Bir dönem Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı görevi de yapan, Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Antakya kent merkezinde uzun zamandır çözüm bekleyen sorunlara ‘mucize’ dokunuşlar yapmaya devam ediyor. Bir dönem yerel idare kaynakları ile çalışması başlatılan, ancak yarım kalan Antakya Uzun Çarşı restorasyon ve düzenleme projesi, Yayman’ın Ankara’ya taşıdığı ve Bakanlık nezdinde destek sağladığı ‘beklentilerden’ biri.
-DEVLET KİMLİĞİ-
Hatay’ın devlet kimliğinin bugün ayakta kalan hikâyelerinden biri olan Meclis Binası için de adım atan ve tarihsel geçmişi olan binanın ‘fast-food’ görselinden şikâyet eden kent insanına ‘müze’ müjdesi veren Hüseyin Yayman, sosyal medya paylaşımında şu mesajı verdi:
“Hatay Devleti Meclis Binası, Mimar Leon Benju tarafından yapıldı. Zamana tanıklık eden bu binada Hatay Devleti Meclisi toplandı. Bakan yardımcılığım döneminde bu değerli mekânın Hatay Kurtuluş Müzesi yapılması için çalışmaları başlattım. En büyük hayalim, buranın müze olmasıdır.”
-ÇALIŞMA ÖNEMLİ-
Yayman tarafından başlatılan çalışmanın Ankara nezdinde kabul görmesinin ve tarihi yapının hak ettiği değeri bulmasının önemli olduğunu söyleyen bir turizmci, şöyle konuştu:
“Milletvekillerinin sene sonlarında başarı grafiklerini ortaya koyan garip bir değerlendirme söz konusu! Ne yaparlar, bilirsiniz… Onlar adına birkaç kriter sayılır! Mesela; Kaç önerge vermiş, kaç soru sormuş, hangi komisyonlara üye olmuş, kaç kere konuşmuş! Bunlar tabi ki önemli, ama… Temsil ettiği kentin sorunlarının kaçta kaçına çözüm olmuş, buna da bakmak lazım. Sorun tekrar etmek herkesin yaptığı şey. Ama sorunlar için Ankara’yı zorlamak ve oradan çözüm adına bir şeyler koparabilmek var ya, işte asıl başarı kriteri bu. O anlamda, kent merkezindeki bu olası çalışma, bence çok önemli bir başarı olacak. Dilerim, onca küçük dükkân ve binanın ön cephesini kapatan cam ve çelik yığını da, söz konusu proje ile yerini daha estetikli bir görünüme bırakır. Fark edilmese de, bu alanı ciddi ciddi değerli kılacak bir proje bu. Çünkü diğer tarafta başka bir müze çalışması daha var. Aynı meydana bakan iki müze, birbirini de kenti de besleyecektir, diye düşünüyorum. Tabi iyi yönetilmeleri kaydıyla. Zira mevcutların ne kadar sorunlu ilerlediğini hepimiz izliyoruz.”
-YAMAN’IN ANTAKYA’SI-
Eski Meclis binasının ‘müze’ yapılması adına çalışma başlatan Hüseyin Yayman, kentin turizm elçiliği noktasındaki adımlarını ise ulusal medya kanalıyla atmaya devam ediyor. O zaman, Sabah Gazetesi’nde son çıkan yazısında, “Önümüzdeki dönemde ortak akılla çok çalışıp Hatay’ımızı Türkiye’nin Kültür / İnanç / Gastronomi / Alternatif Turizminin başkenti yapacağız” diyen Yayman anlatsın, Antakya’yı ve Hatay’ı, yapılacakları ve en çok da, olması gerekenleri…
“Benim gözümde Hatay; yaşanmamış aşk, yazılmamış kitap, okunmamış şiir gibidir. Hatay’a dair anlatılabilecek sayısız efsane ve hikâyem var. Ama doğup büyüdüğüm bu toprakları anlatmaya başlamak için belki de en doğru kelime, hoşgörüdür. Söz konusu Hatay olduğunda, empati, gelişigüzel seçilmiş bir sözcük olmaz. Hatay, 21’inci yüzyılda bile barışa, kardeşliğe aç bir dünyaya, binlerce yıldır eşine az rastlanır bir hoşgörü dersi vermekte. Bunu, Hatay’ın her sokağında, her insanında hissedersiniz. Hatay, hikâyesi olan bir şehirdir. Tüm zamanların şehri Hatay, bu hikâyesiyle Nobel Barış Ödülü’nü hak etmektedir.”
-TARİH VE KÜLTÜR-
Kaleme aldığı yazısında, “Hatay’ın barış iklimi kadar cazip olan diğer yönü de, tarihsel ve kültürel zenginlikleri…” diyen Hüseyin Yayman, şöyle devam etti:
“Antakya’da ilk yerleşimin tarihi M.Ö 8000’e kadar uzanıyor. Hatay, aynı zamanda bir efsaneler diyarıdır. Bu, olağanüstü bir tarihsel ve kültürel miras demek şüphesiz. Şehri, Büyük İskender’in ölümünden sonra Seleukos kuruyor. Daha sonra pek çok medeniyet gelip geçiyor bu topraklardan… Partlar, Sasaniler, Bizanslılar, Abbasiler, Tolunoğulları, Akşitler, Hamdanoğulları, Selçuklular, Haçlılar, Memlûklar ve Osmanlılar… Bunca yılın izleri Hatay’da en çarpıcı halleriyle karşımıza çıkıyor. Dünyanın ilk mağara kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi, UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan ve Hatay’ın bir inanç ve hoşgörü merkezi olmasına katkı sağlayan St. Simon Manastırı… Hatay, ülkemizin açık hava müzesidir.”
-EZAN, ÇAN HAZZAN-
Çok dinli, çok dilli ve çok kültürlü bir yapının omuzladığı kentin yeni misafirlerini ağırlamaktan her zaman memnuniyet duyacağının altını çizen Yayman, “Bu kadim şehirle tanışmaktan memnun kalacaksınız” derken, şu tespiti paylaştı:
“Anadolu’nun ilk camisi Habib-i Neccar Camii de burada. Şehrin merkezinde, 1700’lerden bu yana Musevi vatandaşlarımızın kullandığı bir Havra da yer alıyor. Ayrıca Ortodoks, Katolik ve Protestan Kiliseleri bulunuyor. Bir anlamda Hatay; dinlerin, dillerin ve medeniyetlerin merkezi olan bir şehir.
Dünyanın en büyük ikinci mozaik sergileme alanına sahip Arkeoloji Müzesi ve İstanbul’dan sonra zamanının en uzun surlarına sahip Antakya Kalesi de yine Hatay’da. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Amanos Dağları’nın kucağındaki bu kadim şehirle tanışmaktan memnun kalacaksınız.”
-GASTRONOMİ-
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Gastronomi Şehri ilan edilen Hatay’ın bu anlamda sahip olduğu değerin önemli ve çok zengin olduğuna da işaret eden Yayman, sözlerini şöyle noktaladı:
“Tarih, kültür ve uygarlıklar merkezi olduğu kadar, aynı zamanda bir lezzet şehridir, Hatay, UNESCO tarafından gastronomi şehri ilan edilmiş bir vilayet. 600’ün üzerinde yemeğin ve 150’nin üzerinde kahvaltı çeşidinin olduğu bir yer. Şimdi sizi doğup büyüdüğüm, yollarında yürüdüğüm, derelerinde yüzdüğüm, hayallerimin şehri Hatay’ımızı görmeye davet ediyorum. Asla pişman olmayacaksınız.”
-Tamer Yazar-15 Aralık tarihli sosyal medya paylaşımında, “Tarihi binanın Hatay Kurtuluş Müzesi olarak düzenlenmesiyle ilgili çalışmalar başlatıldı” diyerek Hatay Meclis binasına işaret eden Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, kent insanının şikayetine neden olan görselliğin ‘Müze’ finali ile noktalanacağına işaret etti. Yayman’ın kente dair verdiği mesaj ise net oldu… -Tamer Yazar-