17 Nisan 2021, Köy Enstitülerinin 81. resmi kuruluş yıldönümüdür.
17 Nisan 1940’ta kurulan Köy Enstitüleri’nin kuruluşlarının üzerinden 81, resmen kapatıldığı 27 Ocak 1954’ten bu yana 67 yıl geçti. Buna karşın bu ulusal kurumlar gündemdeki yerini hâlâ koruyor ve onlara ilgi artarak sürüyor.
Bunun nedeni, “Köy Enstitüleri sisteminin sağlamlığı, ilkelerinin eğitbilime uygunluğu yanında bu kurumların yerine konan ezberci eğitimin bir işe yaramayıp dökülmesidir.”
Eğitimciler sıklıkla, “Enstitüler, on yıl daha devam etseydi memleketin çehresi değişirdi” diyor.
“Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Köy Enstitülerini destekledi. Köy Enstitüleri fikri bugün önemi daha çok anlaşılan İsmail Hakkı Tonguç’un (Tonguç Baba) çalışmaları, düşünce ve ideolojisiyle ortaya çıkmıştı. Saffet Arıkan’ın bakanlığı döneminde genel müdürlüğe getirilen İsmail Hakkı Tonguç, daha sonra Hasan Âli Yücel’le birlikte çalıştı…
Yücel, bugün bakıyoruz, yeniden değerlendiriyoruz, oğlu Can Yücel’in şiirinde yazdığı gibi ‘Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi’, gerçekten bu toplumun özlediği, hümanist ilerici bir aydın…”
“Öğrencisi öğretmeni usta öğreticisi ile Köy Enstitülü’ler İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde bir destan yarattılar. Yarattıkları efsane; yeşeren toprak, yükselen yapı, ışığa dönüşen su, dayanışma, paylaşma, aydınlanma, özgürleşme demekti. Onlarınki yalnızca eğitim değil, bir yaşam biçimiydi. Onlarca yazar sanatçı, bilim insanı ve milyonlarca öğrenci yetiştirdiler. Ülkemizin bağımsızlığını yitirmesine karşı durdular. Halkla bütünleştiler, verdikleri emeklerin büyüklüğü nedeniyle unutulmadılar, unutturulmadılar.
Bu buluşmadan sonra, eğitimin yeniden yapılanmasını tartışmak üzere ilgili kurum ve kişilerle dayanışmamız sürecektir. Unesco tarafından dünyaya örnek gösterilen Köy Enstitüleri Sistemini kamuoyuna anlatmak, günümüze uyarlanabilirliğini tartışmak gerekmektedir. ( Prof Dr. Enver DURAN)
Köy Enstitüleri üretim içinde eğitim, eğitim içinde üretim ilkesini benimsemişti
“ Anadolu halk kültürüne ayaklarını basarak Doğu ve Batı kültürleri arasında bir köprü kurmaya, hümanist bir kültür devrimiyle yeryüzünü selamlamaya çıkmış enstitülerin öncesinde eğitmen kursları vardı.”
Bilindiği gibi Köy Enstitülerinden onlarca ozan, öykücü, romancı; sınırlı olanaklarına rağmen onlarca akademisyen, bilim insanı yetişti.
Büyük Usta Aşık Veysel, usta ozan olarak Enstitülerde belletici olarak çalıştı. Enstitüler, çevrelerindeki okulsuz köylere okullar yaptı.
Enstitüler bozkırda yüzbinlerce ağaç yetiştirdi. Karadeniz’de modern balıkçılığı halka Beşikdüzü Köy Enstitüsü öğretti.
Köy Enstitülerinden aralarında Hemşerilerimiz Ali Yüce, Abdullah Özkucur’un da bulunduğu 70 civarında şair/yazar yetişmiştir.
17 Nisan sabahı, hemşerimiz Serhan Asker Düziçi’nden canlı yayın yaptı. Düziçi mezunu onlarca ağabeyin anısına sevgili Haydar Demirtaş dostumu arayıp gününü kutladım.
Geçtiğimiz yıl Abdullah Özkucur hocamın 100. yaş gününü kutlamıştık.
Yazımı bir anı ile bitirmek istiyorum:
“1941 yılında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü sık sık yaptığı gezilerinden birinde Balıkesir Savaştepe Köy Enstitüsü’ne de uğramıştı. Yanında dönemin Genelkurmay Başkanı Abdurrahman Nafiz Gülman Paşa da vardı. İlerlerken kümes nöbetçiliği yapan bir kız öğrenciye rastladı. Kıza yaklaştı, sokulup sordu.
Azık torbasında neler olduğunu öğrenmek istiyordu. Hatice Kolukısa adlı bu öğrenci, peynir, ekmek, Bakanlık klasiği olan Sofokles’in “Antigone” adlı kitabını çıkarınca, yüzü gülen, gözleri ışıldayan İnönü, Abdurrahman Nafiz Paşa’ya:
‘Bak Paşa,’ diyordu, ‘Ekmeğin yanında kitap. Köylümüz, kentlimiz, erimiz, generalimiz kumanyasında ne zaman kitabı ekleyecek duruma gelirse o gün Türkiye gerçekten kurtulmuş demektir. Topraklarımızı bilgiyle değerlendirmenin, bilinçle savunur duruma gelmenin başka yolu yoktur.” (Aydınlanma Devrimi ve Köy Enstitüleri, Mevlüt Kaplan)
Unesco’nun tüm dünyaya örnek eğitim modeli olarak önerdiği ve bugün eğitimde başarılı olmuş tüm ülkelerde onun ilkelerinden bir parçanın mutlaka bulunduğu Köy Enstitüleri hep yaşayacak.
Enstitüleri bitirmiş tüm büyüklerimize selam olsun. Aramızdan ayılanları rahmetle anıyorum.