Bir tarafta Müze Otel var…

Diğer tarafta Defne’de çıkan!

Hatay Arkeoloji Müzesi ve Yönetimi, bugüne kadar, Müze Otel projesi sırasında ortaya çıkan mozaikler ve diğer mimari buluntularla ilgili çok sayıda açıklama yaptı, ancak Defne ilçesi Uğur Mumcu Alanı’nda keşfedilen eski Roma mozaiklerine dair tek kelime bile etmedi! Soralım mı, ‘fark’ nerede diye?

2010 senesinde, bir otel inşaatının temel çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan Antakya’nın dün hikâyesinde bugüne kadar ulaşılan eserler, Türkiye’de ve Dünya’da ilk olma özelliğine de sahip. Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla Hatay Müze Müdürlüğü başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarının bugün verdiği detaylar ise bulunanlara yönelik ilgiyi yerelin ötesine, dünya ölçeğine taşıyor. Bulunan mozaiklerin özelliği ve boyutu itibariyle özel ve ayrıcalıklı olduğuna vurgu yapanlar mı? Defne ilçesi Uğur Mumcu Alanı’nda ortaya çıkarılan mozaiklerin de benzer desenleriyle dikkat çektiğini, ancak bugüne kadar gündeme dahi getirilmediğini söylerken, “Aradaki fark ne?” diye sormayı sürdürüyor. Bunu söylerken de, Hatay Arkeoloji Müzesi idarecilerinin, Müze Otel inşaatında çıkarılan eserler için konuşup bilgi verirken, neden Defne başlığında sustuğunu sorguluyor.
Bu konuda konuşan bir turizmci, eleştirisini paylaştı:
“Gösterdiğiniz her iki örnekte de benzer detaylar var. Hayvan figürleri, inanılmaz renkler, detaylar… Ama bir tarafta yerelin, ülkenin ve dünyanın gündemine taşınanlar var, diğer tarafta ‘yoklarmış’ ve hatta’ bulunmamışlar’ gibi davranılanlar var. Tabi nedenini onlara sormak lazım. Bir tarafta bu kadar çok konuşurken, diğer tarafta neden konuşmadıkları-nı kendilerinden dinlemek lazım. Zira açık açık şunu söylemek gerekiyor… Defne’de gömülen bu sessizlik, ilçeye de tanıtımına da ciddi zarar veriyor, verdi de hatta. Ama kimse farkında bile değil. Ne belediye ne de oradakiler. Bulunanlar, bu alanı cazibe merkezi haline getirebilirdi belki, ama şu an kocaman, betondan bir meydanları ve alt geçitleri var. Sormak lazım! Her şey yolunda mı ve mutlular mı? Yoksa burası bir tarih noktası olarak değerlendirilseydi ve buna göre bir çözüm üretilseydi, daha mı iyi olurdu?” -Tamer Yazar-