Ticaret Bakanlığı dinledi
Yaş sebze-meyve fiyatlarında istikrar için hazırlanan Hal Yasası Taslağı, ‘Sebze Meyve Halleri ile İstişare Toplantısı’nda masaya yatırıldı. Antakya Sebze Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Mustafa Bal’ın da davetli olduğu toplantıda, halciler, taslaktaki üç maddeye yönelik itirazlarını dile getirdiler, hal komisyonculuğunun muhafaza edilmesi gerektiğinin ise altını çizdiler.
Artan trafiğine çözüm bulmakta zorlanan ve uzun zamandır ‘hayata geçirilmeyen projeler’ başlığında bekletilen Antakya Sebze Hali’nin de yakından izlediği Hal Yasası Taslağı masaya yatırıldı. Sebze Meyve Halleri ile İstişare Toplantısı’nda Ticaret Bakanlığı temsilcileriyle bir araya gelen halciler, taslaktaki üç maddeye yönelik itirazlarını dile getirdiler.
TOBB’un ev sahipliğinde yapılan toplantıya; Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Sayman üyesi Faik Yavuz, Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürü Adnan Yankın, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Hakan Çalış, TOBB Genel Sekreteri Mustafa Saraçöz, TOBB Genel Sekreter Yardımcıları Cengiz Delibaş ve Sarp Kalkan, Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanları ve temsilcileri katıldı.
Antakya Sebze Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Mustafa Bal’ın da toplantıya davetli olduğu, ancak yoğunluğu nedeniyle katılamadığı ifade edildi.
-HALCİLER NE DEDİ?-
Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak’ın, Bakanlıkça hazırlanan Hal Yasa Taslağına ilişkin değerlendirmelerde bulunmasının ardından, sebze meyve halleri temsilcileri de taslağa ilişkin görüşlerini dile getirdi. Halciler, taslağa karşı olmadıklarını ifade ederken, 3 maddeye yönelik itirazlarını paylaştı. Konuya ilişkin bir bilgilendirme yapan, Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksek Tavşan, toplantıda, Hal Yasası Taslağı’nı teknik bir şekilde ele aldıklarını vurgularken, toplantıya katılan dernek başkanları ise yaptıkları paylaşımlarda, “Çok şükür sesimiz duyulmaya başladı. Yeni çıkacak olan yasanın tamamına değil, ama üç maddesine karşı çıktığımızı ifade ettik” mesajı verdiler.
-TABLODA NE VAR?-
Sistemdeki ‘komisyonculuğu’ muhafaza etme ve özelleştirme konusundaki hassasiyetleri dile getirme noktasında harekete geçen Türkiye Halciler Federasyonu’nun İç Ticaret Genel Müdürlüğü’ne sunduğu Değişiklik Metni’ne dair ifade edilenler ise ‘ara başlıklar halinde’ şöyle:
“Türkiye Halciler Federasyonu; Ülkemiz genelinde toptancı hallerinde faaliyette bulunan hal esnafı üyelerinin kayıtlı olduğu derneklerin üst oluşumu olarak yapılanmış, ilgili yasa ve mevzuat düzenlemelerinde, hal sisteminin fiili işleyişi konusunda incelemelerde ve bilgilendirmelerde bulunan bir sivil toplum kuruluşudur.
Ülkemiz, coğrafi açıdan; dört mevsimi yaşayan ve her bir tarafında, mevsimine göre sebze ve meyvenin (tropikaller hariç) hemen hemen her türünü üreten bir konumdadır. Türkiye, 50 milyon ton sebze ve meyve üretimi ile Avrupa’da birinci, dünyada ise 4. durumdadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, sebze ve meyve, ‘bir maliyet analizi’ ile satılmamaktadır; Ülkemizde ve tüm dünyada ‘arz ve talep dengesi’ ile fiyat bulmaktadır. Bu fiyat oluşumu ile sebze ve meyve, ‘bir borsa durumunda’ bulunan toptancı hallerinde satışa sunulmaktadır.”
-KOMİSYONCULAR-
“Toptancı hallerimizde, tüm dünyada olduğu gibi bizde de, öncelikle üretici birlikleri, daha sonra ise hal komisyoncuları ve tüccarlar yer almaktadır. Hal Komisyoncuları, üreticiden para ile mal alan ve üzerine masraf ve kar koyarak satan esnaflar değildir. Üreticiler veya tüccarlar tarafından getirilen/gönderilen ürünleri onlar adına satıp, ‘tavanı kanunla belirlenen’ oranda komisyonu satış bedeli içinden alarak çalışan gruptur. Yani komisyoncuların aldıkları bedel, fiyat üzerine yansıtılmamaktadır.”
-TÜCCAR KİMLİĞİ-
“Üzerinde önemle durulması gereken bir konu da… Bugüne kadar, toptancı hallerindeki hal komisyoncularına satılmak üzere malını bırakıp bedelini alamayan bir üretici bulunmamaktadır. Buna karşılık… Hal dışında, serbest piyasada üreticinin malını alıp, bir daha üretici ile görüşmeyen ve malın bedelini de üreticiye ödemeyen çok sayıda aracı, üreticinin, her yıl milyonlarca lirayı aşan miktarlarda kayıp yaşamasına neden olmaktadır.
Hal komisyonculuğunun kaldırılarak, komisyoncuların tüccar olarak faaliyette bulunması, hem üreticilerin hem de tüketicilerin aleyhine olacaktır. Zira komisyoncu ‘tüccar olduğu takdirde’, ürünü alırken, kendine göre haklı olarak ‘mümkün olabilen en düşük fiyatla’ üreticiden almaya çalışacak ve üreticilerimiz de pazar sıkıntısına düşmemek için ürününü bir an evvel satmak isteyecektir. Tüketici yönü ile bakıldığında da durum değişmeyecek; tüccar sıfatı alan komisyoncularımız, ürünü en yüksek fiyatla toptan veya perakende satma yoluna gidecektir. Dolayısıyla da ürün fiyatlarında bir düşme söz konusu olmayacaktır.”
-KAYIT DIŞI-
“Ülkemizde, toptancı hallerinde işlem gören ürün miktarı, Türkiye’deki üretimin % 30-40 aralığındadır. Üretimin büyük bölümü hal dışında işlem görmekte ve büyük ölçüde de kayıt dışı ticarete konu olmaktadır. Halde işlem gören ürünlerin stoklanarak ve bekletilerek fiyat manipülasyonu oluşturmasına imkan bulunmamaktadır. Zira ürünlerin tamamına yakınının raf ömürleri çok kısadır.”
-YURT DIŞI-
“Federasyonumuz, kurulduğu yıldan itibaren, hallerimizde üretici birlikleri ve kooperatiflerin yer almasını her ortamda desteklemektedir. Yurt dışı incelemelerimizde, birlik ve kooperatif üyelerinden hizmet bedeli olarak % 12 ‘ye kadar ulaşan oranlarda masraf alınmaktadır. Ülkemizde ise hal komisyoncuları, % 8 komisyonla çalışmaktadır. Bu % 8 brüt gelirin % 4 civarıyla vergi ve masraflar ödenmekte, hal komisyoncusunun eline de 5 4 civarı bir gelir kalmaktadır.”
-VAZGEÇİLSİN-
“Değişiklik taslağında görebildiğimiz kadarıyla; toptancı haller, yap / işlet /devret modeli ile özelleştirilmektedir. Burada önerimiz ise; özelleştirme ve sistem olarak yap / işlet / devret modelinden vazgeçilmesidir. Zira toptancı halleri, eski yasamızda ‘kamu mülkü’, hizmetler de ‘kamu hizmeti’ sayılmıştı. Bu düzenlemenin korunmasında fayda görülmektedir.
Eğer yap / işlet /devret modeli bir zorunluluk durumunda ise; Bakanlıklar, Belediyeler ve Mesleki Kuruluşlar vasıtasıyla, % 51 hissesinin kamuda kalması şartı korunmalıdır. Bölgelere göre değişmekle beraber, hal esnafımızın da bu konuda katılımda bulunacağını tahmin etmekteyiz. Kalan % 49 hissenin alım önceliği de hal esnafında olmalıdır. İncelediğimiz Avrupa örneklerinde de, toptancı haller, ilgili Bakanlıkların ve Belediyelerin çoğunluğuyla, kamu ağırlıklı özerk bir yapıda işletilmektedir.”
“Aynı taslakta, hal sayısının azaltılacağı da ifade edilmektedir. Bu değişiklik de, üstünde çalışılması gereken hassas bir konudur. Eğer azaltılması isteniyorsa; İllerin, ilçelerin ve üretimin durumuna göre, üreticilerin ürünleri pazarlayabilecekleri mahallerin korunması çok önem kazanmaktadır. Endişemiz, ürettiği ürünü satma zorluğu yaşayan üreticilerin sistemden ayrılmalarıdır. Ayrıca hal esnafımızın da mağdur olmaması sağlanmalıdır. Büyük ölçekli oluşturulacak merkezi hallerde, özellikle üretim bölgelerinde kapatılması düşünülen hallerdeki esnafımıza da yer verilmelidir.”
-HAKEM HEYETİ-
“Hal Hakem Heyetlerinin oluşumunda, 5957 sayılı yasada ‘dernek temsilcilerimizin’ bulunmasına rağmen, yeni yasada ‘dernek temsilcileri’ kaldırılmıştır. Hal Hakem Heyeti adındaki kuruluşta Hal Derneği’nden bir üyenin bulunmaması yerinde görülmemektedir. Oysa temsilde, hakkaniyet açısından, dernek temsilcilerimizin ‘hem hal içindeki sektörel problemleri yakinen bilmesi ve hem de hallerimizde esnafımızı temsil eden STK olduklarından dolayı’, hakem heyetinin daha verimli çalışması için temsilci vermesini doğru bulmaktayız.
5957 sayılı yasada Hal Hakem Heyeti’nin üyeleri arasında bulunan Ziraat Mühendisleri Odası temsilcisinin de teknik uzman olarak bulunmasında fayda görmekteyiz.”
-HAKSIZ REKABET-
“Toptancı Haller; fiyat oluşumunda, borsa olarak arz ve talep dengesinin çakışmasıyla doğru ürün fiyatının bulunduğu yerlerdir. Bu fiyatın doğru bulunması için de paydaşların tamamının hal içinde arz ve talebi meydana getirmesi gerekmektedir.
Büyük gruplar; halleri devre dışı bırakarak ürün temin etmeleri ve nihai tüketim piyasasını günden güne ağırlıklı olarak ellerine geçirmeleri neticesinde, piyasada tekel duruma gelmektedirler. Bulundukları bölge hallerinden mal alan küçük esnaf, pazarcı ve yerel marketçi gibi perakendecilerimize de ürün tedarikinde ezici üstünlüklerini kullandıklarından dolayı, haksız rekabet oluşturarak, mağdur olmalarına sebep olmaktadırlar.
Ulusal ve uluslararası büyük market grupları, nihai tüketim piyasasına ağırlıklı olarak sahiptir. Diğer taraftan, üretim ve üretilenin pazarlanması kanalını da ellerine geçirerek, özellikle küçük üreticilerimizi baskı altına alacaklardır. Bunun sonucunda da, üretim bölgelerinden hallere mal akışı kesilmektedir. Yukarıda da ifade edildiği gibi, haller yanı sıra, yerel ve küçük perakendeci esnaf devre dışı kalacak, üreticilerimizin büyük gruplarla pazarlık şansı kalmayacak ve istedikleri fiyatları dikte ettireceklerdir. Bu uygulamanın en çarpıcı örneği İspanya’da yaşanmaktadır. Edinilen bilgiye göre, İspanyol üreticilerin gelirlerinin her geçen yıl azaldığı ifade edilmektedir.
Tarımsal üretimin her açıdan kaydı, takibi, izlenmesi ve istatistiki verilerin sağlıklı toplanabilmesi için, tüm paydaşların hal içinde bulunması önem arz etmektedir. Bugün tahmini olarak halde işlem gören ürün miktarı, üretimin % 30 ile % 40’ı arasındadır. Hal dışı satışlarda genellikle hal fiyatları baz alınmakta ve daha düşük fiyatlarla üreticinin malı satın alınmaktadır.”
-BEKLENTİ NET-
Antakya ve diğer kentlerdeki haller adına ortaya konan beklenti listesi ise şöyle sıralandı:
– Mevcut hal yapısında, üretici birliklerimizin, tüccarların yanı sıra hal komisyonculuğunun da, üreticilerimizin ürünlerinin değerlendirilmesinde ciddi bir rekabet içerisinde bulunmalarının sağlanması için; Hal Komisyonculuğunun Hal Sistemi’nde devamının sağlanması (Md.3)…Komisyonculuk ünvanının ‘Üretici Satış Temsilcisi’ olarak, komisyon bedelinin ise ‘Hizmet Bedeli’ olarak değiştirilmesi (Md.3)…
– Hallerin yapılanması ve işletilmesinde mevcut modelin sürdürülmesi için; Taslakta olduğu gibi, ‘Yap-İşlet-Devret’ modeli eğer bir zorunluluk ise, meslek kuruluşlarımızın da bulunduğu, % 51 kamu hissesinin korunması (Md. 4-13)…Yenilenecek olan hallerde, kamu sonrası % 49 hissenin, talep durumunda ‘mevcut haldeki esnafa’ öncelik verilerek dağıtımının sağlanması (Md. 4-13)… Hal sayısının azaltılması konusunda, üretim ve pazarlama dengelerinin de dikkate alınarak, başta üreticilerimizin ve hal üyelerinin mağduriyetlerine sebep olunmaması…
– Hal Hakem Heyetinin oluşumu için; 5967 sayılı yasada olduğu gibi, Hal Dernek ve Ziraat Mühendisleri Odası temsilcilerinin hakem heyetinde bulunması (Md.10)…
– Tedarik zincirindeki tüm paydaşların hal içinde bulunması için; 5957 sayılı yasanın 4. maddesinin 5. fıkrasında ‘malların toptan alım ve satımı toptancı hallerinde yapılır’ hükmünün istisnasız olarak uygulanması… Tüm ürünlerin hallerde işlem görmesi ve tüm paydaşların hal içinde bulunması sağlanarak, gerçek arz ve talep dengesinde fiyatların doğru oluşmasının sağlanması gerekmektedir. -Tamer Yazar-