Hayvansever, rayların arasından alıp hayatını kurtardı.
Demiryolu rayları arasına giren kaplumbağaların yaşama şansının kalmadığı öne sürüldü. Konuya vakıf bir devlet demiryolu emeklisi, rayların üzerine gelen kaplumbağaların kurtarılmadıkları sürece ölüme mahkum kaldıklarına dikkat çekti.
Mehmet Erbil isimli, ilimiz Dörtyol ilçesinde ikamet eden bir devlet demiryolu emeklisi, başından geçenlere dair şu paylaşımı yaptı:
“TCDD’de yol kontrol memuru olarak, günde 20 km yaya yol kontrolüne gittiğimde, arazi sahiplerinin demiryolu hattı içeresine bıraktıkları kaplumbağaları hattın dışına alırdım. Hattın içerisine bırakılan kaplumbağa, (ot yok, su yok) çaresizce ilerler. Tepesinde güneşin kavurucu sıcağı, rayların sıcağı, balast taşlarının yakıcı sıcağına rağmen, çaresizce ilerler. Bir hemzemin geçide rastlarsa, ray seviyesinde, hattın içerisinden çıkar. Hemzemin geçit yoksa, 20 cm yüksekliğindeki ray seviyesini aşamaz. Km’lerce giden kaplumbağa, bu cihette çıkış yok diye, geldiği istikamete geri döner. Öğle sıcağı tepesine çöktüğünde, başını güneş istikametindeki rayın gölgesine uzatır. Sıcaktan alev topuna dönen bedeni, güneşin altında kalmaktadır. Sadece başını rayın gölgesine uzatabilmektedir. Sıcak dayanılmaz olduğunda, iç kanama başlar. Kaplumbağa, kan kusa kusa ölür.
Görev yaptığım 30 yıl boyunca, o kaplumbağalar için sırt çantamda 2 litrelik soğuk su taşırdım. Hattın içerisindeki kaplumbağaları hat dışına çıkarıp, gölge bir yere alıp üzerine soğuksu döker, avcumdan su içirir, yoluma öyle devam ederdim. Kaplumbağayı hattın içinden, elime eldiven takar öyle çıkarırdım. Çünkü çıplak elle tutulamayacak kadar sıcak olurdu.
Ben, 30 yılda, bu şekilde binlerce kaplumbağayı hayata döndürdüm, ama yüzlercesini de başını rayın dibine uzatmış, kan kusa kusa ölmüş olarak gördüm. Çiftçilere, ‘kaplumbağaları hat içerisine koymayın’ der, kaplumbağaların kan kusa kus öldüklerini anlatırdım. O kaplumbağaları, tren raylarını aşamayacağı hat içerisine koyanlar, cennet yüzü görmesin inşallah.
Fotoğraftaki, tren rayları arasına bırakılmış bu kaplumbağayı, çaresizce ölümü beklerken buldum. Hat dışına alıp, üzerine soğuk su döktüm ve su içirdim. Ben, ona rastladığım için bugün hala yaşıyor.” -Haber/Cemil Yıldız-