Antakya’nın Ulu Cami, Güllü Bahçe, Zenginler, Yeni Cami, Şehitler ve Gazipaşa Mahallelerinde bulunan bazı eski sokakların restorasyon çalışmalarını sürdüren Büyükşehir noktasında şikayetini paylaşan Restoran İşletmecisi Nuran Freycoğlu, “Yapmasınlar demiyoruz, ama bir şeyler madem yapılacak, neden bizlerden de görüş almıyorlar” derken, yan binayı işaret edenlerin şaşkınlığında duruyoruz!
Son 10 yıldır, tarihi Kurtuluş Caddesi’nde esnaflık yaptığını söyleyen Nuran Freycoğlu, Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından eski kentin tescilli sokaklarında başlatılan restorasyon çalışmalarının ‘mağduriyet’ yarattığını söyleyenlerden. Geçmiş dönemde, dükkânının yan tarafını ‘açılır/kapanır’ cam duvar haline getirdiğini ve yine bu kısma bir Fransız balkon yaparak, dükkânında ufak bir genişletme yarattığını dile getiren Freycoğlu, başlatılan restorasyon süreci ve ardından yaşanan ihale ile beraber bu ek kısmın kaldırıldığını ifade etti. “Bu kısma kadar tamam…” diyen Nuran Freycoğlu, “Ellerinde bir proje var. Belediyeye sunulmuş ve onay görmüş bir proje. Bir restorasyon projesi. Ama onay aşamasına gelmeden önce, keşke buraya gelip de, buradaki esnafa, ‘arkadaşlar böyle bir projemiz var ve bu tür değişiklikler için hazır olun, ne dersiniz’ şeklinde bizleri bilgilendirselerdi, bizlerden de görüş alsalardı. En azından yapılanı bilir, hazırlıklı olur, hatta biz de kendi görüşlerimizi bildirme fırsatına erişirdik. Ama bu olmadı. Bizlerin haberi olmadan tüm değişiklikler ve güncellemeler yapıldı, onay alındı ve uygulama aşamasına taşındı. Şimdi de sorun yaşıyoruz. Çünkü yapılmak isteneni onaylamam mümkün değil” şeklinde konuştu.
-ŞİKÂYETÇİYİM!-
Dükkânının dar sokağa bakan ‘açılır/kapanır’ cam duvar kısmının ‘Proje böyle’ denilerek yekpare hale getirilmeye çalışıldığını ifade eden ve bu durumu kabul etmesinin mümkün olmadığının altını özenle çizen, Freycoğlu, ‘yaptım-oldu’ kısmından şikâyetçi olduğunu tekrarlayarak şunları söyledi:
“Öncelikle ilk sıkıntım şu ki… Dükkânım ufak olduğu için, balkonumun yarattığı ek alanı kullanmak benim için önemli. Çünkü alanı genişleten bir kısımdı burası. Ancak proje nedeniyle balkon kaldırıldı ve yerim oldukça daraldı. Bu durum benim işimi de servis alanımı da çok etkiliyor ne yazık ki. Burası bir restoran ve dolayısıyla yemek de pişen bir yer. Bunun da eklediği ek bir sıcak oluyor. Dolayısıyla, alan daraldıkça, bu durum gelen müşteriyi de doğal olarak etkiliyor. Şimdi de, dükkânımın yan sokağa bakan ‘açılır/kapanır’ cam duvar kısmı ‘proje böyle’ denilerek yekpare hale getirilmeye çalışılıyor. Peki, bu şekilde burada çalışmaya nasıl devam edeceğim, bunu da söylerler mi?
Bu arada yanlış da anlaşılmasın. Yapılanlar noktasında ‘yapılmasın’ demiyorum. Ama yapılanlar ya da yapılacaklar için ne düşünülüyorsa, ‘esnafı da düşünerek’ yapsınlar. Kimse mağdur olmasın, kimse mağdur edilmesin. İstediğimiz tek şey bu.”
-DİĞER YARISI!-
Dükkânının hemen yanı başından aşağıya uzanan dar sokakta yapılan çalışmaları işaret eden ve sokağın başındaki çok katlı beton binadaki sağlıklaştırmanın dikkati çeken kısmına da işaret eden Freycoğlu ile olan sohbetimize katılan bir başka esnafın söyledikleri ise oldukça çarpıcı…
“Bir kere yapılan şey önemli. Kimse ‘yapılmasın’ demiyor. Ama yapılanın da ‘yapılması gereken kısımlarla götürülmesi’ gerekiyor. Yandaki beton yapının, çalışmanın yapıldığı dar sokağa bakan kısmına gereken özen gösterilmiş. Şu hale bakar mısınız? Hatta o özen, binanın bozulan boyasını düzgün bir hale getirmiş. Demir kısımlar çıkmış. Ahşaptan güzel bir bölme uzatılmış. Pencerelerdeki PVC ise değiştirilmiş. Niye? Çünkü ihale edilmiş sokağın eldeki projeye uygun hale gelmesi gerekiyor. Buraya kadar iyi ve doğru?
O zaman şunu sormak gerekiyor bu işi yapanlara, bu projeyi bu şekliyle onaylayanları… Binanın yan tarafı sağlıklaştırılarak güzelleştirilirken, caddeye bakan kısmı niye bozuk, yıpranmış, PVC aksamlı ve demir eklentileriyle bırakılmış? Bu, nasıl bir sağlıklaştırma? Yan taraf ihaleli, ön cephe değil mi? Bu mudur yani?”
-CEVAP?-
Yapılan çalışmanın başladığı Mart ayında bir açıklama yapan ve amaçlarının eski Antakya’yı ayağa kaldırmak olduğunu tekrarlayan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, şunları dile getirmişti:
“Burada 15 tane sokağımız var. Restorasyon yapacağımız, sokak sağlıklaştırması yapacağımız alanlarımız var. Çalışma, 3 mahallemizi ilgilendiriyor. Amacımız buraya sadece bir görsellik katmak, sokağın güzelliğini arttırmak, tabanın daha fonksiyonlu hale getirilmesini sağlamak ve eskiyi yaşatacak taşla döşememek değil. Amacımız, tüm bunları yaparken, Hatay’ımızın ticaretine, turizmine katkı sağlamak. Bu bağlamda, restore ettiğimiz sokaklarda, buralara fonksiyon kazandırmak da istiyoruz. Kafeteryalar, lokantalar, restoranlar ve minik minik de olsa burada oteller yapıp, bu 15 sokağı Hatay’ımıza, turizmimize kazandırmak istiyoruz. Hatay’ın üzerindeki tozu silkeleyerek, Hatay’ın güzelliklerini dünyayla paylaşmak istiyoruz.”
Bugün yaşanan ve dile gelen sorunlara bu bağlamda istenen ve beklen cevap, “Amacımız, Hatay’ımızın ticaretine, turizmine katkı sağlamak” diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’tan gelir mi, net değil! Ancak esnaf, mağduriyetinin giderilmesini ve projenin de ‘eksiksiz’ ilerlemesini istiyor. Bu yapılırken de, bilgi alışverişinin devam etmesini tercih ediyor. -Tamer Yazar-