Birçok il ve ilçede oynandı ama…

Valiliğin kararı, Bakan’a soruldu! Tülay Hatimoğulları: “Tek kişilik tiyatro oyunu Karahindiba’nın, daha önce defalarca Hatay’da ve farklı şehirlerde sergilenmesine rağmen, Hatay Valiliğince ‘uygun görülmemiştir’ denilerek gösteriminin iptal edilmesini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorduk.”                 Sertaç Demir’in, Sinan Sülün’ün kitabından uyarladığı tek kişilik tiyatro oyunu “Karahindiba”, 24 Ekim 2014’ten beri Türkiye’nin farklı noktalarında sahneleniyor. Yönetmenliğini Cevdet […]

Valiliğin kararı, Bakan’a soruldu!

Tülay Hatimoğulları: “Tek kişilik tiyatro oyunu Karahindiba’nın, daha önce defalarca Hatay’da ve farklı şehirlerde sergilenmesine rağmen, Hatay Valiliğince ‘uygun görülmemiştir’ denilerek gösteriminin iptal edilmesini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorduk.”

                Sertaç Demir’in, Sinan Sülün’ün kitabından uyarladığı tek kişilik tiyatro oyunu “Karahindiba”, 24 Ekim 2014’ten beri Türkiye’nin farklı noktalarında sahneleniyor. Yönetmenliğini Cevdet Bayram’ın üstlendiği oyun, hayali ‘yazar olmak’ olan Adnan Çubuk’un işsizlik kıskacındaki yaşam mücadelesini anlatıyor.

Oyun, geçtiğimiz günlerde ‘perde’ demeye hazırlandığı Antakya’da, Hatay Valiliği’nin ‘uygun görülmemiştir’ şeklindeki engeli ile karşılaştı. Sahnelenemeyen oyun üzerinden de ‘sansür’ tartışmaları başladı. Bu tartışmaların adresinde duran bir diğer isim, Hatay kadın siyasetinin güçlü isimlerinden, HDP Hatay Milletvekili Tülay Hatimoğulları oldu.

-MAĞDURİYET!-

                Konuyu TBMM gündemine taşıyan Hatimoğulları, Valilik kararını İçişleri Bakanlığı’na sordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na konuya ilişkin verdiği soru önergesinde, konunun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından, Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 96 ile 99. Maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını isteyen Hatimoğulları, bu konudaki sorularını şöyle sıraladı:

“Aynı şehirde, Samandağ’da 25 Eylül’de sergilenen tiyatro oyununun gösterimi, hangi gerekçe ile uygun görülmemiştir? Tiyatro oyununun uygun görülmemesinin sebebi neden açıklanmamıştır? Oyunun, oynanmasına saatler kala iptal edilmesinin yarattığı mağduriyet giderilecek midir? Farklı şehirlerde, farklı ilçelerde onlarca kez oynanmış olan tiyatro oyununa, neden bu kez uygun görülmeyerek izin verilmemiştir? YİKOB’un kararının yeniden gözden geçirilerek, tiyatro oyununun sergilenmesi sağlanacak mıdır?”

ENGELLER!-

                2014 senesinden bugüne, Türkiye’nin birçok yerinde oynanan Karahindiba için geçtiğimiz günlerde Antakya TV YouTube kanalına özel açıklamalarda bulunan Sertaç Demir, 27 Ekim Çarşamba günü saat 20.00’da Hatay Meclis Kültür Merkezi’nde sergilenecek olan oyunun 4.5 saat kala Hatay Valiliği tarafından ‘uygun görülmemiştir’ denilerek iptal edilmesini değerlendirdi. Bu konudaki taleplerinin 6 Ekim tarihli olduğunu ve resmi kurumsal cevabın da olumlu olduğunu söyleyen Demir, “Ama bu defa da, sürekli olarak bürokratik engellerle karşılaştık” değerlendirmesinde bulundu.

Demir’in tespitleri ve bu konudaki açıklaması şöyle:

                “Bize verilen resmi yazıda hiçbir açıklama yok. Sadece, ‘uygun görülmemiştir’ deniyor. Aldığımız duyumlar, duyduğumuz şeyler şu şekilde… Sayın Vali Yardımcımız Yusuf İzci, oyunun içinde geçen ‘testis’ kelimesinin ‘müstehcen’ ve ‘toplumsal ahlaka aykırı’ olduğunu belirtmiş. Oysaki Türk Dil Kurumu’na göre bu kelime, anatomik bir ifade, asla argo bir söylem değil. Bu karar, bizi de şok etti. Hatta birçok dostumuz, izleyenimiz, arkadaşımız da şunu sordu bize… ‘Oyunda testis kelimesi geçiyor muydu sahi?’

Zaten oyunumuz da siyasi bir oyun değil, iktidarı eleştiren bir oyun da değil. İleriki bir tarihte oyunumuzu oynamayı planlıyoruz, ki bu yöndeki talebimizi de ilettik. Umarım buna olumlu bir cevap verirler. Çünkü gerçekten de kararın tutarlı bir tarafı yok. Zira bilimsel bir kelimeden bahsediyoruz. Oyunda ne bir cinsellik, ne bir küfür, ne bir hakaret, hiçbir şekilde bu tarz bir kullanım da yok. Bu (testis kelimesi), sadece yaşanan bir hastalığın tarifi.

Oyunun burada olmasını önemsiyorduk. Çünkü bizler de buralıyız. Tiyatroya burada başladık. Ama ne yazık ki böyle de yanlış bir karar alındı. Ama her şeye rağmen bunun düzeltilebileceğini düşünüyorum.”

-GEREKÇE NE?-

                Valilik kararı için ‘gerekçe’ başlığında duran ve kendilerine en azından ‘alınan karar’ için bir gerekçe sunulmasını isteyen Sertaç Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

                “Karardan dönülmesini istiyoruz. Çünkü bu, ne toplum ahlakına aykırı ne de… En azından, bu kararın gerekçesi bize net olarak ifade edilsin. Ben şunu tekrar söylüyorum, ki Avukatımla da konuştum. Eğer, ifade edildiği gibi bir durum varsa, toplum ahlakına aykırı davranmak suçtur! Ama demek ki ben bu suçu defalarca işledim! Ben, defalarca kez sahneden ‘testis’ diye bağırdım. O zaman ben bu suçu işledim ve kendim hakkımda da suç duyurusunda bulunacağım. Yapacak bir şey yok! Bu durum, Aziz Nesin’in ‘Kara Mizah’ hikayesine döndü.

-HATAY’A YAKIŞMADI!-

                 Alınan kararın Hatay’a yakışmadığının da altını çizen Sertaç Demir, sözlerini şöyle noktaladı:

“Bu karar, Hatay’a yakışmadı. Medeniyetler kentine yakışmadı. Bir şey daha ifade etmek istiyorum… Meclis Kültür Merkezi, burada tiyatro yapmak isteyen insanların kullanımına daha fazla açılsın. Çünkü bir takım yasaklamalar var. En azından, böylesi bir binada sanat dokusunun, tiyatro dokusunun biraz daha fazla kullanıma açılmasını, bütün tiyatro emekçileri ve sevdalıları adına talep ediyorum.”

İŞSİZLERİN HİKÂYESİ-

                Resmi kurumsal engelleme nedeniyle gündeme taşınan Karahindiba oyununun merkezinde işsizlik var. Yıllardır okumuş, diploma sahibi olmuş, ataması yapılmayan işsizler var. Büyük bir umutla iş arayanlar, işsizlik sonucu mekânı kahvehane köşesi olanlar, “iş bulabildin mi” sorusundan köşe bucak kaçanlar, yalnız olanlar, ama aynı ortak kaderi paylaşanların hikâyesi aslında.

                Oyun; her dört kişiden birinin işsiz olduğu, otuz kişilik bir iş kadrosuna beş bin kişinin başvurduğu, üniversite mezunlarının asgari ücret + prim + yol formülü ile bile iş bulamadığı, iş görüşmelerinde “Eğer ormanda bir canlı olsaydınız ne olurdunuz?” gibi garip sorular soran insan kaynakları uzmanlarının ve sigortanın olmazsa olmaz olduğu gerçek, ama bir o kadar da fantastik bir dünyayı, mizahın teselli edici, lezzetli dilini kullanarak anlatıyor.

ADNAN ÇUBUK-

                İçinde bulunduğumuz sosyo-ekonomik koşulları, insanı kendisine benzetmeye çalışan toplumu ve toplumsal ilişkileri, kendisi gibi olmaya çalışan Adnan Çubuk üzerinden edebi bir dil ile anlatan oyunda, Adnan Çubuk (Sertaç Demir), en büyük hayali yazar olmak olan işsiz bir gazeteci… Adnan Çubuk’un yaşadığı işsizlik sürecini ve buna bağlı olarak hayatının tüm alanına yayılan etkileri anlatılıyor, oyunda. İzleyici, bir yandan Adnan’ın yaşadığı iç sıkıntıları görüyor, diğer yandan kendinden bir şeyler buluyor. Adnan Çubuk, izleyiciler açısından oldukça tanıdık. Zira herkes kendinden bir parça buluyor. Bir yandan işsiz kalmış, terk edilmiş, kimselerde olmayan bir hastalığı (testis) yaşayarak yazma çabası, diğer yandan da sosyal hayatında tamamen yalnızlaştırılmış, komşu çocuklarıyla kıyaslanarak daha da dibe vuran Adnan…

-Tamer Yazar-

Exit mobile version