Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bu da Büyükşehir’den…

Hafif kuru, hafif kırık…

Hafif kuru, hafif kırık…

20. yüzyılın en önemli çevreci mimari yaklaşımından biri de dikey bahçeler. Şehirlerde gitgide azalan yeşil alanları bir nebze olsun yerine getirmeyi beceren bu akım, Antakya’da da hayat buluyor! Ama yapılanın takibi yapılmadığından, bu alanlar ya kuruyor ya da kaderine teslim halleriyle utandırıyor.

1953 doğumlu Fransız botanikçi Patrick Blanc, bitkiler konusundaki bilimsel uzmanlığını estetik duyarlılıkla birleştirerek, dikey alanları, özellikle bina duvarlarını botanik bahçelere dönüştürme fikrini gerçeğe dönüştüren insan olarak tanınıyor.
Bitkileri topraksız bir ortamda yetiştirme becerisi gösteren Blanc, bu bitkilerin; duvarda yetişmeye müsait olan, dik yüzeyde tutunabilecek özellikler gösterebilen, tırmanıcı türde ya da yamaç bitkileri olduğunu söylüyor. Dik alanda meydana gelen sulama ve beslenme sorununa bulduğu akılcı çözümler sayesinde inanılmaz büyüklükteki duvarları yeşillendirebilen Blanc, “İlhamımı, her gün gözlediğim doğanın kendisinden alıyorum” diyor. İlk uygulamaları tamamladıktan sonra 1988 yılında “Dikey Bahçe” fikrinin patentini alan ünlü botanikçi, daha sonra dünyanın birçok şehrinde insanları şaşırtan ve heyecanlandıran uygulamalar yapmaya koyuluyor.
“Yaşayan Duvar” adıyla da anılan dikey bahçeler, sıradan bir peyzaj düzenlemesi gibi değil, betonlaşmaya ve tekdüzeliğe modern bir başkaldırı olarak görülüyor. Bu çevreci icat, Time Dergisi’nin, “2009’un En İyi 50 Buluşu” arasına da girmiş!
-NE GEREKİYOR?-
Dikey bahçe oluşturmak için kullanılan üç ana malzeme var! Duvara 10 cm mesafe ile monte edilmesi gereken metal bir çerçeve, duvar ile bahçe arasındaki izolasyonu sağlayacak, duvarın ıslanmasını engelleyecek bir PVC plaka ve kısa köklü bitkilerin tutunacağı, poliamitten yapılmış, küflenmeye karşı dayanıklı keçe bir katman. Kullanılacak bitkilerde dikkat edilecek en önemli özellik, dikey bahçede büyümeye uygun olmaları. Burada verilen en net tavsiye ise şu… Dikey bahçenizin yıllar içerisinde değişiklik göstereceğini unutmadan, yani ektiğiniz şeylerin 6 ay, 1 yıl, hatta 5 yıl sonraki hallerini düşünerek bitki seçin. Duvarın konumu, güneş ışığını ne kadar aldığı, ısı farklılıkları ve rüzgârı; yani bitkilerin gelişimini etkileyecek iklimsel koşulları göz önünde bulundurun.
-BİZDEKİLER!-
Bugünkü konumuz, Antakya Belediyesi’nin, trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin çiçekli ve havuzlu bölümünün ön cephesini kapatacak şekilde konumlandırdığı ve bu yüzden sıkça eleştiri alan ‘dikey bahçe’ uygulaması değil! Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından, Antakya Orman İşletme Müdürlüğü’nün olduğu caddenin Stadyum kısmında, kaldırıma bakan duvar boyunca uyguladığı bir başka ‘dikey bahçe’ uygulaması! İlk yapıldığında oldukça dikkat çeken alan, bugünlerde hem çiçeklendirilen alanlarının bakımsızlığı hem de bu alanları ışıklandıran ekipmanın kırık-dökük hali yüzünden eleştiriliyor.
-EKTİYSEN, BAK!-
Alanı hayata geçiren Büyükşehir ekiplerini yapılanı takip konusunda eleştirenlerin ortak noktası ise değişmiyor:
“Lambalar yerlerinden çıkmış. Bazıları havada sallanıyor. Dikey Bahçe’nin bitki alanlarının bazıları ise boşalmış ya da boşaltılmış. Zaten çiçekten çok çimen var gibi! Her şekilde, ne yapılmış olursa olsun, madem bu bir hizmet, takibi yapılmalı! Ya bunu buradan kaldıracaksın ya da ‘devam’ diyeceksen de ‘bakımını’ ve ‘sorumluluğunu’ üstleneceksin. Var mi başka çaresi?” -Tamer Yazar-