Batmaya kadar götürür…
Antakya ve Defne şehir içi yolcu taşımacılığında son dönemde yaşananlar bazen sevindirdiği gibi, kimi zaman şaşırtıyor ve de üzüyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin (BŞB) kendi bünyesinde, sorumluluğunda, denetiminde, ortak havuzda, birlikte, toplu taşımacılığın modern ve yeni araçlarla yapılması şeklindeki girişimi çok yerinde, modern şehirciliğin ve çağdaş yaşamın da gereklerinden. BŞB Başkanı Lütfü Savaş’ın aylardır bu konuda büyük çabası, emeği, girişimi olduğunu gözlemliyoruz. Bu haklı ve doğru girişime destek verenler olduğu gibi, verebilecekken vermek istemeyenler de var. Ancak eninde sonunda bu projenin tutacağı görülüyor, tutması da gerekir.
Kısa bir süre önce Harbiye civarına yolcu taşıyan minibüslerin bir kısmı yenilendi, sürücüler maddi riske girdi ve olması gerekeni yaptı. Kısa süre önce de yeni araçlarla toplu taşımacılık yapılır oldu. Buna direnenler de var.
Hal böyle iken, yeniliğe direnen ve yeni araç almak istemeyen yada alamayan sürücüler aynı güzergahta bu kez 2,5 TL olan şehir içi taşımacılık ücretini 2 TL’ye indirdi. Buna karşılık yeni araç sahipleri de boş durmadı ve onlar da bu kez fiyatı 1 TL’ye çekti. Böyle olunca da, haksız rekabet olacağını düşünen yeni araç sahipleri bu yanlış rekabete kayıtsız kalmadı, onlar da Antakya-Harbiye ve civarı taşıma ücretini 1 TL’ye çekti.
Birkaç günden beri de, eski ve yeni araçlar, şehir içi yolu taşımacılığı ücretini 1 TL’ye indirmiş durumda.
Bu, sürdürülebilir bir durum değil. Hele mazot ve benzine her birkaç gün içerisinde zamların peş peşe yapıldığı, motorlu araç parçalarının ülke enflasyonunun çok üzerinde arttığı bir süreçte diğer giderleri de eklediğinizde, Harbiye güzergahına yolcu taşıyan araçların 1 TL ücret uygulamasını sürdürebilmeleri imkansız gibi.
Bunun adı rekabet değil, birbirlerinin yaşam mücadelesine kendi elleriyle köstektir. Halk diliyle, zararına satış nasıl ki iflasa götürürse, bu gidişat da sürdürülebilir değil. Devamı, yanlışta ısrar iflasa, batmaya götürür.
Şoförler Odası ve Esnaf Odaları Birliği başta olmak üzere, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının, hatta siyasetteki yetkili isimlerin acilen müdahale ederek bu yanlışa ‘DUR’ demeleri gerekir. -Cemil Yıldız-