Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bu Dava Bitmedi

Adalet arayışımız da Antakya-Armutlu’da

Adalet arayışımız da

Antakya-Armutlu’da yaşanan Gezi olayları sırasında eylem alanında bulunan Emniyet güçleri tarafından atılan bir gaz fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren isimlerden Abdullah Cömert için başlatılan ‘Adalet’ arayışına ekli yargı süreci, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin ‘suçun niteliği’ açısından bozma kararı vermesi ardından yeni bir aşamaya girdi. Cömert Ailesi’nin Avukatı Hatice Can’ın buna dair mesajı ise net oldu.

3 Haziran 2013 tarihinde Antakya’da polis tarafın-dan atılan gaz fişeği ile yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in ölümü ile ilgili başlatılan dava sürecinde son karar noktasında ‘suçun niteliği’ açısından bozma kararı veren Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile beraber, gözler, duruşma tarihi olarak belirlenen 26 Eylül 2018 tarihine çevrildi. Duruşma, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Bilindiği gibi, sanık vekilinin talebi ve Yargıtay 5.Ceza Dairesi’nin kararı ile Hatay 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nden Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilen davanın ilk duruşması Balıkesir 2 Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Kasım 2014 Salı günü görülmüştü.
-ALINAN KARAR-
Bugüne kadarki açıklamaları temelinde ‘Sanıktan mağdur yaratıldığı’ noktasında ısrarcı olan Cömert Ailesi’nin Avukatı Hatice Can, son kararın ardından ‘hukuksal mücadelenin’ sürdüğünü ifade ederken, alınan kararı paylaştı. Can’ın Gazetemiz ile paylaştığı Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin son kararı şöyle:
“Şikayetçi Hatay Barosu Başkanlığı’nın, sanık Ahmet Kuş hakkında olası kastla öldürme suçundan açılan davaya katılmaya ve kurulan hükmü temyize hak ve yetkisi olmadığından, vekilinin temyiz isteminin CMUK’nun 317. Maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ‘karar yerinde’ incelenip, sanık Ahmet Kuş’un ölen Abdullah Cömert’e yönelik eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekili ve Cumhuriyet Savcısı’nın suç vasfına, sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamında göre, suç tarihinde ülke genelinde Gezi Parkı olayları olarak bilinen şiddet eylemleri sırasında, Hatay ili Armutlu Mahallesi’nde gerçekleşen gösterilerde, sanık Ahmet Kuş’un görevli polis memuru olduğu ve göstericileri dağıtmak için müdahalede bulunduğu esnada gaz tüfeğiyle atış yaptığı ve bu atışlardan birinin -ölen Abdullah Cömert’in başına isabet etmesiyle- ölümüne sebebiyet verdiği olayda; sanığın öldürme ya da yaralama kastıyla hareket ettiğini gösteren kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, ancak gaz tüfeğiyle atış yapma eğitimi alan ve gaz fişeğinin birine isabet sonucu yaralama ya da ölüme sebebiyet vereceğini bilmesi gereken sanığın, atış yaptığı sırada gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, göstericileri dağıtmak amacıyla tüfeği ateşlediği, bu esnada ölenin isabet aldığı anlaşılmakta; eylemin oluşa göre ‘bilinçli taksirle öldürme’ suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün, tebliğnamedeki düşünce gibi ‘bozulmasına’ karar verildi.”
-ADALET TALEBİ-
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2014’te başlayan hukuksal mücadelenin son bozma kararı ardından kaldığı yerden devam edeceğini söyleyen, Cömert Ailesi’nin Avukatı Hatice Can, 26 Eylül’deki duruşmada da
esasa ilişkin görüşlerini bir kez daha paylaşacaklarını dile getirdi ve o gerekçeleri bir kez daha hatırlattı.
Can tarafından paylaşılan ‘esasa ilişkin görüş’ başlığındaki bilgiler şöyle:
“27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren tüm illerde sık sık kullanılan ve Abdullah Cömert’in ölümüne neden olan gaz bombasının (Brezilya yapımı Condor CL-202) üzerindeki uyarılar, ‘Direkt olarak insanların üzerine atış yapmayınız. Olası yangın tehlikesi yaratılabilir. Sadece iyi eğitimli personel tarafından kullanılmalıdır. Yalnız açık alanlarda kullanılır. En uzak mesafeye atabilmek için 45 derecelik açı ile atış yapılır Son kullanma tarihinden sonra kullanılması tehlikelidir’ şeklindedir.
Ancak ve ne yazık ki, göz yaşartıcı gaz kapsülleri yakın mesafeden, hedef gözetilerek ateşlenmiş ve bir silah olarak kullanılmıştır. Kapsül yaralanması sonucu Abdullah Cömert yaşamını yitirmiş; 11 kişi görme kaybına uğramış; 100 kişi kafa travması geçirmiştir. Yine yüzlerce insan bedenlerinin farklı bölgelerinden kapsülle vurularak yaralanmıştır.
Antakya’da olay gününe ilişkin mobese CD kayıtlarının izlendiği sırada görüldüğü üzere, demokratik tepkiler barışçıldır. Kitleyi oluşturan bireylerde molotof, taş, sopa bulunmamaktadır. Tomaların tazyikli su ve akreplerin biber gazı atması ile Gündüz Caddesi’nde neredeyse kimse kalmamış, buna rağmen hiçbir kurala uymadan, hedef gözeterek, dağılan ve ara sokaklara kaçan insanlara gaz atışı yapılmıştır.
Biber gazının ateşli silah olarak kullanılmasının ölüme ve kalıcı hasarlar bırakacak şekilde ağır yaralanmalara yol açtığı bilinmektedir. Bu nedenlerle, Abdullah Cömert’e karşı işlenen suçun ‘kasten öldürme’ olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır.
Abdullah Cömert’in ölümüne neden olan gaz bombasının (Brezilya yapımı Condor CL-202) üzerinde şu uyarılar bulunmaktadır… ‘Direkt olarak insanların üzerine atış yapmayınız. Olası yangın tehlikesi yaratılabilir. Sadece iyi eğitimli personel tarafından kullanılmalıdır. Yalnız açık alanlarda kullanılır. En uzak mesafeye atabilmek için 45 derecelik açı ile atış yapılır.’
Bu nedenle, akrep araçlarındaki tüm gaz atışı ile görevli polis memurları, 45 derecelik açı ile atış yaptıklarını ısrarla beyan etmekteler. Bizce de çok önemli bir ayrıntı ve dosyamız açısından da suçun nitelemesi bakımından da çok çok önemlidir.
Sanık Ahmet Kuş, 45 derece ile atış yapmış olsaydı, akrep aracının bulunduğu yer ile arasındaki mesafe 36 metre olan bir uzaklıkta öldürücü darbeyi alır mıydı? Abdullah Cömert, Yıldız Sokak içerisinde Gündüz Caddesi’ne 36 metre mesafede bulunurken öldürücü darbeyi almıştır. Olay tutanağına göre, akrep aracının bulunduğu yer olan Gündüz Caddesi ile ölüm yeri arasında 36 metre mesafe bulunmaktadır.
Prof. Dr. Ayşe Erzan Silier tarafından hazırlanan uzman bilirkişi mütalaasına göre, fişeğin yolunun sayısal olarak izlenmesi ile ortaya çıkan sonuç, bu fişeğin yatay olarak veya yatayla 50’den daha küçük bir açıyla atıldığıdır. 100 ile bile atılmış olsa, 35 metre mesafede bir insana çarpamayacak kadar yüksektir. Yatay veya çok küçük bir açıyla atılan fişek, 35 metre mesafede yaklaşık 60 metre/saniye hızla ilerlemektedir.
Somut olayda, maktulün ölümüne sebebiyet veren gaz fişeğinin 5’ten daha küçük bir açıyla atılmış olduğu, duvara çarpan fişeğin yaklaşık 10 açıyla atıldığı şeklindeki kanaati içeren Prof. Dr. Ayşe Erzan Silier tarafından düzenlenmiş uzman bilirkişi raporunu dosyaya sunmuş bulunmaktayız.
Bu aşamaya kadar, 45 derecelik açı ile atış yaptığını beyan eden sanığın beyanlarının gerçek dışı olduğu ve suçunun sabit olduğu ortadadır.”
-VAZGEÇMEYECEĞİZ-
26 Eylül’de Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde olacaklarını ifade eden Avukat Hatice Can, “Şu ana kadar vazgeçmedik, yılmadık ve bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz, yılmayacağız” mesajı verirken, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu süreçte bizlerle olanlar ya da davayı yakından izleyenler şunu çok iyi biliyor ki, adalet adına ‘iğne ile kuyu kazar’ gibiyiz. Durum öyle bir hale geldik ki artık… Bütün bu davalar, cezasızlığa karşı davalar halini aldı! Ancak bizler, her şeye rağmen, adaletin tecelli edeceğine dair umudumuzu yitirmiyoruz ve hukuk adına ‘adaletin’ yeniden yaşam bulacağı o ana kadar da mücadele edeceğiz.”
-Tamer Yazar-