Bölünmeyi de beraberinde getirir!
“Birden fazla aday çıkan tüm kongreler, bölünmeyle sonuçlanmıştır, bunun hiçbir istisnası olmamıştır” diyen Çalışkan; Korkut Özal, Abdullah Gül, Numan Kurtulmuş ve Fatih Erbakan örneklerini verdi ve mesajı da net oldu: “Nefsi heva ve hevesleri uğruna beklentilerle siyaset yapan, kendi kaprislerine yenik düşen, benlik egolarını tatmin etmeye çalışan, isminin olmadığı yerde durmayanlara, bu teşkilat hiçbir zaman fırsat vermemiştir.”
Saadet Partisi, 8. Olağan Büyük Kongresi’ni Pazar günü gerçekleştirecek. “Kararlıyız, Milletin İktidarında Saadet Var” sloganıyla toplanacak kongrede, 1200 kayıtlı delege, Partiyi 2023 seçimlerine taşıyacak olan yeni Parti yönetimini belirleyecek. Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun tek aday olarak yeniden seçilmesi beklenen kongrede, 75 üyeli Genel İdare Kurulu (GİK) ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelikleri için de seçim yapılacak.
Pazar gününün nabzını bugünden tutan isim, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi, Partinin Hatay’daki önemli ve güçlü ismi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan oldu. Milli Görüş hareketinin 55 yıllık birikimi ve misyonuna işaret eden Çalışkan, “Kongrede, iç politik konulardan çok, geleceğe yönelik stratejiler belirlenerek küresel çapta oynanan oyunlar, İslam aleminin durumu bütünüyle ortaya konacaktır” dedi.
Saadet Partisi’nin, oy oranı ne olursa olsun, siyasette belirleyici aktör olmayı hemen her dönem sürdürdüğüne işaret eden Çalışkan, bugün itibariyle ülkeye giydirilen ve “bir nevi deli gömleği” olarak ifade ettiği Başkanlık Sistemi ve yeni çıkarılan seçim yasasıyla nedeniyle ittifakların zorunlu hale geldiğinin altını çizdi, Millet İttifakı’nın da bu şekilde ortaya çıktığını söyledi.
Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun tek aday olarak yeniden seçilmesi beklenen, Saadet Partisi 8. Olağan Büyük Kongresi’ne dikkati çeken Çalışkan, tespitlerini ara başlıklar halinde şöyle sürdürdü:
-TEK ADAY-
Siyasi partilerde çok adaylı kongreler, dışarıdan kulağa hoş gelebilir, demokratik teamüllerin işlediğinden ve özgür ortamdan dem vurulur, rekabetin başarı getireceği söylenir. Ancak Milli Görüş hareketinin mazisine baktığımızda, birden fazla aday çıkan tüm kongreler, bölünmeyle sonuçlanmıştır. Bunun hiçbir istisnası olmamıştır.
-YAŞANANLAR-
Birincisi, 1976 yılında yapılan Milli Selamet Partisi Kongresi’nde Sayın Korkut Özal ve arkadaşları, ayrı liste çıkarmış, sonucunda Anavatan Partisi kurulmuştur. 1999 Fazilet Kongresi’nde Sayın Abdullah Gül, yenilikçi hareketin adayı olarak çıkmış, bu kongre sonrası AK Parti kurulmuştur. 2009 kongresinde de Sayın Numan Kurtulmuş, lidere rağmen aday olarak çıkmış, ardından HAS Parti kurulmuştur. 2014 yılında Sayın Fatih Erbakan’ın Genel Başkan adayı olduğu kongre sonrasında da Yeniden Refah Partisi kurulmuştur.
Bugün, Saadet Partisi’nin tek liste ile kongreye gitmesinin hayati öneme haiz olduğu gayet açıktır. Bu tür olumsuz girişimler, başlangıçta sadece bazı şahıslara karşıymış gibi gösterilse de fiili durum böyle olmamakta, her liste, yeni bir bölünmeyi getirmektedir. Partinin yükünü omuzlayan ve bütün işleri yapanlara karşı çıkma girişimi de esasen makul değildir.
-TAKIM RUHU-
Geçmişte, Erbakan hocamız için “Hoca iyi, çevresi kötü” denilerek, işi omuzlayan büyüklerimize karşı sürdürülen tavır, bugün de aynı biçimde karalama kampanyasına dönüştürülmemelidir. Tüm zorluklara rağmen işin en zor boyutlarından biri olan mali çalışmaları üstlenenlere, çalıştaylarla ortaya konan politikalara katkı sağlayanlara, ikili görüşmeler konusunda bir diplomat edasıyla başarılı sonuçlar elde edenlere, ayrıca seçim yasası, ittifaklar, kongreler, delege gibi teşkilatçılık alanında uzmanlıklarıyla öne çıkanlara, tanıtma ve sosyal medya alanındaki başarılarıyla imkansızlıklara rağmen Partiyi rakipleriyle yarıştıranlara niye karşı gelinir ki? Devasa binayı taşıyan birkaç ana kolon gibi ağır yükleri omuzlayanlar, olsa olsa taltif edilmelidir.
-KAPRİS-
Nefsi heva ve hevesleri uğruna beklentilerle siyaset yapan, kendi kaprislerine yenik düşen, benlik egolarını tatmin etmeye çalışan, isminin olmadığı yerde durmayanlara, bu teşkilat hiçbir zaman fırsat vermemiştir. Kısa ve uzun vadedeki beklentilerle hareket edenlerin, önyargılarla yapılan saldırıların kimseye faydası olmayacağı açıktır.
2023 seçimlerine girerken, Saadet Partisi’nin kongresi hayati önem arz etmektedir. Çünkü, seferberlikte, yedekler karargaha çağrılarak silah altına alınır. Umuyoruz ki bu kongre, ülkemiz ve İslam alemi için birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun sağlandığı bir kongre olarak tarihe geçer.
Tamer Yazar