19 Haziran 2020 tarihli yazımızda şunlara dikkat çekmiş idik: ….İktidar olmak ve iktidarını sürdürmek isteyenler, Z kuşağını ihmal etmemeli, onların sesine kulak vermek suretiyle sandıktan başarılı çıkabilmenin yollarını arayıp bulmalıdırlar.
Bize göre önümüzdeki günlerde sandıktan başarılı çıkabilmenin anahtarlarından en önemlisi Z kuşağıdır…
Z kuşağı ile ilgili bu yazımızın üzerinden aylar yıllar geçmedi… Henüz 15 günlük bir zaman dilimi geçmiş olmasına rağmen, iç siyasetteki gelişmeler haklılığımızı tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.
Gerek iktidar, gerekse muhalefet partileri başkanlarının son günlerde yaptıkları konuşmalar, özelikle gençlerle kurulmak istenen ilişki, onların oylarının ne derece önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
Acaba Z kuşağı ne istiyor?
Yine ondan bir önceki Y kuşağı da neler istiyor?
Özelikle bu iki kuşağın neler istediğini, gidişattan neden memnun olmadıklarının, beklentilerinin neler olduğunu iyice anlamak üzere kendilerine yol ve yöntem tayin edenler, onların oylarını da kazanabileceklerdir.
Y ve Z kuşağı nelerden hoşnut değildir.?
Yine Y ve Z kuşağı hangi koşulların oluşmasını beklemektedir?
Bu iki kuşak, sık sık gidişattan memnun olmadıklarını, yapılanları beğenmediklerini çeşitli vesilelerle dile getirmektedirler.
Başka bir anlatımla, bu kuşak neden Dislike tarzında bir tutum izlemekte ve davranışlarını da bu kelimeye uygun bir şekilde açıklamaktan çekinmemektedir?
Bu iki kuşak öncelikle özgürlük istemektedir. Özgürlüğün yolunun da eksiksiz demokrasinin tüm kurum ve kurallarının yaşamda olması gerçeğini görerek buna göre tavır takınmaktadırlar.
Bu kuşağı oluşturanların büyük çoğunluğu, üniversite mezunları olduğu halde işsiz durumdadırlar.
Bırakın mezun oldukları fakültelere uygun bir iş bulabilmeyi, yaşamlarını sürdürebilmek, aile bütçelerine ufakta olsa bir katkı sağlayabilmek için herhangi bir iş bulmayı bile hayal etmekten öteye geçemiyorlar. Böyle olunca da gidişattan memnun olmama, beğenmeme duyguları doruk noktaya çıkıyor.
Aynı şekilde bu kuşak, tek anlayışın, tek kişinin karar verme mekanizmasının başında olmasını doğru bulmuyor, parlamenter sistemin tüm kurum ve kuralları ile var olmasını, kararların tek anlayış doğrultusunda değil, tartışılmak, artısı, eskisi ortaya konulmak suretiyle alınmasını istiyor.
Yasakları içine sindiremiyor.
Teknolojinin gelişmelerinden yararlandırılmalarının engellenmesini anlayamıyor.
Özetle; bu kuşak şuandaki durumdan hoşnut değil, bu nedenle eline imkân geçtiğinde dislike ( beğenmeme) duygusunu açıklamaktan çekinmiyor.
Son zamanlardaki gelişmeler ve bu kuşağın benden oy moy istemeyin tarzındaki söylemleri, onlarda birikmiş ve açığa çıkmaya hazır olan duyguların ve beklentilerin bir tezahürü olarak kabul edilmelidir.
Seçimlerin en geç 2023 yılında yapılacağı bilindiğine göre, siyasetçilerin bu gerçekleri görerek buna göre yol ve yöntem izlemeleri gerektiği kanısındayız.
Bir kez daha hatırlatıyoruz: Z kuşağı… Y kuşağı… Ve bu iki kuşağın beklentilerinin gerçekleşmemesi sonunda oluşan Dislike ….
İşte siyasilerin bu gerçeği görerek, iktidar olmak veya iktidar koltuğunu koruyabilmek için, kendilerine Dislike tanımının yapılması yolundaki tutum ve davranış içinde olmamaları gerekir.
Bir kez daha hatırlatalım: Bu gerçekler görülür ve gereken yapılmak suretiyle Y ve Z kuşaklarının beklentileri doğrultusunda hareket edilirse, bundan hem ülkemiz, hem bu beklentilere kulak verenler ve hem de geleceğimiz olan Y ve Z kuşağını oluşturan gençlerimiz yarar görür ve ülke çapında herkesin mutlu ve huzurlu bir ortam içerisinde yaşamaları sağlanır…
YORUMLAR