Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bölgede sıkışan terör… Tedirgin binlerce sivil…

İdlib’e yapılan son saldırılar,

İdlib’e yapılan son saldırılar, Türkiye’nin Hatay sınırına birkaç kilometre yakınındaki noktalara düzenlendi. “Saldırılar, İdlib’in istikrarsızlaşması, insanların aç kalması demek. Orada zaten gergin bir yaşam var” diyen Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, böyle bir durumda gidilecek adresin Türkiye olduğunu söyledi.

Düşünce kuruluşu Wilson Center Uzmanı, Gazeteci-Yazar Robin Wright, IŞİD’in hala aktif olduğunu ve büyük çaplı hücrelerinin bulunduğunu, bazı tahminlere göre de Irak ve Suriye genelinde hala 10 bin kadar IŞİD militanının olduğunu belirtti.
Son dönemde Hatay-Suriye sınırı üzerinden Türkiye’ye girmeye çalışan terör örgütü mensuplarının trafiği de, bahse konu kalabalığın bölgedeki sıkışmışlığına dair! Bu sıkışmışlığı yaratan şey ise Rusya ve Şam Yönetimi’ne bağlı güçlerin son haftalarda İdlib’de, hem sivil hem de ekonomik öneme sahip hedeflere saldırılar düzenlemesi. Bölgede uzun bir süredir bekletilen askeri operasyonun ayak seslerini ısıtan gelişmeler olarak görülen bu durum, yerinden edilmiş yüz binlerin ev sahipliğindeki sınır hattında da tedirginlik yaratıyor.
DW Türkçe’den Adnan Ağaç’a değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, şartlar kötüleşirse, Hatay’ın da tedirgin olduğu başlıkta yeni bir göç dalgası olabileceğini söylüyor. Peki, İdlib’de neler oluyor?
-ELDEKİ!-
İç savaş sonrası birçok grubun etkinlik alanı bulduğu Suriye’de, Türkiye ve Rusya, 2018 yılında İdlib için gerginliği azaltma bölgesi ilan etti. Milli Savunma Bakanlığı, Mart ayı başında, “Şu ana kadar 450 binden fazlası İdlibli olmak üzere, 1 milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın şekilde döndüğünü” açıkladı.
Peki, sivillerin de yoğun olarak bulunduğu alanlara saldırıların sebebi nedir?
-SÜREÇ!-
Bu konuda konuşan Araştırmacı-Gazeteci Levent Kemal, mevsim şartlarına dikkat çekerek, “Her sene olduğu gibi, takvimsel bir saldırı planlaması nedeniyle, tansiyon yükseliyor. Biz, Suriye’de her sene Nisan-Mayıs aylarında bir operasyon bekleriz” değerlendirmesinde bulundu. Rusya’nın, “muhalif bölgelerin ya da Türkiye kontrolündeki bölgelerin ekonomik kaynaklarını hedef aldığına” vurgu yapan Kemal, Rusya’nın, “buradaki insanların yaşam standartlarını zorlaştırmayı planladığını” belirtti.
-ASKIDA!-
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Moskova’da imzalanan mutabakat muhtırasıyla “askıya alınan sürecin askıdan inmesi ihtimali” olduğunu ve bunu “riskli” bulduğunu söyledi. Ağar ayrıca, “Son derece tehlikeli bir sürecin bu mütecaviz hareketlerle beraber tetiklendiğini ifade edebiliriz. Devamına bakmak gerek” dedi. Hastane, TIR parkı ve köylülere ait koyun sürülerinin hedef alındığını belirten Ağar, Rusya’nın, “İdlib’in boğazını sıktığını, uluslararası yardımların, Türkiye’den gelen gıda ve ikmallerin sağlandığı alanların vurulduğunu” söyledi. Ağar, İdlib’de oluşacak bir istikrarsızlığın, “Türkiye’nin karşı müdahalesiyle bir cevaba dönüşebilir” olduğuna da vurgu yaptı.
-HATAY!-
İdlib’e yapılan son saldırılar, Türkiye’nin Hatay sınırına birkaç kilometre yakınındaki noktalara düzenlendi. Bu konudaki değerlendirmesinde, Rusya’nın “yeni bir normal yaratıyor” olduğunu vurgulayan Araştırmacı Levent Kemal, “Türkiye’yi, ekonomik hedeflerini vurduğu muhalif bölgeler üzerinden, hem ekonomik ve mülteci yüküyle tehdit ederken, hem de almak istediği bölgelere yönelik hamleleri için şimdiden meşru bir zemin oluşturmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi olarak da görev yapan, Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ise “İdlib üzerinden mesajların alınıp verildiği başka alanlar var” dedi, “Bu alanlarda bir çözüm ortaya çıkarsa, İdlib’i daha sakin görebiliriz. Ama çıkmazsa, ortaya koydukları bahanelerle, gerekçelerle, İdlib’i bu sene çok daha fazla konuşmak zorunda kalabiliriz” ifadelerini kullandı.
-GÖÇ DALGASI!-
10 yıldır süren savaş nedeniyle, Suriye nüfusunun yarısı evlerini terk etmek zorunda bırakıldı. Birleşmiş Milletler verilerine göre, 6,6 milyon Suriyeli mülteci durumunda. 3,6 milyonla, Türkiye, dünyada en fazla sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan ülke.
Uzmanlar, İdlib’e yönelik saldırılar nedeniyle, Türkiye’nin yeni bir göç dalgasıyla daha karşı karşıya kalabileceğini söylüyor. Levent Kemal, “Rusya, Türkiye’ye karşı Suriye’de kullandığı askeri, diplomatik ve siyasi üstünlüğünü, ekonomik hedefleri de vurarak mültecileştirme politikasıyla birleştiriyor” ifadelerini kullandı. “Saldırılar, İdlib’in istikrarsızlaşması, insanların aç kalması demek. Orada zaten gergin bir yaşam var” diyen Abdullah Ağar da, böyle bir durumda gidilecek adresin Türkiye olduğunu söyledi. -Tamer Yazar-