Bir Anadolu Portresi: Pir Sultan Abdal

XVI. yüzyılın başlarında Sivas’ın Yıldızeli ilçesinin Banaz köyünde doğduğu tahmin edilmektedir.  Ataları muhtemelen Horasan’dan Hoy’a, oradan da Sivas’a göç etmiştir. Şiirlerinde genellikle Pîr Sultan mahlasını kullanmışsa da Pîr Sultan Abdal diye tanınmıştır. Osmanlı Devleti’nin Kızılbaş-Râfizî zümrelerine karşı sert önlemler aldığı dönemde düşünce ve inançlarını savunmaya ve yaymaya devam eder. Sonunda, Alevî çevrelerindeki yaygın inanışa göre […]

XVI. yüzyılın başlarında Sivas’ın Yıldızeli ilçesinin Banaz köyünde doğduğu tahmin edilmektedir. 

Ataları muhtemelen Horasan’dan Hoy’a, oradan da Sivas’a göç etmiştir. Şiirlerinde genellikle Pîr Sultan mahlasını kullanmışsa da Pîr Sultan Abdal diye tanınmıştır.

Osmanlı Devleti’nin Kızılbaş-Râfizî zümrelerine karşı sert önlemler aldığı dönemde düşünce ve inançlarını savunmaya ve yaymaya devam eder. Sonunda, Alevî çevrelerindeki yaygın inanışa göre Sivas Valisi Deli Hızır Paşa’nın emriyle Banaz’dan Sivas’a götürülüp Paşa Kalesi’ne hapsedilir. Hızır Paşa, sorgulama sırasında tâvizsiz bir tutum takınan Pîr Sultan’ı Toprakkale’ye nakleder ve durumu Osmanlı sarayına bildirir.

Saraydan gelen emir üzerine bugünkü Sanayi Çarşısı karşısında Kesimevi’nin bulunduğu Surdibi’nde idam edilir.

İran şahının İstanbul’a hâkim olmasını istemesi ve bu doğrultudaki çabalarının onun idamına sebep olduğu söylenebilir.

Pîr Sultan şiirlerinde genellikle Hz. Peygamber, Ali, Hasan ve Hüseyin, on iki imam muhabbetini işlemiştir.

Şiirlerini coşkulu bir dille söylemesi ve halkı ilgilendiren konulara yer vermesi, inançlarını tâvizsiz savunması, şiirlerinde konu bütünlüğünün bulunması Pîr Sultan’ın en önemli özellikleridir.

Pîr Sultan Abdal, Anadolu Alevîleri’nin yedi büyük şairi arasında yer almış, bunların içinde Hatâî ve Kul Himmet’le birlikte en büyük üç şairden biri kabul edilmiştir.

Pîr Sultan Abdal’ın en çok etkilendiği şair Hatâî’dir; ikinci olarak Kaygusuz Abdal etkisinden de söz edilebilir.

Pir Sultan Abdal’dan seçkiler:

“Neyleyim dünyanın dolu malını Hesabın görmeye fermanım mı var Harami var deyü korku verirler Benim ipek yüklü kervanım mı var Bana derler gam yükünü sen götür Gamlar götürecek dermanım mı var Güzel sevdim deyü adım çekerler Benim Hak’tan özge cananım mı var. “

*

” Pir Sultan Abdal’ım deftere yazar Hilebaz yâr ile olur mu pazar Pir merhem çalmazsa yaralar azar Seversen Ali’yi değme yarama”

*

Ah neyleyim karşımızda ölüm var Ölüm dedikleri kanlı zalim var Ne ağlayıp ne gülecek halim var Yürekte yaralar türlü türlüdür

Tavsiye kitap: Asım Bezirci’nin yazdığı

Pîr Sultan Abdal

Exit mobile version