300 civarında endemik bitkiye ev sahipliği yapan Hatay, bu alandaki zenginliğini henüz tam anlamıyla planlayamamış ve pazarlama imkanı bulamamışken, 200’den fazla endemik bitkiye ev sahipliği yapan Antalya, tıbbi aromatik bitki sektöründe söz sahibi olmak için harekete geçti.
Hatay, sahip olduğu 3500 bitki çeşidi içinde yer alan 800 tıbbı aromatik bitki ve 300 endemik çiçeği, EXPO 2021 kapsamında projelendirdiği ‘Medeniyetler Bahçesi’ çerçevesinde paylaşmaya hazırlanıyor. Ancak sahip olunan bu zenginliğin bugüne kadar ‘ticari’ anlamda ne kadar kullanıldığı başlığı ise tartışılmaya devam ediliyor.
-DİĞER İLLER-
Hatay gibi benzer bir zenginliğe sahip Antalya’da ise tıbbı aromatik bitkiler sektör temsilcileri, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün daveti üzerine geçtiğimiz günlerde bir araya geldi. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Özen başkanlığındaki toplantıya, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, il müdürlüğü çalışanları da katıldı. Toplantıda, tıbbi aromatik bitki üretimine yön vermek ve üretimi geliştirmek için neler yapılabileceği konuşuldu.
-DENİZLİ MODELİ-
ATB Başkanı Ali Çandır, Antalya’nın tıbbi aromatik bitki konusunda Hatay gibi zengin iller arasında olduğunu, ancak özel sektör ve kamunun birlikte hareket etmesiyle sektörün önünün daha da açılacağını söyledi. Borsa olarak yaptıkları Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Projesi’nden olumlu sonuçlar aldıklarını anımsatan Çandır, üyelerinin yurtdışına açılımını sağlamak amacıyla URGE projesi yürüttüklerini belirtti. Çandır, Denizli modelinde olduğunu gibi Antalya’nın da küçük desteklerle tıbbi aromatik bitki sektöründe başarı hikayesi yazabileceğini kaydetti.
Tıbbi aromatik bitkilerin kültür alanlarında üretimi, üretimin iç ve dış talebe uygun bir şekilde geliştirilmesi, doğal ve biyolojik kaynakların korunması ve geliştirilmesi, kalitenin iyileştirilmesi, kırsal kalkınmanın sağlanmasını sağlamak amacıyla sektör temsilcileriyle bir araya geldiklerini vurgulayan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Özen ise, “Nasıl satacağınızı bilmezseniz ne yetiştirdiğinizin bir önemi yoktur. Burada önemli olan, sektörde tercih edilen tür ve çeşitleri üretimde ön plana almak ve üreticinin ürünlerine de değerinde pazar bulmasını sağlamak” diye konuştu.
-BİZDE DURUM NE?-
Antalya Ticaret Borsası ile Antalya Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından atılan adımların ne kadarı Hatay’da bahsi geçen ‘endemik bitkilerin’ ticari değeri başlığında atıldı bilinmiyor. Ancak bilindiği kadarıyla, Hatay ili genelinde ticarete konu olan tıbbi ve aromatik bitki türlerinden (89 kadarı) yaklaşık 7 milyon TL’lik bir gelir elde ediliyor. Peki, sektörün bu ‘mali’ performansı, eldeki bitki zenginliğinin yüzde kaçına denk geliyor? Özel sektör ve kamu, bu konuda ne derece ortak hareket edip projeler üretebiliyor?
-HEDEFE ULAŞTIK MI?-
2015 senesinde Hatay’da düzenlenen “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı” kapsamında konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitki Besleme ve Teknoloji Geliştirme Daire Başkanı Mehmet Ali Olgun, “Itrı ve Tıbbi Bitkiler ile Boya Bitkileri Projesi kapsamında Hatay ile 25 ilde çalışmalara başlandığını söylemiş, “Hatay’ın defnesini ve zahterini, Denizli’nin kekiğini, Karabük’ün safranını, Muğla ve Aydın’ın ada çayını, Isparta’nın lavantasını mamul ve işlenmiş halde ihraç etmeyi hedefliyoruz” demişti. Peki, aradan geçen 2 senede, ‘defne’ ve ‘zahter’de hedeflenen noktada mıyız?
Tamer Yazar