‘Eşit dağılımdan sorumlusunuz’
Antakya’daki Emek ve Demokrasi Güçleri, Milletvekillerine seslendi: “Hazırladığınız bütçenin bütün halka eşit dağılımını sağlamakla yükümlüsünüz. Aksi halde, biz bu ülkenin ezilen yoksul emekçileri sokakta sizlere karşı sürdüreceğimiz mücadeleyi daha da güçlendirerek
devam ettireceğiz.”
CHP ve HDP’nin şerh koyduğu 2018 Merkezi Bütçe Tasarısı’nın Meclis Genel Kurulu’na yansıyan tartışmalı hali, sokağa taşınan eylemlere ve basın açıklamalarına da konu olmaya devam ediyor. Bunun son örneği Antakya’da yaşandı. Geçtiğimiz hafta sonu Ulus Meydanı’nda bir araya gelen Emek ve Demokrasi Güçleri, attıkları sloganlarla ve taşıdıkları dövizlerle ‘adil’ ve ‘şeffaf’ bütçe taleplerini bir kez daha ortaya koydular.
-İŞLEVSİZ SAYIŞTAY-
‘Kadın için, Gençlik için Bütçe’, ‘Rant için değil Halk için Bütçe’ ve ‘İnsanca yaşanacak Asgari Ücret’ gibi talepleri paylaşan kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Hülya Kadi, şunları söyledi:
“12 Aralık Salı Günü TBMM’de bütçe görüşmelerine başlandı. AKP hükümeti dönemi boyunca bütçe ile ilgili teknik birçok değişiklik yapılmış olup, bütçe dışı harcamaların takibi neredeyse imkânsız hale getirilmiştir.
‘Devlet Sırrı’, ‘Ticari Sır’ adı altında açıklanamayan kalemler artmış, halk adına bütçeyi denetlemekle görevli olan Sayıştay ise işlevsiz hale getirilmiştir.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ile beraber, Varlık Fonu adı altında, siyasi iktidara ‘halkın tüm malına el koyma yetkisi’ verilmiş ve bütçe dışında yeni bir bütçe, hazine dışında yeni bir hazine oluşturulmuştur. Üstelik Varlık Fonu, Sayıştay denetiminden de çıkarılmıştır. Bu değişikliklerle, halkın bütçe hakkının son kırıntıları da iktidar tarafından gasp edilmiştir.”
-HESABI VERİLSİN-
Yıllardır, işçilerin ve emekçi yoksul halkların soyutlandığı, yok sayıldığı bütçe süreçlerinin yaşandığını, her dönem sermayenin, patronların, rantçıların, emperyalist silah tüccarlarının çıkarına uyan bütçeler yapıldığını savunan Hülya Kadi, açıklamasına devamla şunları söyledi:
“Bugün de TBMM’de görüşülmekte olan yasa tasarısı, halkı ve emekçileri yok sayan, öncekilerin kopyası olan bir savaş bütçesidir. Ama aynı zamanda, saydam ve hesap verilebilirlik olarak önceki bütçelerden çok daha geridir. Halka açıklanamayan hiçbir harcama meşru değildir. Yönetenler, halkın vergileriyle elde edilen her kuruşun hesabını vermek zorundadır.”
-ZARRAB DAVASI-
Amerika’nın New York kentinde devam eden Reza Zarrab Davası’na da işaret ettiği konuşmasında, bu davanın, ülkenin nasıl olup da bir yolsuzluk ve rant cenneti haline getirildiğinin bir karşılığı olduğunu söyleyen Hülya Kadi, şöyle devam etti:
“Milyon dolarlık rüşvetlerin, yüz binlerce dolarlık saatlerin havada uçuştuğu bir ortamda, yönetenler ile halk arasındaki uçurum gittikçe derinleşiyor. Bir tarafta çocuğunun karnını doyurma telaşı içinde olan biz emekçiler, diğer tarafta çocuklarının ‘gemicikleri’ ile binlerce dolarlık saatlerle, milyon dolarlık rüşvetlerle lüks içinde yaşayan saltanat süren yönetenler… Bu yönetenler, aynı zamanda bizleri, ezilen bütün halkları birbirine düşüren savaşı körükleyenlerdir.”
-VEKİLLERE ÇAĞRI-
Hülya Kadi, açıklamasını, TBMM’deki bütün milletvekillerine yönelik mesajı ile noktaladı ve şunları ifade etti:
“Halkın barınma, eğitim ve sağlık hakları için… Her bireyin insanca yaşam hakkını sağlamak için… Yoksulluk sınırının üzerinde bir asgari ücret için… İşçi cinayetlerinin durdurulması ve güvenceli çalışma hakkı için… Tahrip edilmeyen bir doğa ve temiz bir çevre için… Kadına ve LGBTİ’lere uygulanan şiddeti durmak için bir bütçe hazırlamak, bu hazırladığınız bütçenin bütün halka eşit dağılımını sağlamakla yükümlüsünüz. Aksi halde, biz bu ülkenin ezilen yoksul emekçileri sokakta sizlere karşı sürdüreceğimiz mücadeleyi daha da güçlendirerek devam ettireceğiz.” -Tamer Yazar-