yerleşerek Demans, Alzheimer, bunama ve hafıza kaybına yol açıyor.”
Dr. Kanatlı, deprem sonrası sağlık şikâyetlerindeki artışa da dikkat çekti:
“Hastalar, ‘Depremden önceki hafızamla şimdiki bir değil’ diyor. Travma, stres ve tozun bilinmeyen etkileri birleşince ciddi nörolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Tozun ne kadar ağır metal taşıdığını da bilmiyoruz; bunu ölçecek cihaz bile yok.”
“Gerçek gündem TOZ!” — Affanlı Kemal Arıbaş
Antakyalı sosyal medya fenomeni Affanlı Kemal Arıbaş, yöneticilere ve siyasetçilere sert sözlerle seslendi:
“Ne İmralı ne de seçim… Gerçek gündemimiz TOZ!
2,5 yıldır soluduğumuz bu toz, bizi hasta ediyor ve binlerce kişiyi öldürebilir.
Seçmenleriniz ölecek, kaleleriniz yıkılıyor, tarih ve kültür yok oluyor. Siz ne yapıyorsunuz?”
“Bu sürdürülebilir değil” — İş insanı Ayhan Kara
Samandağlı genç iş insanı Ayhan Kara ise Antakya ve Defne’deki toz felaketini şöyle değerlendirdi:
“Antakya halkı tozla boğuşuyor. Bu durum artık sürdürülebilir veya katlanılabilir bir hâl değil. Yetkililerin acilen bir çare bulması lazım. Aksi hâlde insanlar kitleler hâlinde kanser olacak. Yoğun sulama mı, yağmur bombaları mı, yağmur duası mı… Artık bir şey yapılmalı.”

